Dört gün sonra...
Bu dört gün içerisinde çok şey yaşanmamışdı aslında. Bugün Cumartesi olduğu için akşam üstü işe gidecektim. Anlıyacanız yine nöbetçiyim. Dedemin büyük israrı ile Babamlarda bir yemek yiyecez. Dedemin istediği için gidiyorum onu kırmamak için yoksa ben hayata o eve gidip yemek yemem üstelik o kadın ile hiç. Zaten bir saat oturup kalkıcaktım onlara katlanamazdım..
"Hadi kızım geç kalıcaz" dedi Dedem ceketini giyerek.
"Banane ya beklesinler" dedim anahtarımı ararken. Nerdeki bu anahtar ya. Hep böyle oluyor gerçekten başım ağrıdı zaman hiç birşeye odaklanamıyorum ve bugün başım feci şekilde ağrıyor. Bugün iş nasıl yapacağım onu bile bilmiyorum.
"Kızım bak orda masanın üstünde" dedi dedem ve salondaki masayı gösterdi.
"Ben ama daha demin bakmıştım oraya." dedim ve anahtarı aldım.
"Gören körsün kızım. Aynı baban gibi, oda öyle" dedi gülerek. Ben ise kaşlarımı çatım ve konuşmaya başladım.
"Beni onun ile kıyaslama sakın dede. Kalbini kırmak istemiyorum. Zaten bu yemeğe senin için gidiyorum."
"Tamam kızım. Yapmam."
"Biliyorsun sevmiyorum beni ona benzetmeni. Kızmadın değilmi?" diye sordum sevimli bir şekilde.
"Nc kızmadım" dedi gülerek. Bende ona gülümsedim.
Arabaya bindik ve babamın evine yol aldık. Eve vardığımızda arabayı evin önündeki görevlilere verdim. Tam kapıya gideceken telefonum çaldı. Dedemin önden gitmesini söyledim ve telefona yanıt verdim. Arayan Ezgiydi.
"Efendim tatlımm?" dedim ve Evin önündeki taşlara oturdum.
"Naptın diye sorucaktım tatlım? Sabah başın ağriyordu ya? İyi misin?"
"İyim demek isterdim ama başım çatlıyor. Migrenim tuttu yine. Herzamanki gibi."
"Hmm başın ağrısı gitmese ara gelme işe"
"Yok yok düzelirim takma kafana. Ee sen napıyorsun?"
"Sence?"
"Alışveriş?" diye sordum gülerek. O da güldü.
"Aynen canım. Neyse seni tutmayım deden ile hastret gider"
"Aslında tutsan iyi olur" dedim
"Niye?" diye sordu merakla
"Uff dedem tuturdu babanlara yemeğe gidelim diye bende onu kırmamak için geldim."
"Bu kötü oldu yaa başında ağrıyor.. Kızım bana bak sinirlenim deme şu kadın yüzünden bayılır gidersin vallah"
"Ne bayılacam yahu. Hemde o kadın yüzünden hiç üzmem kendimi. Üzüleceğim kadar üzüldüm zaten artık umrumda bile değiler. Ne halleri varsa görsünler." dedim ve yerdeki taşı karşıya atım. Birinin inlemesi ile bakışlarımı karşıya çevirdim.
Yuh artık! Bu kadarda olamaz!"Ezgin ben seni sonra ararım oldu?"
"Tamam tatlım. Dikkat et kendine öptüm" dedi ve kapatı.
"Sen benimi takip ediyorsun?!" dememle beni hemen evin arkasına sürükledi ve ağzımı eli ile kapatı.
"Bana bak elimi çektiğim zaman sesini çıkartmıyacaksın okey?"
Başım olumlu yönde saladım. Ellerin yavaşca ağzımdan çekti. Çekmesi ile göğüsüne vurmam bir oldu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Dünya
Novela JuvenilGenç bir doktorun hayatı birden değişirse ne olur? Hayatın gerçeklerini öğrenirse? Yada hiç umadığı bir aşk ile karşılaşırsa?