'vee gözlerini açabilirsiin!' dedi jennie sevgilisine.
jisoo gözlerini açtığı zaman bir anda sarsıldı ve düşer gibi oldu. 'tanrım burası mükemmel!, jennie seni seviyorum!!'
'bunu duymam için illa bir şey mi yapmam gerekiyordu han'fendi?'
'seni seviyorum, seni her zaman seviyorum ve seveceğim de şapşal!'
~güneşin batışını ve pembe gökyüzünü görmek için çıkarmıştı o tepeye sevgilisini jennie. kimseyle paylaşmam dediği kuytu bir köşedeydi bu uçurum kenarı. ne etrafında bir yol vardı ne de düşülmemesi için uçurumun önünde çitler. sadece manzaraya odaklanıyordunuz oraya gidince. giderkenki uzun patikada yanınızda biri yoksa derin düşüncelerde boğuluyordunuz, çıktığınızda ise oraya, hiçbir sorununuz yokmuş gibi oluyordu. genç kızın sevgilisi ileyken bütün dertleri puf diye uçuveriyordu ve bu bilinmez yeri onunla paylaşmak kendisi için büyük bir mutluluktu.
'aman tanrım jennie, gözlerime inanamıyorum!!! burası harika.'
'sen de öylesin jisoo. o kadar harikasın ki, seni her düşündüğümde kalbim inanılmaz hızlı atıyor. mesaj attığında bile kalbim yerinden çıkacak gibi oluyor. seni öptüğümde tüm güzel hayallerim gerçek oluyor ve sen yanımdayken... tarifi olmayan bir duygu bu jisoo. seni çok seviyorum, seni aylardır deli gibi seviyorum ve senin de beni sevmen düşüncesi...'
jisoo, jennie lafını bitiremeden onu şefkatle öptü. günbatımının karşısında sevgilerini paylaşan çift, hayatlarında hiç olmadıkları kadar mutluydu artık. ikisinin de birbirlerinin bilmediği ama birlikte çok kolay aşabilecekleri sorunları vardı. ailelerine cinsel yönelimlerini birlikte açıklayacak ve onlara anlamaları için zaman vereceklerdi. birlikte halledemeyecekleri hiçbir şey yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
stay with me|| girl x girl
Short Storyjisoo: nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum jisoo: ben galiba sana aşık oluyorum, Jennie.