Umarım bu bölümü seversiniz. Keyifli okumalar~Irene unninin yanıma koşarak gelmesiyle herkes bana bakıyordu.
"Ne oldu sana böyle?" elleriyle yüzümü avuçladı ve daha sonra üzerimde ki tozları çırptı.
Joy ve Wendy unni de yanıma geldiler. Onlara karşı gülümsedim.
"Yok bişey canım~ sadece bisikletten düştüm..."
Irene unni çömelip dizlerime baktı.
"Pansuman yapmalıyız. Gel şuraya oturalım." Jimin'e döndü ve "Jiminsshi! Pansuman eşyalarını getirir misin?""Ohh getiriyorum nuna~" demişti Jimin.
Irene unniye dik dik baktım. Ne gerek vardı pansumana felan. Şurdan bir an önce gitmem gerekiyordu. Jimin'e yeterince rezil olmuştum bu halimle.
"Unni ben cidden iyiyim.. Hadi dansa başlayalım. Pansumana gerek yok." sırıttım kocaman bir şekilde.
Ama Irene unni diretti de diretti. Maalesef ona karşı yenildim ve Jimin'in yanımıza gelmesiyle kafamı ona çevirdim. Üyeler yanımızda oturmuş Irene unninin bana yaptığı pansumanını izliyorlardı.
Jimin'e bakmak istemesemde ona kafamı çevirdim ve endişeli bir şekilde pansumanı izliyordu. Irene unniye yardım ediyordu. Yaranın olduğu yere pamuğu dokundurduğunda acıdan inlemiştim.
Jimin aniden inlemem üzerine üflemeye başladı. Buruşturduğum yüzümü Jimin'e çevirdim.
"Komavoyo~" gülümsemiştim ona.
Üflerken gülümsemişti. Pansuman bittikten sonra onlar müzikleri ayarladılar ve üyeler yerlerine geçti. Onları oturduğum yerden izliyordum.
Kalabalık artmıştı. Bu halimle dans edemezdim. Kolum hâlâ acırken dans etsem kendime işkence ederdim.
Her üyeyi tek tek izlerken Jimin'in bugün her zaman ki enerjisi yoktu. Ne gülüyordu ne de bana bulaşıyordu.
Ben eski Jimin'i istiyordum.
••••••••••••••••
Eşyaların toplanmasına yardım ettikten sonra üyelerle birlikte evlerimize dağılmaya başlamıştık.
Wendy unniyle Yoongi oppa birlikte gitmişlerdi evlerine. Joy ve Irene unniyle de Taehyung birlikte gitmişlerdi.
Yerim, Jungkook ve Jiminle birlikte evlerimize yürüyorduk. Evlerimizin yolları aynı istikamette olduğu için birlikte gidiyorduk. Yoksa ne manağ onlarla gitmek.
Jimin benim yanımda yürümek zorunda kalmıştı. Çantamı bisiklete koymuş bir şekilde bisikletle birlikte yürüyordum. Jimin tek kelime etmeden bisikleti ilerletmeye başladı. Ellerimi çektim.
"Teşekkür ederim Jiminsshi"
"Önemli değil.. İyi misin? "
"Imm~ evet evet.. İyiyim..." kolumun ağrıdan sızladığını söyleyemedim.
"Benden rahatsız oluyor musun Seulgi?"