Merhaba çikolatalarım ben tembelyazarınız.Bu bölümün gecikme sebebi ufak bir rahatsızlık:(İnşaallah bana çok kızmamışsınızdır.Ayrıca yorumları ile beni mutlueden arkadaşlarınıza kokulu kokulu öpücükler yolluyorum:DNeyse yine gevezeliğim tuttu,güzel bir hafta geçmesi dileğiyle iyi okumalar:D
#####
Odamın kapısını neredeyse kımak üzereydi.Bense sakince üzerimi giyindim saçlarımıtopladım ve kapıya biraz daha yaklaştım.Tamam odasının kapısına buz kovası koymuş olabilirim ama bu onun iyiliği içindi.Beynin de en az kas kadar gerekli olduğunu bilmesi lazım biricik ağabeyimin.Yavaşça kilidi açtım ve kapıyı araladım,demek bu yüzden sesler kesilmişti.Yavaşça kapıyı arkamdan çektim ve merdivenlere yöneldim tam bu sırada birinin arkandan koştuğunu duydum.Arkamda ağbeyim sinirli bir şekilde koşuyordu,tanrıya şükür ki koridorlarımız uzun.Bende medivenlerden hızla aşağı indim ve babamı bulmak amacıyla büyük salona koştum ama salon boştu.Tam bahçe kapısına yöneldiğim sırada birşeye çarptım.Kafamı kaldırdığımda gözlerinin içi gülümsüyordu.
"Üzgünüm Bay Arthur."reverans yaptım.Bir elimle eteklerimi topladım diğer elimlede Gardenia'yı peşimden çekiştiriyordum.
"Hey ne oluyor."Gardenia'da benimle birlkte koşuyordu.Elini bırakıp eteklerimi daha sıkı kavradım.Gardenia'da benimle aynı şekilde ateklerini topladı.
"Ağabeyime beyininde kas kadar gerekli olduğunu gösterdim."koşmaya devam ediyorduk.Bahçedeki çimenlerin ve çiçeklerin tadını çıkarıyorduk bize göre.
"Kim bilir ne yaptın."
"Sadece buz."yüzümde kocaman bir gülümseme oluşmustu.Tam bu sırada arkadan ağabeyimin sesi duyuldu.
"Eric dostum yakala şu cadıyı."demek Eric ile yakalyacakmış beni güleyim de boşa gitmesin.
"Rüyanda görürsün."biraz daha hızlı koşmaya başlamıştı.Şu an dördümüzü biri görse herhelde bizi deli zannederdi.
"Göreceğiz bakalım."
Gardenia ile ayakkabılarımızı çıkarıp daha hızlı koşmaya başladık.Biz kahkahalarla koşarken arkama baktığımda ağabeyim ve Eric tartışıyorlardı.
"Tamam pes gelin de kahvaltı edelim."bu sözlerin ardından ağabeyim ve Eric eve doğru yürüdü ve içeri girdi.Biz ise Gardenia ile biraz daha dolaştıktan sonra eve geri döndük.
"Seninle vakit geçirmeyi özlemişim."
"Bende seninle kardeşim."ona sıkı sıkı sarıldım sanki tutunacak tek dalım oydu hayatta,beni anlayan bana güvenen tek insan gibi geliyordu bazen.
"Kahvaltı yaptıktan sonra biraz piyano çalmaya ne dersin?"
"Eskisi kadar güzel çalıyorsan neden olmasın."
"Eskisinden bile güzel çalıyorum artık."kolkola eve girip,direkt kahvaltıya oturduk.Hafif bir kahvaltıdan sonra direkt küçük salona geçtik.
"Eee hadi çalmayacakmısın?"dedim piyanoyu göstererek.
"Tabi çalacağım ama birinin bana eşlik etmesi gerek."
"Sormana bile gerek yok."piyanonun önündeki tabureye oturdu,bende onun yanına oturdum.Parmaklarını narin bir biçimde piyanonun üzerinde gezdirdi.Şarkıyı söylemeye başladığımda ritme ayak uydurdu ve şarkıyı çalmaya başladı.
Kalp atışları hızlanır
Colors and promises
Renkler ve sözler
How to be brave
Nasıl cesur olurum ?
How can I love when I'm afraid to fall
Düşmekten korkerken nasıl sevebilirim ?
But watching you stand alone
Ama seni izlemek tek başına
All of my doubt suddenly goes away somehow
Bütün şüphelerim her nasılsa birden gider
One step closer
Bir adım daha
I have died everyday waiting for you
Seni beklerken her gün öldüm ben
Darling don't be afraid I have loved you
Sevgilim korkma sakın seviyorum seni
For a thousand years
Bin yıldır
I'll love you for a thousand more
Bir bin daha severim
Time stands still
Zaman durur
Beauty in all she is
Ondaki güzellikten
I will be brave
Cesur olacağım
I will not let anything take away what's standing in front of me
Karşımda duran şeyin hiçbir şey alıp götürmesine izin vermeyeceğim
Every breath
Her nefes
Every hour has come to this
Her saat işte sona geldi
One step closer
B
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİZLİ TUTKULAR- Yazım hataları düzenlenmedi-
Historical FictionAşk önce kalpte başlar,sonra tene yayılır! Not;İlkler daima kusurludur,onu kusursuz gören sevgiyle bakan gözdür.İyi okumalar...