Marinette
Yaşadıklarıma inanamıyordum.
Lanetten kurtulmuştum sonunda. Paris büyük bir felaketten kurtulmuştu.
Ama bir sorun vardı: Hawkmoth'un mucizesi.
Uğur Böceği'ne dönüşüp Eyfel Kulesi'ne gitmiştim. Hawkmoth'un mucizesini tek başıma alamazdım. Kara Kedi'ye ihtiyacım vardı. Birden bir ses duydum.
-N'aber böcüş?
Arkama baktığımda Kara Kedi'yi gördüm.
-Merhaba Kara Kedi.
-Kederli görünüyorsun. Bir sorun mu var?
-Hawkmoth'un mucizesi hakkında düşünüyordum. Akumaların Kızı'nı yenmiş olabiliriz ama o kötülüklerine devam edecektir. Mucizesini almak zorundayız.
-Muhtemelen inanmayacaksın ama ben de aynı nedenle buraya geldim.
-O zaman Hawkmoth'u yenmeye gidelim hemen!
-Çok kolaydı! Nerede saklandığını bilmiyoruz!
-Notre-Damé kilisesinin içinde saklanıyor.
-Nereden biliyorsun?
-Küçük meslek sırları...
Aslında Hawkmoth beni kaçırdığı için biliyordum.
-O zaman gidelim!
Silahlarımızı döndürüp Notre-Damé kilisesine geldik. Çatıdan içeriye girdik. Hawkmoth'u göremiyorduk. Etraf karanlıktı. Yerde beyaz kelebekler vardı.
-Işıkları açın, bir şey göremiyorum!
-He heh, ben görebiliyorum.
-Sana soran olmadı! Herkesin senin gibi gece görüşü yok!
-Bir kere de bağırmasan! Bu çatıda ışık düğmesi mi var, geri zekâlı? Tek istediğin ilgi çekmek! Eskiden de böyleydin zaten!
-Bana hakaret etmeyi keser misin balık beyinli!?
-Yok ya! Kesmezsem ne olur!?
Birden pencere büyük bir gürültüyle açıldı ve içeriye ışık doldu. Beyaz kelebekler havalandı. Arkamıza baktığımızda Hawkmoth'u gördük.
-Kavganız bir komedi dizisi gibiydi. Öyle ki, uzun bir süre izledim.
-S-sen...ne zamandır buradasın sen!?
-Uzun zamandan beri. Aslında sizinle güzel bir final maçı yapmak istiyordum ama siz kendi kendinizi yiyorsunuz zaten. Hiç sorun yok, ben sizi beklerim. Siz eskiden sevgili değil miydiniz?
-O bana teklif etmişti, ben de salak gibi kabul ettim!
-Demek kabul etmen bir salaklık! Kabul etmeseydin o zaman!
-O vakit bilmiyordum.
-Neyi bilmiyordun?
-Yeter, diye bağırarak ayağa kalktı Hawkmoth. Devam etti.
-Ben hep bu anı bekledim! Şimdi bu an geliyor ve siz beni yok sayıp birbirinizle kavga ediyorsunuz!
Kara Kedi'yle birlikte tartışmamızı kesip ona döndük ve aynı anda bağırdık.
-KAPA ÇENENİ!
-Aaa, aynı anda! Ne kadar güzel, dedi Hawkmoth. Kara Kedi'yle birbirimize baktık, biraz utanmıştı.
-Hawkmoth haklı. Kavga etmeyi kesip onunla savaşmalıyız, dedim.
-Sonunda! Durun, asamı getireyim!
İçeriye gitti. Kara Kedi bir şey söyleyecekti ki yumruğumu yüzüne doğrulttum.
-Bir şey dersen sana yumruk atarım.
Birden yumruğumu tutup açtığını ve elimi öptüğünü hissettim.
-N-ne yapıyorsun!?
O sırada Hawkmoth içeriye girdi.
-Sonunda! Final kapışması başlasın!
Silahlarımızı ona doğrulttuk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevgili Mektup Arkadaşım 2
Fanfiction"Hayır, anlamıyorsun Kara Kedi." dedi sevdiği kadın. "Sen Paris'i kurtarmak adına savaşan, adalet âşığı bir süper kahramansın ama ben...ben bir vatan hainiyim Chat." "Hayır, değilsin. Seni sevmemem için yalan söylüyorsun." "Ciddiyim Kara Kedi, birli...