"Beykoz emniyet müdürlüğü"
-Ömer
-Efendim
-Neden buraya geldik?
-Şikayet için
-Ben şikayetçi olmayacagim
-Sen ne diyorsun inci az kalsin...dedi devamını getiremedi.
-Tamam biliyorum farkındayım ama olmaz istemiyorum benden uzak dursunlar yeter
-Nereden biliyorsun uzak kalacağını
Yine gelirse...
Ben bu korkuyla yasamaktan yoruldum.
Acaba başına bir şey geldi mi?
İyi midir?
Ne yaptı?
Ders vakti gelesiye kadar kafayı yiyorum.-Ömer buna mecbur degilsin.
Özür dilerim seni de bu durumun içine düşürdüğüm için diyerek arkamı döndüm ve göz yaşımi sildim ömerin artık göz yaşlarımı görmesini istemiyordum.Beni iradesiz birisi olarak görüyordu herhalde..Yürümeye başlamışken seslendi.
-Tamam gel buraya
Arkamı dönerek yanına gittim "hadi gidelim artık bugün fazla beraber kaldık bu çok yanlış "
'Bencede bu okul bize yaramadı bence'
"Bilemiyorum ki kafam çok karışık"
'Allah ferahlik versin' diyerek arabayı çalıştırdı.
He bu arada ben hala arkaya oturuyorum yanlış anlaşılmasın.Bir eve varmıştık.Çok şirin bir evdi hem bizim üniversiteye de yakındı.
-Burası kimin evi
-Geç içeri hadi
Kapıdan içeriye girmemle "Süpriz" demeleri bir oldu..Aaaaa
+Anne
+Baba
+Ibrahim...
Ayyy ne çok özledim yaa diyerek sırayla kucaklaştık.Tabi en sona babamı bıraktım.
-Canımm babam...
-Gülümmm
-Nasılsın kızım bir yerinde bir şey yok demi
-Yok babacım iyiyim elhamdulillah-Ömer oğlum Allah senden razı olsun bizim deli kızı bulmuşsun biz çok edepsizlik ettik ama
-Estağfurullah babacığım demesiyle durmustu bende gülümsedim.
-Yani mustafa amca öyle şey olur mu inci hem benim her şeyden önce kardeş demesiyle bakmıştım.
-Abi su getirdim
-Sağ olasın canım
Yok artık beni kardeşi olarak göremezdi değil mi ? Hele ki babama demezdi değil mi? Der mi? Ay kalpten gideceğim...
Şu nisan harbiden zamanlama uzmanı bu ne yahu en önemli yerde geliyor..Hala cevap vermedi zaten bana...
Gözüne bakıp önüme döndüm.
O da suyunu içince cümlenin devamını getirdi.-Kardeşimin arkadaşı demesiyle nefesimi vermiştim.
Oh be!
-Oğlum baba diyebilirsin sorun yok ben seni oğlum gibi görüyorum
-Nisan ben sana yardım edeyim dedim kalkarak mutfak ta annemle birlikte yemek hazırlıyordu.
-Valla şu abin kalbime indirecek birgün annemi görünce durmustum.
Nisan tabi durur mu gulmeye başladı.
Annem görmeden nisana bittin sen işareti yapinca annemin yanağından öpücük almayı ihmal etmemiştim.-Ahh şunun tadı hiçbir şey de yok.
-Neyin tadı
-Anne sarması tabiki
-Bakayım dedi nisan
-Tabi annem benim ki kadar beceremiyor ama olsundu.
-Yap ta yiyelim o zaman yenge diyerek odaya kaçtı.Eyvahlar olsun annemle yalniz kalmıştım.
Tam arkamı döndüm küçük adımlarla kaçıyorum ki arkadan-Gerçekten kaçacağıni mi sandin?
-Yani şey..
-Neyse bunları evde konusuruz
-Ne evi anne
-Baban soylemedi mi
-Yoo söylesene
-Baban söyler zamanı gelince yok bir şey hadi masaya götür şunları amma oyalandin.-Taramaya bağladın beyza sultan! tamam sorun yok diyerek içeriye masanın yanına geçtim.
Babamla ömer hararetli hararetli bir şeyler konuşuyorlardı.Çok merak etsemde imkansız dereceydi orada konusulanlari öğrenmem lazımdi ama yok kesin öğrenemezdim.
Babamın seslenmesiyle yanına giderken ömer gitmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ayet Buluşması ~HemDem~
Spiritualité"Bilmez şimdikiler HemDem nedir? Demi benimle bir olan bilir..." -------- *Gözlerine bakarak omzuna yaslandı ve orada konuşmaya başladı. "Hayal misin? Rüya mı?" "Ne hayalim ne rüya" devamında ekledi kızın aşk dolu gözlerinde kendine ait bir parça gö...