15.BÖLÜM

43 2 0
                                    

Nazlı

"Kimsin sen?"
Dedim karşımda oturan adama karşı. Güldü ve sustu. Cevap bile vermedi ve bu benim daha fazla sinirlenmeme sebep oldu. Gözlerimi kapatip sabır diler gibi yukarı baktım.

"Sana bir soru sordum"

"A, öyle mi? Pardon"
Dedi ve tekrardan güldü.

"Dalga geçmeye ara verip sorumu cevapla!"

Aniden gülüşü yüzünde dondu ve hizla ayağa kalkıp bana baktı. Sandalyenin iki kenarından tutup üzerime doğru eğildi. Her ne kadar gerilmiş olsam da yılmadım. Güçlü durmaya çalıştım.

"Ben senin-"

"Benim bir şeyim değilsin sen!"

"Yanlış. Ben senin-"

"Ya senin gibi biri benim neyim olabilir ki?!"

"Kocan,"

"Pardon, ne?"
Dedim histerik bir şekilde.

"Baban seni para karşılığında bana verecekti ama sonra kararından vazgeçtiğini söyledi. Fakat benim seni bırakmaya niyetim yok, güzellik"
Dedi ve daha fazla yaklasti bana.

"Çekil şurdan!"
Dedim ve dizimi kaldirabildigim kadar kaldırıp tekmeyi geçirdim. O, acı ile geri gidip koltuğa düşerken ben, buradan kurtulmak için cirpinmaya başladım.

"Hiç boşuna debelenme!"
Dedi, acıyla.

"Buradan çıkış yok!"

"Manyaksin sen!"

"Öyle derler,"
Dedi ve yine güldü. Yavaş yavaş  eski haline dönmeye başlamıştı.

"Benimle kalacaksın hep,"
Dedi yine bana doğru bir adım atarak.

"Sonsuza dek"

Savaş

Salonda bir oraya bir buraya yürüyüp duruyordum. Elimden hiçbir şey gelmiyordu. Nazlı, nerede? En ufak bir iz bile yoktu ona dair, ortada. Sıkıntı ile iç çektim ve elimi saçlarımdan geçirdim. Annem, koltukta oturmuş, çaresizce bana bakıyordu. Zaten bir süre sonra da telefonla arayıp haber verilen iki kişi kapıda belirdi. Selin ve Ali, salona hızlı bir giriş yaptılar. Durdum ve onlara baktım. Selin, endişe ve telaşla dolup taşmış, Ali ise sıkıntiliydi.

"Neler oluyor?!"
Dedi Selin, çantasını koltuğa firlatirken. Onlara bakmayı kesip tekrardan salonda turlamaya başladım.

"Kaçırılmış"

"Kim kaçırmış?!"

"Bilmiyorum! Allah kahretsin, hiçbir iz yok!"

"Sakin olmaya çalışalım, lütfen."
Diyen anneme döndüm, bir hışımla.

"Anne sakın benden sakin olmamı falan bekleme! Benim sevdiğim kadın kaçırılmış ya!"

Annem, başını öne eğdi ve sustu. Kimsenin sesi çıkmıyordu ve bu benim daha fazla sinirlenmeme yol açıyordu.

"Yer yarildi içine girdi sanki!"

"Polise falan haber verelim,"
Dedi Selin, dolan gözleriyle. Başımı iki yana olumsuz anlamda sallayarak onu reddettim.

"Olmaz,"

Selin, yine ağzını açıp bir şey soyleyecekken çalan telefonum buna engel oldu. Hızla sehpada duran telefonumu elime aldim ve açtım, kimin aradigina bakmadan.

"S-Savaş,"
Diyen Nazlı'm'ın titrek sesini duyunca, sıkı sıkı kapattım gözlerimi. Istemsiz bir damla yaş düştü yanagima. Ne kadar ozlemistim onu, bu kısa zamanda.

İSTEMSİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin