Yoruldum... Yorulmaktan yoruldum.
Ama hayat beni yormaktan yorulmadı.
Neden yüzüm tam güldü derken tekrar renkler geldi derken, siyaha mahkum oluyorum.
Karanlığın tonu olur muydu.
Ne bileyim ben.Sadece kafamı meşgul etmek adına saçma sapan şeyler soruyorum kendime.
Ne mi oldu?
Annem maddi durumu hiç de fena olmayan birini bulmuştu.
Ve evet doğru tahmin evlenmemi istiyorlar. Ama benim ufak çaplı da olsa hayallerim vardı.
En azından tek kişilik bir hayat planlamıştım.Aile denilen meretten uzak pasif, yalnız, anlayışlı, mütevazı bir yaşam çok mu? Zaten mutlu bir olmak haram bana...
Hep sustum, hazmettim, tamam dedim, sineye çektim.
Bu muydu karşılığı?Ama bu sefer bu oyunun kurallarını ben koymalıyım.
İçimdeki fesat içimde çığlık atmaya başladı. Ama bu sefer onu bastırmalı mıyım bilmiyorum.Okula gitmek için hazırlandım.
Dün gece ne mi oldu?
Ben dondum, gerçekten konuşamadım.
Bildiğiniz takıldı yüzükler ......
Ben sadece olayın şokunu atlatamadım.
Misafirler gittikten sonra " bu ne demek oluyor, yapamazsın bunu bana anne. Lütfen" diyebilmiştim.
Evleniceksin dedi annem, asla diye bağırınca hiç düşünmeden yapıştırdı tokadı. Sonuç: patlayan bir dudak, sekiz hatta on yaş büyükmüş. Bir sözlü.
Ben nasıl mı bu kadar sakinim sanırım ilk defa içindeki hırçın kızı dinlicen.
Ben kafamı bu düşüncelerle patlatırken. Olanların hepsini beni önemseyen tek kişiye anlatmam gerek. Hatta buna ihtiyacım var. Formamı giyip sessizce evden çıktım.Aynı sessizliği kullanarak sınıfa girdim.
Ah işte Zeliha orada yanında gidip başımı omzuna koydum, ağlamaya başlamıştım bile. Resmen dünümü bu günümü kusuyordum ona, gerçekten yorulmuştum.
Omzumdaki yükü taşıyamaz hale gelmiştim.
Yorgunluktan ve ağlamaktan kızaran mavi gözlerimi kendisine çevirdi sonrasında ayağa kaldırıp yönlendirdi okulun arkasına götürüp. Soru bombardımanına tutmak yerine yüzümü kavrayıp güven veren bir tavırla tek sorusunu bana yöneltti." Noldu, anlat Gamze!"hıçkırıklarımın arasından kurabildiğim tek cümleyi attım içimden.
" Sözlendim, okutmicaklar beni ..."
" Ne? Ama nasıl olur Gamze bunlar nasıl insanlar!
Arkadaşımın çok hızlı konuşma gibi bir yeteneği olduğunu söylemiş miydim?
" Sen bu seferde susamazsın, Gamze nolur birşeyler yapacağını söyle! "Gözyaşlarımı silip derin bir nefes aldım.
" Hayatımın iplerini elime almanın zamanı geldi."
" İşte hayal ettiğim psikopat Gamze. Eee napıyoruz plan nedir?"
" Kaçıcam ."
" Ne yani bu kadar mı? Kızım nereye nasıl e okul?"
" Henüz bir planım yok ama yarın gece kaçıyorum o pislik evden."
" Ay bu planın olmayan halı mı?"
" Ama benim merak ettiğim bir şey daha var. Sizin şu ödev işi ne oldu? Hani Tekin ile yaptığınız varya?"
Bu cümle sırf ima kokuyor baştan aşşagı ima biz ne zaman geldik ya Tekin' e.
