4- Yüksek Ateş

429 19 22
                                    

İkisi de sınıflarına geçti. Asya ders boyunca bahçeye bakıp durdu. Ama sevdiği onun sözünü dinlemiş bahçeye çıkmamıştı. Halbuki arkadaşları hala basketbol oynuyordu. Bunlar hiç üşümüyor mu diye düşündü Asya. Çünkü kendisi camdan bakınca bile üşüyordu. Kapının çalınmasıyla içeri nöbetçi öğrenci girdi. Yine Asya'yı çağırıyordu. Asya şarkı listesini de alarak sınıftan çıktı ve müzik sınıfına gitti. Ondan sonra gruptaki birkaç öğrenci de girdi.

''Arkadaşlar Ozan'ın dediğine göre liste hazırmış. O yüzden sizi topladım. Listeyi getirin de bakayım.'' Dedi Elif hoca. Asya listeyi hocaya verdi. Bir süre inceledi Elif hoca listeyi.

''Tam da sizin yaşınızdakilerin bol bol dinlediği ve güzel şarkılar seçmişsiniz aslında. Konserde bu şarkıların olduğunu duyanlar kesin gelir. Yani okulumuza büyük katkı sağlanacak anlaşılan.'' Dedi Elif hoca gülerek.

''Aferin gençler müdürü tatmin edip başımdan alacaksınız. Müdür de artık bana fazla karışmayacak bu konuda. Çok eğlenceli olacak desenize. Şarkılardan 9 tanesi yeter. Diğer bir şarkıyı çıkaralım. Hangisi olduğuna siz karar verirsiniz. Bugün eve gidince ilk şarkıya çalışın. Yarın o şarkıyla çalışmalara başlarız.'' Dedi Elif hoca.

''Hocam 9 şarkı için 1 ay az bir süre değil mi?'' diye sordu Berk.

''O kadar kişi arasından sizi seçtim. Bu demek oluyor ki sizin yapabileceğinizi biliyorum ve siz en iyisisiniz. O yüzden siz yaparsınız. O kadar eğitim boşuna mı gördünüz siz? Güveniyorum size.'' Dedi Elif hoca güven veren ses tonuyla. Müzik sınıfından çıktılar sonra.

'' En rahatı biziz bence.'' Dedi Emre gülerek.

''Bence de en rahatı biziz ama bir sıkıntı var. Biz yanlış söylersek veya söyleyemezsek bu fark edilir ve rezil oluruz ama piyanistin veya gitaristin bir nota hatası fark edilmez. Bence bir daha düşün.'' Dedi Asya.

''Bu yönden hiç düşünmemiştim aslında mantıklı. Aman ya ne olacak? Sanki dünya çapında konser veriyoruz. Altı üstü ergen öğrencileri bulunan bir Anadolu lisesine veriyoruz konseri.'' Dedi Emre alaycı bir şekilde. İkisi de gülmüştü. Sınıflarına geçtiler.

Bir sonraki gün tüm grup şarkıya biraz çalışmıştı. Yüksek Sadakat'ten döneceksin diye söz ver şarkısını söyleyeceklerdi. Çok heyecanlıydı Asya. İlk defa sevdiğinin sesinden bir şarkı duyacak o yetmezmiş gibi bir de düet yapacaktı onunla. Üstelik şarkı sözlerini kendilerine uyduğunu düşünüyordu. Tüm grup şarkıya çalışmak için müzik odasındaydı. Asya şarkıya başladı. Yanında Emre olduğunu kendine unutturmaya çalışıyordu.

''Güneşin ufka değdiği yer

Oraya git ama yine gel

Döneceksin diye söz ver

Böylesi hepsinden güzel

Git özlet kendini yine gel

Döneceksin diye söz ver

...''Şarkıyı birkaç kez baştan başlayarak söyledikten sonra bitirmişlerdi. Asya, Emre'nin sesinden etkilenmişti, tabi bir de ona bakmamaya çalıştığı halde Emre'nin inatla onun gözlerine bakarak şarkıyı söylemesi etkilenmesine büyük katkı sağlamıştı. Sözleri ayrı bir etkiliydi zaten.

''Böylesi hiçte güzel değil.'' Dedi Asya kendi kendine. Emre duymuştu dediğini.

''Haklısın özlemek hele ki özleyip de haber alamamak hiç güzel değil.'' Dediğinde, Asya şaşkınca ona baktı. Aklından geçeni sesli bir şekilde söylediğinin farkında bile değildi.

''Çalışmamız lazım gerçekten. Çok dağılıyoruz. Grup olmayı çözdük mü gerisi gelir arkadaşlar. Ama ilk güne göre gayet iyiydik.'' Dedi Burak motive eder bir tavırla.

Kahramanın PrensesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin