Bir haftalık zorlu maratondan sonra tekrar sizlerleyim:DYa size söyleyecek laf bulamıyorum:)Bu son bir kaç hafta biliyorum beklenen bölüm gelmedi:(Bu durum kafayı yememe neden olsada Wattpad'i açtığımda gördüğüm yorumlar(üzgünüm)bana oha dedirtti.Sizi çoook seviyorum ve kokulu kokulu öpüyorum:*
İnsan pişman olur mu hiç sevdiğine kalbinin onun için delice çaptığına.Ben oldum hayatımda ilk defa yaptığım bir şeyden pişman oldum.Belkide o yanlış kişiydi ya da ne bileyim zamanı yanlıştı.Söylediği sözleriaklımdan bir türlü atamıyordum.Bu düşüncelerden sıyrılarak ağabeyime sıkıca sarıldım.Benden ayrıldığında soran gözlerle bedenimi süzdü.
"Rosemary Eric nerede?"o her ne kadar sözleriyle beni yaralamış olsa da ben ona kıyamazdım.Eğer onun ile yalnızkaldığım öğrenilir ise başı belaya girerdi.Büyük ihtimalle ağabeyim onu duelloya davet ederdi.
"Bilmiyorum en son onu bahçede gördüm daha sonra ayrıldık."ah Tanrım ne rahat yalan söylüyordum.
"Peki burada ne arıyorsun yalnız başına?"
"Biraz dolaşmak istedim fakat kayboldum.Peki Eric'i neden sordun?"Tanrım sen bu günahkar kulunu affet.
"O da kayıp."
"Simon Londra'ya dönmek istiyorum."
"Buraya gelmek için can attığını zannediyordum."
"Artık dönmek istiyorum,lütfen beni kırma."yalvaran bakışlarımdan birini yolladım ona.
"Tamam yarın yola çıkıyoruz."titrediğimi görünce üzerinde ki ceketi çıkarıp bana uzattı.
"Teşekkür ederim."elinde ki ceketi alarak omuzlarıma örttüm ve ağabeyimin koluna girerek evin yolunu tuttum.
"Senin ile yalnız kalmayalı uzun zaman olmuş."sözleri özlemle karışık isyan doluydu.
"Evet uzun zaman oldu."başımı omzuna yasladım.
"Hatırlıyor musun?Bir defasında Eric'i sırf eni oyuna almıyoruz diye süs havuzuna atmıştın."
"Evet hatırlıyorum,hatta gidip beni şikayet ettiği için ceza almıştım."benim küçük ukalam büyümüştü.Tamam o zamanlar onu sadece Eton'a gidiyor diye kıskanıyordum ama şimdi bütün aklım ile kalbim ile ve bedenimile kıskanıyordum fakat şimdi kıskanmamın nedenim çok daha farklı.Etrafında bir çok güzel ve kültürlü kız vardı ve o hepsiyle teker teker ilgileniyordu.
"Evet bir hafta kafa dinlemiştik."koluna hafif bir yumruk attım.
"Bir de bana sor bütün gün dikiş incelikleri hakkında ders dinledim durdum."
"Her zaman farklı bir kız oldun,diğer kızlar evlilik hayalleri kurarken sen acaba hangi ata binsem,hangi yayı kullansam diye düşünürdün."kolunu omzuma koydu ve beni kendine çekti.
"Hala aynı şeyleri düşünüyorum."ev göründüğünde ondan yavaşça ayrıldım ve koluna girdim.Şu an nasıl göründüğümün bir önemi yoktu sadece odama çıkıp yatağıma girmek istiyordum,belkide hiç çıkmamak.Eve girdiğimizde yardımcılardan biri beni odama götürdü ve banyo hazırladı.Bedenimi sıcak suya teslim ettiğimde omuzlarımdaki bütün yükün yavaş yavaş hafiflediğini fark ettim.Biraz sonra banyodan çıkar çıkmaz yatağıma girdim ve gözlerimi kapadım.Ne yemek yiyecek ne de birileriyle konuşacak halim vardı.Tam gözlerimi kapadığım sırada biri kapıyı tıklatıp odaya girdi kapıya doğru baktığımda gelenin Gardenia olduğunu gördüm.Hızla yanıma geldi ve beni sıkıca kucakladı.