Acaba nerede , neyse artık hayatımın merkezine kendimi oturtacaksam. Kimseyi düşünmemem gerek.Sınıfa girdik ve sıralarımıza oturduk Tekin tüm ihtişamıyla arkamdaydı. Ama sanki kızgın gibi duruyor. Sanki gözünde patlamaya hazır bir volkan vardı. Dünkü ağaçtan düşme vakasını hatırlayınca yüzümde ortaya çıkan gülümsemeyi fark edip. Sildim onu yüzümden derken arkamdan küçük bir dürtülme hissiyle başımı arka tarafta dönünce Tekin in yüzüne sonra elindeki küçük kağıda takıldı gözüm. Bana mı diye etrafıma bakındım evet bana verdi kağıdı. Heyecan mı yaptım ben, saçmalama Gamze....
" Yüzüne ne oldu ?"
Yazısı da güzelmiş. Beni merak etmiş. Ne diyorum ben insan arkadaşını merak eder tabi....
Bende cevap yazdım." Sanada günaydın..."
Ben tavır mı yaptım yuh Gamze
... Anaa kağıt geldi."Tavır kolik misin kızım dudağına noldu? neyse ya sormadım say ben öğrenirim ..."
Nasıl öğrenicekmişsin? "
Cevap gelmedi ....
Nasıl öğrenicek ki tabiki de blöf yaptı.Tekin Poyraz...
Sınıfa girdim. Ama hoşbulamadım. Gamze nin çantası burada ama kendisi yok. Zeliha, tabi başka kim olacak Allah tan başka arkadaşı yok.
Girdiği her ortamda dikkat çekiyor.
Çok güzel, mavileri gözüme tekrar tekrar baksın istiyorum. Masum yüzü, gülüşü, tavırları.
Saçları, bir gün okulun bahçesinde rüzgar saçlarını okşarken kokusunu bana armağan etti. Ama rüzgarı kıskandım. Ne hakla onun saçını okşar diye.
Onda çok farklı bir şey var...
Okulun arkasına doğru gittim.
Oturuyordu arkadaşıyla ve ağlıyordu.Ağlaması o kadar masumdur ki, sanki içimden parçaları söküp attı.
Seslerini duyabiliyordum.
Ailesi onu evlendirecekmiş.Ama nasıl olur.
Buna asla izin veremem.
O bunları hak etmiyor.
O çok masum ...Ama onun bir planı var.
Kaçmak gibi biraz zayıf bir plan yapmış. Bazı şeyleri hesaba katmamış.Sanırım benim de bu plana dahil olmam gerekiyor....
Onu yalnız bırakamam.Gamze Çelik...
Hiçbir şey olmamış gibi yaparak eve gittim.
Zaten eskiden de annemle konuşmamaya çalışırdım.Babamı gündüz göremediğim için pek de konuşmayız.
Neyse artık ilgilenmiyorum onlarla.Benim paraya ihtiyacım var.
Biriktirdiğim bir miktar elde var.Harçlıklarımı fazla harcmazdım.
Masrafsız biriyimdir övünmek gibi olmasın.Siyah sırt çantama birkaç parça eşya koydum.
Gece yarısını beklemem gerekiyor.
Aklıma gelen bir fikirle durdum.
Acaba mektup yazsam mı?Hayır....
Değmezler yazacağım hiçbir satıra değmez.....
Sanırım herkes uyudu. Ah hayır babam daha dönmedi.
Tek tesellim. Onun sarhoş olması peşimden gelmeyeceği anlamına geliyor.
Nereye gidebilirim ki.Kendime kötü bir haberim var. Odamda cam yok ki , sessizce ayakkabılarımı elime aldım.
Yavaşça evden çıktım.
Şükürler olsun.
Ama ben nereye gidebilirim ki?Ana yola çıktım.
Ama bir arabanın gözüme çarpan farları yüzünden hareket edemedim hızla yaklaşıyordu.
Kaçamadım. Resmen donakalmıştım.
Ama benim daha farklı bir sonum olmalıydı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nesin Sen?
VampirBasit bir çarpışma hikayesi ? Hayır, çünkü tesadüfler kurgulanmaz. Çünkü o öyle olmasını istedi. Emir POYRAZHAN.... yalancı dokunuşlarla başlattığı küçük oyunda ilk hilesini yaptı. Bu daha ne ki... Gamze daha nereden nereye savrulacaktı..