İlk uyanan Hermione oldu. Bunun nedeni ise yediği 'crucio'ların yaptığı yaralardı. Yani en azından o öyle düşünüyordu. Crucio'nun fiziksel hasar vermediği gerçeği aklından uçup gitmişti. Asasını alıp banyoya doğru yürüdü. Henüz tam uyanamamış olduğundan çarptığı sert şeyi fark etmemişti. Hemen gözlerini çarptığı şeye kaldırınca bunun Harry olduğunu anlamasıyla rahatladı.
"Ah, afedersin Harry. Seni görmedim."
"Fark ettim Herm. Ayakta uyuyorsun. Bugün daha iyi misin?"
"Sanırım dün aldığım tek yara dudağımın patlaması değildi. Vücudumda birçok yer acıyor. Crucio'ların açtığı yaralardan olsa gerek."
"Muhtemelen öyledir. Sen banyoya git ben de uykucuları uyandırayım."
"Pekala."Hermione banyoya girdi ve vücudunda acıyan her yere baktı. Ama hiç yara yoktu. Tuhaftı. Bunu sonra düşünmek üzere aklının uç köşelerine yolladı ve yüzünü yıkayıp banyodan çıktı.
Mutfağa girdiğinde Harry ve Draco yan yana oturmuş kahvaltı ediyorlardı. Hermione Draco'nun önüne oturdu. Ve onlara katıldı.
"Ah! Merlin." diye söylenerek gelen Ron bütün dikkatleri üzerine çekti.
"Ne oldu Ron?" diye sordu Draco.
"Dün gece kabus görüp durdum ve vücudumun her yeri acıyor. İşin tuhaf yanı vücudumda hiç yara falanda yok." dedi Ron. Hermione donakaldı.
"Ron." dedi kuşkuyla kız.
"Efendim Herm."
"Bende dün gece kabus gördüm. Ve vücudumun her yeri acıyor ama yara yok." dedi çağın en zeki cadısı.
"Tuhaf." dedi Harry. Sonra bir şeyi anlamış gibi bir havaya bürünüp konuştu korkuyla.
"Tabii ya! Blaise ve diğerleri bizi yakalayamayınca Voldemort planını devreye sokmuş olmalı!"
Draco konuştu "Bu çok kötü! Voldemort'un bu şekilde delirttiği çok insan var! Buna bir çare bulmalıyız."
"Biri bize zihnimizi kontrol etmeyi öğretmeli. Harry, Profesör Snape sana öğretmişti. Bize öğretemez misin?" dedi Ron.
Harry konuştu "Ben bile tam yapamazken size nasıl öğreteyim ki? Buldum! Profesör Lupin'e ne dersiniz?"
Hermione cevapladı "İyi fikir Harry ama atladığınız bir nokta var. Hala bulmamız gereken 2 hortkuluk ve bir kılıç varken buna vakit ayıramayız. Ne kadar bekletirsek Voldemort o kadar güçlenecek. Bu şekilde bizi oyalamaya çalışıyor olmalı." diye mantıklıca.
Ron "Hermione haklı zaman kaybetmemeliyiz bunu daha sonra hallederiz. Birkaç kabus ile başa çıkabiliriz herhalde." diye destekledi hoşlandığı kızı. Draco hemen "Siz hala bunun ciddiyetinin farkında değilsiniz, insanlar deliriyor diyorum size!" diye atıldı. Harry de Hermione'nin haklı olduğunu söylediğinde kimse Draco'yu sallamamış oldu ve bu işi daha sonraya bıraktılar."Beyler, artık Godric's Hollow'a gitmeliyiz sanırım." dedi Hermione Granger.
"Pekala. Bugün gidelim." dedi Harry.
Draco söylendi "Bir gün bile dinlenmez misiniz siz?" diye.
Hepsi aynı anda 'hayır' deyince üstelemedi.---
"Ah! Ron ayağıma bastın!"
"Afedersin Herm."
Harry'nin görünmezlik pelerininin altında -ki Draco pelerini görünce resmen hayattan kopmuştu- 4 genç olmak pek kolay olmuyordu tabii. Godric's Hollow'da geziyorlardı ve ipucu arıyorlardı.
"Draco biraz eğil dostum! İnsanların yürüyen 4 çift ayak görmeye alışık olmadığına eminim." dedi Harry.
Bir süre sonra Harry bir anda durdu. Mezarlığın önünde. Pelerini üzerlerinden aldı ve mezarlığa doğru yürüdü. Arkasından diğerleride geliyordu. Annesinin ve babasının mezarını bulduktan sonra. Burukça tebessüm etti. Hermione öne çıktı ve mezarın üzerine birkaç asa hareketiyle, bir buket çiçek ortaya çıkardı.
"Saol." dedi Harry. Kız tebessümle karşılık verdi. Draco bir süre sonra mezarlıktan çıktı. Orda bulunmaya utanıyordu. Öyle ya da böyle o da bir ölüm yiyendi. Böyle harika insanların mezarına gidecek yüzü bulamamıştı kendinde. Yanında bir hareketlenme hissedince kafasını çevirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Taraf Değişikliği-DRAMİONE
FanficNarcissa Malfoy, Voldemort tarafından öldürülür. Kaybedecek bir şeyi kalmadığını düşünen Draco, onların da ısrarıyla altın üçlüde ki hortkuluk avına katılır. Bir yandan hortkuluk arayıp yok etme telaşı içindeyken bir yandanda senelerce dalga geçtiği...