Draco gözlerini yavaşça araladığında olanları hatırlamaya çalıştı. Greyback'in onu cisimlediğini hatırlıyordu ama daha fazlası yoktu. Etrafına göz gezdirmeden önce kıpırdandı ve vücudunu saran sert halattan kurtulamayacağını anladı. Burayı çok iyi biliyordu. Malfoy Malikanesi, mahzenler...
"Nihayet prensimiz uyanmış."
Oğlan gözlerini sesin geldiği yöne çevirdiğinde kapı eşiğindeki Blaise Zabini'yi görmesiyle sinirlerinin gerildiğini hissetti. Bu çocuktan kurtuluş yok muydu? Blaise Draco'ya doğru yürümeye başlarken konuştu
"Kış uykusuna yattığını sandık eski dostum."
"Neden buradayım?"
"Ah, sence neden Draco? İhanet..."
Blaise Draco'nun yanına vardığında ona doğru eğildi ve yüzlerini aynı hizaya getirdi.
"Şimdi sakin ol şampiyon." dedi ve elini çocuğun saçlarına daldırıp bir tutam kopardı.
"Ah! Ne yapıyorsun aptal?!"
"Sakin ol demiştim." deyip yine o pis sırıtmasını devreye sokarak ayağa kalktı. Cebinden çıkardığı bir şişenin kapağını açtıktan sonra Draco'nun kopardığı platin saçlarını şişenin içine attı. Draco bunun ne olduğunu biliyordu.
"Çok özlü iksir..." diye mırıldandığında Blaise ona baktı ve konuştu.
"Aferin Draco. Dersine çalışmışsın."
Blaise şişeyi ağzına değdireceği sırada Draco panikle soludu.
"Blaise dur! Biz dostuz sanıyordum! Bunu yapma. Lütfen."
Eğer Blaise, çok özlü iksir sayesinde Draco'nun kılığına girerse altın üçlünün yanına gidip tüm bilgileri öğrenebilir ve onları Karanlık Lord'a teslim edebilirdi. Draco bu ihtimalleri düşündükten sonra daha da panikledi.
"Sen hain olmadan önce öyleydik."
"Bak Blaise, bunu yapmak istemediğini biliyorum-"
"Hiçbir şey bilmiyorsun-"
"Seni tanıyorum dostum!" diye sözlerini kestiler birbirlerinin. Sonra Draco devam etti.
"Gözlerinden, bakışlarından ne kadar zorlandığını anlayabiliyorum Blaise. Ne kadar saklamaya çalışsanda bu çok açık. Kazanmasını istemediğin bir taraf için savaşma."
Blaise'in yüzünde kabullenir bir ifade geçsede hemen yüzüne o alaycı sırıtmasını getirdi.
"Şerefe." dedi ve şişeyi yudumladı. Blaise Zabini ten rengi açılırken ve gözleri mavi-gri rengine bürünürken ellerini artık platin sarısı olan saçlarından geçirdi ve sırıttı tekrardan. Draco yenilgiyle asılmış suratını bela okurcasına kendine dönüşen eski dostuna çevirdi. O sırada Blaise tekrar eğilip birkaç tutam daha saç kopardı yedek iksir yapmak için.
"Bunu unutmayacağımı biliyorsun değil mi Blaise?"
"Çok iyi biliyorum Draco." ve cisimlendi Sahte Draco.
---
"Hermione sakin ol biraz. Draco kaçmayı başaracaktır."
Hermione dakikalardır oturma odasında volta atıyordu.
"Sakin mi olayım? SAKİN Mİ OLAYIM LUNA?! Off!"
O sırada kulübenin kapısı açıldı. Kız bakışlarını heyecanla o tarafa çevirdiğinde en yakın 2 arkadaşını gördü.
"Harry? Ron." dedi elindeki son neşe kırıntısıyla.
Harry sırıtmasını engelleyemiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Taraf Değişikliği-DRAMİONE
FanficNarcissa Malfoy, Voldemort tarafından öldürülür. Kaybedecek bir şeyi kalmadığını düşünen Draco, onların da ısrarıyla altın üçlüde ki hortkuluk avına katılır. Bir yandan hortkuluk arayıp yok etme telaşı içindeyken bir yandanda senelerce dalga geçtiği...