Ahmet doktora döndü ve bağırmaya başladı.
"Doktooooor"
Doktor Ahmet'e hızlı adımlarla yaklaştı.
"Görmüyorum doktor. görmüyorum "
ve Ahmet bir anda yere serildi.Bir kaç doktor Ahmetin başına geldi etraf kalabalıklaşınca Mafyanın adamı doktorun kulağına yaklaşıp.
"Ben giidiyorum , dediklerimi unutma ."
dedi ve uzaklaştı.Ahmet'i bir odaya yatırıp serum bağladılar. Bir iki saat sonra Ahmet gözlerini açtı.
-Ne oldu bana ?
yanındaki hemşire etrafı toplayarak Ahmet' cevap verdi..
-Baygınlık geçirdiniz.
-Ne zaman çıkacağım ?
-Kendinizi iyi hissettiğinizde çıkabilirsiniz.Hemşire odadan çıkmış ve Savaş içeri girmişti.Ahmet eliyle gözlerini ovalayıp elini kaldırdıktan sonra Savaş'la göz göze geldi.
- Oğlum sıraylamı gelliyorsunuz bana siz , sana noldu ?
-Sanırım yalandan baygınlık geçirirken kafamı bir yere çarptım . Fena ağırıyor başım.
-Yalandan ? dedi Savaş gözlerini kısarak
-Dur Savaş dur.. Benim Kuzey'iin yanına gitmem lazım.Ahmet yerinden doğruldu. Kolundaki serumu çıkardı katlanan gömleğini düzelterek Savaş'ın yardımıyla beraber odadan çıktılar.
###
Kuzey odanın tavanına dalmış Ahmetin içeri girdiğini bile farketmemişti. Ahmet Savaş ile beraber Kuzey'in yatağına yaklaştı. Kuzey gözlerini tavandan alıp Savaş'a doğru yöneltti.Savaş'ın gözleri gülüyordu.
-Duru ?
- Duru daha gözlerini açamadı.Ama sen taburcusun fırlama hadi yine iyisin.Kuzey pencereye doğru kafasını döndürdü ve dolu gözlerini saklamaya çalıştı.
Ahmet : Sevinmen gerekmiyormu hayati riski atlattın ?
Kuzey'in boğazındaki düğümleri zorlayarak cevap vermişti.
- Eğer,..
Kuzey ağzından çıkan tek kelime olmuştu eğer getirememişti devamı izin vermemişti buna kalbi. Gözleri kıpkırmızı olmuştu.
Savaş : Ahmet hadi çıkalım biz Kuzey 'de hazırlansın. Yemekhanede senibekliyoruz.
Ahmet ve Savaş odadan çıktı. Kuzey üstünü değiştirdikten sonra pencereyi açtı. Kafasını uzatıp ellerini açtı. Havayı içine çekti. Ciğerlerinde hissetmeye başladı havayı.Her aldığı nefeste hayal ediyordu. Gökyüzündeymiş gibi. Yükleri omuzundan alınmışcasına uçmak istiyordu..Kanat çırpan bir kuş gibi göklerde özgürlüğe koşuyordu ..
Tam bu sırada stajyer Hemşire içeri girdi.
"Kuzey Bey napıyorsunuz siz ?"
Kuzey gözlerini açtı ve arkasını döndü. Korkak gözlerle ona bakan bir hemşireyle karşı karşıyaydı. Kuzey kahkahlar atmaya başladı.
"Korkma hemşire intihar etmiyorum , aksine özgürlüğe kavuşuyordum sen gelene kadar."
Korkarak bakan gözlerin yerini ifadesice Kuzey e bakan gözler yer almıştı.Kuzey ceketini işaret parmağıyla askıdan alıp omuzuna attı.
Yemekhanenin bir köşesinde Savaş ve Ahmet oturuyordu Kuzey onlara doğru yaklaşırken Savaş elindeki saate baktı ve Ayağa kalktı.
"Beyler üzgünüm randevum var ben çıkıyorum. Dikkat edin kendinize."
