Bölüm "9"

774 57 28
                                    

20 yıl önce..

"Hadi Mavi bekliyorum iki saatir" dedi annem aşağadan bana bağırarak.

"Geliyorum Anne!" dedim hızlı bir şekilde merdivenlerden inerek. Son basamağa basıcaken boşluğma gelip tam düşeceken Annem beni tuttu.

"Dikkatli ol kızım kaç kere söyliyecem?" dedi kızgın bir şekilde bakarak. Ben ise şirince gülümsedim.

"Özür dilerim" dedim ve yanağını öptüm.

"Hadi hırkanı giyelim" dedi ve hırkamı giydirdi. Giydirdikten sonra yanağımı sulu sulu öptü.

"Hadi Babanı daha fazla bekletmiyelim" dedi Elimi tuttu ve birlikte dışarı çıktık. Babamı gördüğüm gibi kucağını atladım beni kucağına alıp konuşmaya başladı.

"Benim prensesim hazırmıymış bakalım" dedi ve yanaklarımı sıktı. Gülümseyip cevap verdim.

"Eveeeet" dedim

"Ee o zaman prenses hazırsa Lunapark macerası başlasın!" dedi ve koşarak beni arabaya götürdü. Koşaraken şaclarım uçuşuyordu ve bu hoşuma gittiği için kahkahalar atıyordum. Annem gülerek arkamızdan geliyordu.

...

Şuan Evin cam kenarında oturmuş sesiz sedasız olan sokakları izliyorum. Bakışlarımı yukarı siyah olan gökyüzüne çevirdim ve yıldızları izlemeye başladım. Annemi özlediğimde genelikle yıldızlara bakıp geçmişde olan güzel anılarımızı düşünyorum, bugünkü gibi..
Keşke geri o günlere dönebilsek diye düşünyorum bazen. Annemin yine o kokusunu içime çekebilsem keşke....annemin yine saçlarımı okşayıp beni uyutmasını özledim..bana Mavi demesini. Benim Adım Rüya Mavi Çetin. Bana Mavi denmesinden hiç hoşlanmıyorum annemden başkasının bana Mavi demesini tahammülüm bile yok.
Gözlerimden bilmem kaçıncı gözyaşı akıyor. Hıçkırıklarımın sesi sessiz Evde yankılanıyor. Evde yanlız olduğum için sorun değildi. Ezginin beni böyle görmesini hiç sevmiyorum.
Kapının çalması ile biraz kendime geldim. Kimki bu saate zile basan. Ezgi bugün Annesinde kalıcaktı.
Yavaş adımlarla kapıya doğru gittim. Zil yine çaldı. Kapının deliğinden baktım ve kimseyi görmedim. Kapıyı yavaşca açtım. Etrafda kimse gözükmüyordu. Tam kapıyı kapatıcaken yerdeki kutuyu gördüm. Rengi mavi üstündede beyaz beyaz noktalar vardı. Kim koyduki bunu buraya?
Kutuyu alıp kapıyı kapatım. İçeriye gittim ve koltuklardan birine oturdum. Kutuyu yavaşça açtım.
İçinde küçük bir not vardı.

~Babanın kim olduğunu biliyormusun?"~

Yazıyordu.

Bu ne şimdi ya? Babam ne alaka ya? Kim koydu bunu kapımın önüne?
Kutunun içini aradım başka bir şey bulabilmek için. İçindeki pamukları yere atta atta sonunda elime sert birşey geldi.
Üstünde bir kelebekle gümüş bir kolye.
Ben bunu nerden tanıyorum? Tanıdık bir kolye... ama bu annemin kolyesi?!

.....

"Hayır Ezgi anlamıyorsun ya gecenin bir yarısı kapı çaldı diyorum! Kim böyle bir şaka için gecenin bir yarsında kapıya dayanıp birşey bırakır?"
dedim evde hızlı bir şekilde bir o yana bir bu yana yürürken.

"Kızı bir otur ya başım döndü" dedi Ezgi başını tutarak ve düşünmeye başladı. Sonunda pes edip koltuğa oturdum.

"Bence babana git." dedi Ezgi.

"Hayata!"

"Kızım yoksa bir b*k öğrenemesin! İnatliği bırak ve git." dedi koltuğa yaslanak.

Karanlık DünyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin