Bölüm "6"

579 49 12
                                    


Teşekkür amaçlı bir bölüm size. Bir önceki bölümdeki yorumlarınız için💙😉.
Kısa bir bölüm oldu ama olsun.😇💙
Şimdiden Teşekkür ediyorum canlar.💙🙈



Gözlerimi açtığım gibi beyaz tavanı görmem bir oldu. Neler olduğunu düşünmeye başladım en son hatırladığım şey..
Yağız? Yağızın ne işi vardiki orda?
Doğrulamaya çalışdığım gibi karnıma giren o ağrı ile inledim.

"Ahh!"

"İyi misin? Ezgiyi çağırayımı?" diye sordu yağız endişe ile. Ben ise gözlerimi pölertip şaşkınca ona baktım.

"S-sen?"

"Şey.. ben ezgiyi çağırayım" dedi ve kapıya doğru gitmeye başladı.

"Dur!" dedim arkasından ve olduğu yerde kaldı.

"Doğrulamama yardım et" dediğimde hemen arkasını döndü ve şaşkınca bana baktı.

"Ne duruyorsun orda yardım etsene" dediğim an kendine geldi ve yanıma doğru adımladı. Bana yardım etikten sonra konuşmaya başladım.

"Sağol" dedim gülümseyerek.

"Önemli değil. Neyse ben Ezgiyi çağrıyayım" dedi ve tam gideceken kolundan tutum.

"Çağırmana gerek yok. İşi vardır onun şimdi. İstiyorsan kalabilirsin" dedim şirin bir şekilde. Ve yine şaşkınca bana baktı.

"Bakma öyle!"

Kendine geldi ve konuşmaya başldı.

"Ehmm tamam yani Ezgi gelene kadar beklerim problem değil." dedi ve koltuğa oturdu. Bu haline gülümsedim ne kadar ağrım olsada.

"Masadaki raporları verir misin bana?" dedim ve masaya gösterdim.

"Doktorun gelmesini beklese- şey sen doktorsun ya" dedi kafasını kaşıyarak.

"Evet" dedim gülerek. Ayağa kalktı ve raporu bana verdi. Tahmin ettiğim gibi bıçak derin sürtmüştü. Birazdan büyük bir ihtimalle bir hemşire gelip serumumu değiştirecek.

"Ee ölücekmişmisin?" diye sordu Yağız alayla. Dilimi gösterek raporu yanımdaki masaya koydum. Kapının birden açılmasıyla Bultun yanıma gelmesi bir oldu.

"Rüya iyi misin?" sordu endişe ile.

"İyim Bulut yok birşeyim"

"Emin misin?" dedi ve serumuma bakıp kontrol eti.

"Ezgi nerde?"

"Acilde hastane çok dolu doktor yetişmiyor."

Yağızın birden öksürmesi ile bakışlarımı o yöne çevirdim. Bulutda. Ahh benim salak kafam bulut bizi sevgili sanıyor.

"Şey sevgilinde mi burdaydı?" dedi ensesini ovalayarak.

"Normal birşey değilmiş gibi karşılaman tuhaf" dedi Yağız ve ayağa kalktı.

"Neyse ben Ezgiyi çağrıyayım" dedi Bulut ve odadan çıktı. Sinirle Yağıza baktım.

"Ne? Yanlış birşey mi dedim?" dedi ve gözlerini devirip eski yerine oturdu.

"Yağız dediğin şey hiç yanlış olurmu? Senin dediğin resmen yalan!" dedim ve derin nefes aldım.

"Neyse ne. Rahatsız ediyormu seni?"

"Hayır! Sayende herkes bir sevgilim olduğunu sanıyor.!"

"Ee ne güzel işte sana." dedi ve güldü. Gözlerimi devirip etrafa bakmaya başladım.
Kapıya tıklanması ile bakışlarımı oraya çevirdim.

"Gir!"

İçeriye polisin girmesini beklemiyordum şaşırarak onlara baktım.

"Merhaba Rüya hanım geçmiş olsun."

"Sağolun."

"İfadenizi almaya geldik. Tabi ağrınız yoksa başka zamanda yapabilirz isterseniz"

"Yok yok alın" dedim ve biraz daha doğruladım.

"Sizi dışarıya allalım" dedi yağıza bakarak. Bana bakıp benden onay bekledi bende kafamı aşağa yukarı salladım.

"Tamam ben dışardayım" dedi ve çıktı.

Herşeyi tek tek anlatım.

"Peki şikayetçi misiniz?" diye sordu karşımdaki memur.

"Hayır değilim." dedim

"Peki. Yine geçmiş oldun Rüya hanım" dedi ve çıktı. Memurun çıkması ile Yağızın girmesi bir oldu.

"Ee? Şıkayetçi misin?" sordu merkla.

"Nc değilim." dedim ve kafamı duvara yaslayıp yukarı baktım.

"Ne demek değilim? Kızım adam seni bıçakladı."

Kafamı ona dönderdim.

"Çocuğu var. Babasız büymesini istemiyorum!" dedim ve yine aynı pozisyona geldim. Gözlerim dolduğu için yaşların kaybolması için kafamı yukarı kaldırdım. Babasız büymek ne billiyorum bu yüzden o çocuğun benim gibi aynı kaderi paylaşmasını istemiyorum.

"Peki. Sen bilirsin." Hiç üstelemeden yerine oturdu.

Ezginin odaya girmesi ile rahatladım.

"Hastamız iyimimiş bakalım" dedi ve gülerek elindeki serum ile geldi.

"Ezgi hiç gerek yok. İstemiyorum serum falan"dedim itiraz ederek.

"Yok öyle birşey şuan doktor olan sen değil benim!" dedi ve serumu taktı.

"Hayır Rüyanın doktoru benim" dedi barış içeriye girerek.

"Aa tam kadro diyorsunuz" dedim gülerek

"Barış sence hiç eksik kalırmı" hepimiz güldük. Bakışlarım Yağızı aradı ama oturduğu koltukta yoktu. Odanın heryerine bakdım yoktu.

"Nerde?"

"Kim?"

"Yağız burdaydı. Daha demin orda oturuyordu."

"Kızım yağız kim?" sordu ezgi

"Hani şu mavi gözlü adam vardı ya"

"Haa ee o çıkalı çok oldu"

"Saçmalama daha demin konuşuyorduk" dedim ve ayağa kalktım ağrım olsada kalktım. Serumu çıkartıp kapıya doğru gittim.

"Kızım saçmala nereye gidiyorsun bu halinle!" dedi Ezgi arkamdan gelerek.

"Onu bulmam lazım."

Aşağa kata indim Ezgiyi arkamda bırakarak. Yağızın kapıdan çıkarken gördüm ve arkasından gittim.

"Yağız! Dur!" diye arkasından bağırdım. Arkasını döndü. Gelmemi beklemediğini yüzünün ifadesinden anladım.

"Ne işin var senin burda? Git dinlen." dedi yanıma gelelerek.

"Niye haber vermeden gidiyorsun?" dedim nefes nefese.

"Öyle olması gerekiyor hadi git odana daha iyileşmedin." dedi ve arkasını dönüp gideceken kolundan tutum.
Bana dönmesini sağladım.

"Teşekkür ederim" dedim yanağına bir öpücük kondurdum ve hızlıca hastane kapısından içeriye girdim.
Resmen öptüm çocuğu! Salaksın kızım sen?! Ya yanlış anlarsa?
Söylene söylene yine hastane odasına ilerledim.

...

Karanlık DünyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin