Kaza

559 22 3
                                    

Bilgisayarımı aldığım gibi bellek kartını takmaya çalıştım. Fakat olmadı. Bilgisayarın buna göre bir girişi yoktu. Nasıl olmazdı. Burada teknolojik alet satan bir yer olmadığı için buraya bir buçuk saat ileride olan şehre gitmeye karar verdim.

Sırt çantama ihtiyacım olacak bir kaç şey aldım ve aşağıya indim. Gözükmeden kaçacaktım ki yengemin o sorgulayan ve biraz da olsa korkutan bakışlarına maruz kaldım. Bir elinde de elektrik süpürgesi diğer elinde de elektrik süpürgesinin fişi vardı. Fişi sağa sola doğru sallıyordu. Otuz saniye bakıştıktan sonra  bir anda :

-Nereye gidiyorsun bakayım ? 

-Şe..şey arkadaş yani arkadaşıma gidiyorum.Neden sordun ?

-Bu günlerde biraz garipsin de o yüzden. Neyse arkadaşınla iyi eğlenceler. Seni seviyorum. 

-Ben de seni. 

-Çok da geç kalma ! Tamam mı ? 

-Merak etme her şey yolunda. Tam vaktinde geleceğim.

Yengemi de atlattığıma göre bu küçük serüvenime başlayabilirdim.

Etrafa bakınarak yürüdüm.Yerde bir taş vardı. Ona vurarak yürüyordum ki bir anda taş bana doğru geldi.Kafamı kaldırdığımda Dylan'ı gördüm. O güzel parıldayan gözleri ile bana bakıyor, hafif sırıtmasıyla o güzel gamzeleri ortaya çıkıyordu.Ve saçını arkaya atarak bana :

-Nereye gidiyorsun böyle ?

-Sadece dolanıyordum.  

O anda arkama bakarak :
-Bu sırt çantasıyla mı ? deyip garip bir bakış attı.Bende:

-Geç kalıyorum sonra görüşürüz dedim ve koşarak yanından ayrıldım. Durağa gelmiştim bile. 

Bir otobüs hızını yavaşlatarak durağa doğru yanaştı. Otobüs biraz kötüydü. Gıyç diye sesler geliyordu. Ama umurumda değildi. Otobüsün kapıları açıldı ve bir ayağımı otobüse koyup :

-Şehre gidiyor değil mi ? dedim.Otobüs şoförü de :

-Evet hadi gel kızım ,dedi.

Otobüse bindim ve en öne oturdum. Otobüs şoförü bir dakika boyunca yolcu gelmesi için beklerken otobüsü inceledim. Tam ben bakınırken bir çocuk gelip yanıma oturdu.Yüzüne bakmadım.Telefonuma bakar gibi yaptım ve elini yüzüme getirip el sallama hareketini yaptı ve :

-Konuşmuyoruz galiba, dedi. Sesinden de anladığım üzere bu sevdiğim çocuk Dylan idi.Hemen kafamı kaldırarak 

-Özür dilerim. Kafam bu aralar biraz karışık,dedim. 

-Evet dediğin gibi gerçekten acelen varmış . Diyerek alaycı bir tip takındı. Ben de önüme doğru baktım ve istemsizce yüzüm kızardı. Şehre giderken sürekli konuştuk.Yine güzel güzel giderken otobüs şoförü kalp krizi geçirdi. Direksiyonu birisi tutana kadar bariyerlere girmiştik. Ve araba ters dönmüştü. Dylan bir anda otobüsün içinde kayboldu. Dışarı falan çıkması imkansızdı. Kemeri bağlıydı. Kemerine baktığımda bağlı olduğunu gördüm. Nasıl çıkmıştı ki kemerin altıdan? 

YERALTI KASABASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin