"Kalk!"
"Hayır." deyip ellerimi başımın altında birleştirdim sırıtarak ve yatağa daha çok yayıldım. Hermione ise başımda dikilip oturma odasındaki kanhepeye gitmemi söyleyip duruyordu. Kafamla yanımdaki boşluğu işaret ettim sırıtmaya devam ederek.
"Anlamıyor musun Draco?! Hayır diyorum. HAYIR."
YAZARDAN
5 dakika sonra...
"Hermione çek ayağını biraz!"
"Ne?! Yatağın %80'ini kaplıyorsun zaten!"
"%80 mi? Kıçımın yarısı yatağın dışında."
"Yalancı! Diğer yarısında ben tekmelemeden kay!"
İkiside yatakta en uca kayıp birbirilerine sırtlarını döndüler. Hermione mırıldandı.
"Uyuz."
Draco da mırıldandı.
"Mızmız."
"Sersem."
"Gıcık."
"Yalancı."
"Uyu artık!"
"Sen uyu artık!"
---
Harry sabahın erken saatlerinde uyandığında aklına gelen şeyle hemen yataktan fırladı. Henüz kimse uyanmamıştı. Hemen Draco ve Hermione'nin zorunlu olarak kaldıkları odanın kapısından içeri baktı. Battaniyeleri yere kaymıştı. Pozisyonları şu şekildeydi: vücutları tamamen birbirine yaslı, Hermione bacağını kırıp Draco'nun üstüne atmıştı ve ellerini göğsüne koymuştu. Draco ise kollarını kızın beline dolamış, kızı bıraksa kaçacak gibi sıkıyordu. Ve başını kızın boynuna gömmüştü. Harry sırıtarak odayı terk etti ve uykusuna kaldığı yerden devam etti.
Sabah olduğunda ilk uyanan Draco'ydu. Oldukları pozisyonu fark ettiğinde kahkaha atmamak için tüm iradesini kullanmıştı. Hermione uyandığında nasıl şoka girecek diye düşündü. 5 dakika sonra kız kıpırdanmaya başlayınca hemen gözlerini kapadı ve uyuma taklidi yapmaya başladı.
Hermione ilk gözlerini açtığında hemen geri kapadı. 'Bu bir rüya.' dedi kendi kendine. Sonra tekrarladı cümleyi. Hafifçe gözlerini araladığında rüya olmadığını kabullenmiş oldu.
Oğlanın yüzüne gelen saçlar burnunu gıdıklıyordu. Ama ilginç bir şekilde oğlan rahatsız olmamıştı.
Hermione Draco'nun uyanık olup olmadığını anlamak için konuştu.
"Draco, uyanık mısın?"
Oğlan bilerek cevap vermediğinde Hermione kendi kendine mırıldanmaya başlamıştı bile.
"Tamam. Sakin ol, sakin ol."
Sonra boğazını temizledi ve devam etti konuşmaya.
"Draco. Draco uyan. Hey, uyansana!"
"Mmmmm!!" diye itiraz dolu bir sesle mırıldandı Draco ve kafasını daha çok gömdü kızın boynuna. Kız, oğlanın henüz tam ayılamadığını düşünüyordu. Tabii Draco'nun numara yaptığını bilmiyordu.
"Draco kalk hadi." diye fısıldadı yine.
Draco cevap vermedi ve aklına gelen şeytani bir planı devreye soktu. Muhtemelen bu plandan ötürü tokat yiyecekti ama Hermione'yi kızdırmayı seviyordu. Doğuştan yaramazdı Draco.
Hala uyuyormuş taklidi yaparken bir elini kızın bacağına yerleştirdi ve belini daha çok kavradı. Hermione kafayı yemek üzereydi. Draco'yu hafifçe itti ama tabii ki hiçbir işe yaramadı. Draco planının diğer aşamasına geçti. Burnu kızın boynuna sürtecek şekilde kafasını oynattı biraz, sonrada kızın bacağındaki eliyle baş parmağını kullanarak okşamaya başladı. Kızın sesli bir şekilde yutkunduğunu duymasıyla gülümsemesini engellemeye çalıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Taraf Değişikliği-DRAMİONE
FanfictionNarcissa Malfoy, Voldemort tarafından öldürülür. Kaybedecek bir şeyi kalmadığını düşünen Draco, onların da ısrarıyla altın üçlüde ki hortkuluk avına katılır. Bir yandan hortkuluk arayıp yok etme telaşı içindeyken bir yandanda senelerce dalga geçtiği...