Kuzey : Ne randevusu
Ahmet : Çarptığın kadın Savaş bey ile romantik bir geçirmek istiyor. Kolay gelsin Savaşçım.dedi Ahmet sırıtarakSavaş hiç Ahmeti duymamışcasına oradan uzaklaşmıştı Savaşın oturduğu sandalyeye Kuzey otrdu. Ve ona alınan kahveden bir yudum aldı. Ahmet ise kahveyi masanın üstünde döndürüyor, masanın üzerine parmaklarını vuruyordu.
-Ahmet yeter oğlum kafam şişti.
-Kuzey sana bir şey anlatmam lazım..
-Dinliyorum .Ahmet olanları Kuzey' e anlatır anlatmaz Kuzey yerinden kalktı hemen.
"Ahmet beni Duru'nun odasına götür."
Ahmetle ,Kuzey'i odada bırakıp odanın kapısında beklemye başladı.
Kuzey gözleri dolu bir şekilde Duru'nun yatağına adımlar atıyordu. Durunun yatağının başındaki koltuğa oturdu. Elini Duru'nun elinin üstüne koydu.Durunun soğuk elleri Kuzey'in dokunuşlarıyla can almıştı. Kuzey bir eliyle Durunun saçlarını okşamaya başladı.
"Duru "
..."Duru , hadi bana ses ver. Aptal de, dudaklarını büz , git burdan de yalvarırım Duru bana tepki ver.Ellerini uzat ellerime. Isınsın sevginle ellerim. bırakma beni , bırakma ellerimi.."
Kuzey kafasını durnun omuzuna yasladı.Duru gözleri kapalı tavana doğru ölü gibi yatıyordu."Sen bu aptal oyuna alet olmamalıydın..."Kısa sürede hayatıma girdin , ne oldu nasıl oldu anlamadım. Seni çok kısa süredir tanıyorum , hatta tanıyormuyum ki ben seni ? İnsan tanımadığı biri için gözyaşı dökermi Duru ? Canı yanar mı ? Kalk hadi mız mız kız. Ne yapayım uyan diye ? Sen bana emanetsin.Kalk diye ne yapayım istersin ? Söz veriyorum uyandığın ilk sabah duşa ilk sen gireceksin hadi uyan Duru.Hadi.."
Kafasını yavaşça kaldırdı , eliyle gözyaşlarını sildi. Ve Duru'ya baktı."Çok güzel geldin , solmuş bahçeme. Evet evet belki yoktu bahçem ama balkonumdaki çiçekler seni gördükten sonra açmaya başladı. Önceden hergün bira almaya giden bir heriftim ben Duru. Şimdi ? Ya şimdi ? Dükkanın önünden bile geçmez oldum. Nedenmi? Unutmak istemiyorum duru unutmak istemiyorum. O teknedeki gözlerini kapattığın anı , fabrikada açtığın anı , kimseyle pamuk şekerini paylaşmayan kızın benimle paylaştını unutamıyorum.."
"Duru!" .diye yüksek sesle bağırdı Kuzey fakat hala uyanmamıştı Duru.Ahmet içeri girdi.
"Kuzey bir şey mi oldu."
" Ahmet , kapıya adam koy Duru'nun başından ayrılmayacak kimse benim kısa süreli bir işim var."
Ahmet tamam diyip odadan çıktı.Kuzey Duru'nun anlına yavaşça yaklaşıp narin bir öpücük kondurdu ve evine gitti.Kuzey evdeki silahı çekmeden aldı.Ve şarjörü doldurup kemerinin arkasına yerleştirdikten sonra Durunun babasının verdiği kağıdı aldı ve arabasına atlayıp fabrikaya gitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
O GECE
Chick-LitBU HİKAYEDE HİÇBİR ŞEY SANDIĞINIZ GİBİ İLERLEMİYOR KARA DA YATIP DENİZ DE UYANIYORLAR KARADENİZ OTOBÜSÜNE BİNİP AKDENİZDE BULUYORLAR KENDİLERİNİ . HAYAT!