"Seni ne kadar merak ettim biliyormusun?"
"Üzgünüm sadece biraz gezinmek istedim ve ormana gittim zaten daha sonra da kayboldum."göz yaşlarım benden izinsiz hareket ediyorlardı.
"Şişt ağlama."
"Tamam"elimin tersiyle göz yaşlarımı sildim ama yerine durmadan yenileri geliyordu.
"Hadi ama."bana daha sıkı sarıldı.
"Bu gece benimle uyurmusun?"içimde ki bütün kalp kırıkları ile çıktı bu kelimeler ağzımdan.
"Tabi uyurum."üzerini değiştirip yanıma uzandı ve kollarını bana doladı.Belki bu gece huzurlu bir uyku çekebilirdim.
***
Gardenia bütün saflığyla rahatça uyurken ben bir sağa bir sola dönmekten uyuyamamıştım ve bu durum gerçekten canımı sıkıyordu.Yavaşça yataktan kalktım ve odadan çıktım.Aşağıda bulunan kütüphaneye varmam uzun sürmemişti.İçeri girer girmez arkamdan kapıyı kapadım ve rafların arasında dolaşmaya başladım.Biraz sonra elime bir kitap alarak koltuklardan birine yerleştim.Tam bu sırada biri boğazını temizledi.Arkama döndüğümde Eric cama yaslanmış büyük bir dikkatle beni inceliyordu.Elimdeki kitabı atarcasına koltuğa bıraktım ve kapıya doğru ilerledim.Nedense onu görmek istemiyordum.Kapının kolunu tuttuğum anda Eric bileğimden tutarak beni kendisine bakmaya zorladı.
"Bırak beni!"sesim duygudan yoksun çıkmıştı.
"Rose ben söylediklerim için gerçekten üzgünüm ama yaptığım şeyden kesinlikle pişman değilim.
"Seni dinlemek istemiyorum."elimi ne kadar ondan kurtarmaya çalışsam da başaramamıştım.
"Rose beni dinlemek zorundasın."
"Bak Eric eğer elimi bırakmazsan bir daha yüzüne dahi bakmam."yavaşça ilimi bıraktı.
"Teşekkürler"hızla kütüphaneden çıkarak odama girdim ve kendimi Gardenia'nın yanına bıraktım ve uykunun beni bulunduğum durumdan uzaklaştırmasına izin verdim.
Sabah uyanır uyanmaz kahvaltımı yaptım ve bavullarımın aşağı inmesini bekledim.Gardenia bütün bu süre zarfında burada kalmam için bana yalvarıp durmuştu.Onu ne kadar kırmak istemesemde burada Eric ile bir çatı altında daha fazla kalamazdım.Biraz sonra Simon ile benim bavullarım aşağı indirilmiş arabaya yüklenmişti.
***
Bütün yolculuğum boyunca Eric ile aramızda geçenleri düşünüp durmuştum.Eve gelir gelmez babama selam vererek odama çıktım ve üzerimi değiştirerek ahıra gidip atımı eğerledim.Atıma binip bütün sinirimi rüzgara bıraktım.Ah keşke halam burada olsa ve babamı Brighton'a geri dönmem için ikna etse.Oradaki sakin ve sessiz hayatımı o kadar özledim ki.Londra'nın aksine bekar bir erkek ile kızın arkadaşlığı daha olgun karşılanıyordu.Eve geldiğimi anladığımda atmı yavaşlattım ve aşağı indim bunu gören at bakıcısı yanıma gelerek atı ahıra götürdü.Ben ise biraz daha dolaştıkatn sonra eve geri döndüm.Babama bakmak için büyük salona girdiğimde karşımda halam vardı.Arada ki mesafeyi hızla kapatarak ona sıkıca sarıldım,benden ayrıldığında yüzünde güller açıyordu.
"Hazırlan tatlım Brighton'a dönüyoruz."ben az önce yanlış mı duymuştum sonunda bu Londra macerası bitmişmiydi.Yaniartık Eric yok muydu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİZLİ TUTKULAR- Yazım hataları düzenlenmedi-
Historical FictionAşk önce kalpte başlar,sonra tene yayılır! Not;İlkler daima kusurludur,onu kusursuz gören sevgiyle bakan gözdür.İyi okumalar...