0.1

400 35 6
                                    

Jongin gelen bildirim sesiyle bildirim panelini açtı. Mesaja girip gönderen kişinin fotoğraflarına baktı. Bu dördüncü sınıflarda ki Kristi. Jongin, onun kendisine mesaj atmasına oldukça şaşırmıştı. Kafasını gömdüğü telefondan kaldırdı ve kampüsün bahçesinde gözlerini gezdirdi. Ne Kris'i ne de uzun boylu arkadaşını görememişti. Omuz silkip gelen mesajı yanıtladı.

kimKaiii: Değişik bir giriş oldu. Evet hava çok güzel.

Kris gelen bildirim sesiyle arkasına saklandığı ağaca iyice yapıştı. Şu an biricik arkadaşı onun adına bebeği ile konuşuyordu ve Kris içten içe işleri berbar etmemesi için dua ediyordu. Chanyeol gelen cevap üzerine sırıttı. Saklandıkları büyük gövdeli ağaçtan kafasını uzatıp Jongin'e baktı. Bunu yapmasıyla ensesine ağır bir şaplak yemesi bir olmuştu.

"Ne yapıyorsun aptal? Görecek şimdi."

Chanyeol eliyle ensesini okşarken, Kris sinirle elinde ki telefonunu çekti. Arkadaşının attıği ilk mesajı gördüğünde, utançtan kafasını kuma gömmek istemişti.

" Tanışmak için ne kadar güzel bir hava mı? Gerçekten mi Chanyeol? Tanrım, bir daha suratına bakamayacağım. Sen benim bebeğimi koru."

Chanyeol alınmıştı ve altta kalmak istemiyordu.

"Sana kalsaydı hayatta mesaj atmazdın be. Ezik."

Jongin attığı mesaja halâ cevap gelmemesine bozularak, telefonu cebine attı ve birazdan başlayacak olan dersine girmek için sınıfına doğru gitti. Kris Jongin'in oradan uzaklaştığından habersiz halâ Chanyeol ile uğraşıyordu. Chanyeol ise arkadaşının çenesinden kurtulmak için Jongin'in attığı mesajı hatırlattı. Kris hemen mesaj kısmını açtı ve bir süre ne yazabileceğini düşündü.

galaxyFan00: Tanışmak ister misin?

Kris mesajı gönderir göndermez yine ağaca sıkıca yapışmıştı. Jongin ile mesajlaşıyor olmak bile genç adamı heyecanlandırıyordu. Yavaşça eğildi ve az önce Jongin'in oturduğu tarafa doğru baktı, fakat bebeğini görememişti. Bu heyecanını biraz olsun azaltmıştı.

"Gitmiş Chanyeol."

Boş boğaz arkadaşı hemen atlamıştı.

"Sor bakayım nereye gitmiş."

Chanyeol'ün merakla sorduğu şey Kris'i çok az kıskandırmıştı. Ona ters ters baktı ve oturduğu yere çöküp cevap gelmesini bekledi.

Jongin Kris'in geç cevap vermesine bozulmuştu fakat umursamadı.

kimKaiii: Dostum şimdi derse girdim çıktığımda yazarım.

Jongin göndere bastı ve internet paketini kapatıp, telefonunu da sessize aldı.

Kris hemen cevap gelmesine sevinse mi, yoksa biricik bebeğinin ona dostum demesine üzülse mi bilemiyordu. Chanyeol arkadaşının şekilden şekile giren suratına merakla bakmıştı. Telefonu arkadaşından aldı ve Kris'in suratının neden tuhaflaştığını anladı. Onun en yakın arkadaşı olarak moral vermesi gerektiğini düşünmüştü.

"Kris ne bekliyordun? Dostum o düz, biraz zaman vermen gerek. Hemen bozma moralini. Baksana hemen cevap vermiş."

Aslında Chanyeol arkadaşını üzmemek işin söylememişti. Ona göre Jongin gay olabilecek bir çocuk değildi. 'Umarım düşüncelerimde haklı çıkmam' diye geçirdi içinden Chanyeol. Çünkü Kris'in gözleri şiş, burnu kırmızı ve sürekli çikolata yiyerek ağlamasına henüz kendini hazır hissetmiyordu. Gerçi öyle bir şey olursa ne yapacağını bilmiyordu. Kristi bu sonuçta. Onu daha önce ağlarken görmemişti, ya da çikolata yerken, ya da biri için üzülürken. Chanyeol, kendisini arayıp ağlayarak 'Channie gelirken çikolata alır mısın?' diyen bir Kris düşündü. Tanrım bu çok korkunçtu!

Kris arkadaşının dehşete bürünen suratına baktı.

"Ne oldu Chanyeol? Suratın mutasyona uğruyormuşsun gibi şekilden şekile giriyor. Kes şunu."

Kris huysuzca mırıldandığında Chanyeol kendine gelebilmişti. Arkadaşının bu durumlara düşmemesi için her şeyi yapmaya hazırdı. Gerekirse o kara çocuğu biricik arkadaşına zorla ayarlardı.

▪K.TALKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin