Hastane

4.3K 222 41
                                    

Filmin sonuna yaklaşırken uykum da gelmeye başlamıştı. Göz kapaklarım yavaşça kapanırken birinin bana bir şey koklattığını hissettim. Gerisi karanlık...

°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°

Gözlerimi açtığımda alışık olmadığım yer ve kötü kokuyla yüzümü buluşturdum. Neredeydim? En son film izlediğimi hatırlıyorum. Hareket etmeye çalıştığımda ellerimin ve ayaklarımın bağlı olduğunu farkettim. Ve evet korku bedenimi ele geçirmeye başlamıştı. Bunun etkisiyle çırpınmaya başladım. Faydasız olacağını bile bile. Ardından bağırmaya başladım.

Kapının gıcırdayarak ve yavaşça açılmasının sesini duyduğumda o tarafa döndüm. İçeri parlak bir ışığın vurmasıyla gözlerimi kapattım. Gözlerimi çtığımda yanımda kirli sakallı uzun boylu yeşil gözlü ve yüzünde pis bir sırıtış olan bir adamla karşılaşmayı beklemiyordum tabii ki de. Adam sırıtışından taviz vermeyerek konuştu:"Ooo uyanmış güzellik. Nasılsın bakalım beğendin mi burayı? " içimden adama sövmek gelse de sadece" Nerdeyim ben? " demekle yetindim. Adam bir kahkaha attı." Benim yanımda. " ay götüm bu ne zeka ya? Sırıtıp;" Çok zekisin sen. Lan göt sen kimsin? Beni niye buraya getirdiniz? " adam cıklayıp" sana hiç yakışmıyor böyle sözler çok ayıp. Sonra annen falan kızar yapma bebeğim. " yüzüne tükürdüm." Bebeğim senin anandır. Düzgün konuş lan benimle. " adam iyice dibime girdi. Aramızdaki mesafenin azlığından olsa gerek geri çekildim ama sonu hüsrandı. Arkamdaki duvar sayesinde bunu yapamamıştım
İyice dibime girdikten sonra konuştu ;" Konuşmazsam noluyo BEBEĞİM? " sustum. Sırıttı" Noldu lan? O piç sevgilin gelip kurtaramadı mı seni? " kuzeyden bahsediyordu sanırım." Birincisi Kuzey benim sevgilim değil ikincisi mal mısınız sorun Kuzey ile ise niye beni kaçırıyorsunuz? " çenesi seğirmeye başlamıştı." Birincisi bana bir daha küfredersen olacaklardan ben sorumlu değilim. İkincisi o şerefsiz patronun oğlunu hastanelik etmeden önce düşünecekti bunu. Bize yapılan her şeyin bir karşılığı olmalı ama di mi? " Kuzey birini hastanelik mi etmişti yani? Şok olmuştum. Ama kuzeyin bana değer verip vermediği meçhul yani beni kurtarmaya gelmeyebilir de. Ne yapacağım şimdi? En mantıklısı kaçmaya çalışmak. Adama döndüm ;" Tuvalete gitmek istiyorum. Çöz ellerimi. " adam önce düşündü. Bana dönüp ayaklarımı çözdü. Beni kaldırıp bu iğrenç yerden çıkardı. Dışarısının lüx bir villa olacağını hiç tahmin etmemiştim doğrusu. Bir kapının önüne geldiğimizde sert bir sesle" Gir " dedi. Aptal mıydı? Ellerim bağlıyken nasıl işeyeceğimi düşünüyordu?" Ellerim bağlı ya hani. Çözsem mi acaba? " yine soğukkanlılıkla ellerimi çözdü ve konuştu ;" acele et " başımı sallayıp içeri girdim. İçerisi bayağı lüx bir tuvaletti. Ve evet karşımda bir de pencere vardı. Gidip pencereyi açtım. Çok yüksek değildi ama atlarsam kesin bir yerimi kırardım. O yüzden yavaş yavaş, tutunarak inecektim.

Zorlu bir inişten sonra evet artık özgürdüm. Ama aşağıda hiç korumanın falan olmaması garibime gitmişti. Bunu düşünmenin zamanı değildi. Var gücümle koşmaya başladım. Biraz ilerledikten sonra bir adamın sesi geldi. "Lan kız kaçıyor. Yakalayın şunu." koşmaya devam ettim. Ta ki arkamdan gelen silah sesine ve sırtımda ağır bir acı hissedene kadar. Vurulmuş muydum yani? Bu kadar mıydı? Ölecek miydim? Bir ton hayalimi gerçekleştiremeden hem de. Olduğum yere yıkılırken duyduğum son cümleler ;"Niye vurdun lan kızı? Patron mahvedecek bizi " oldu. Gerisi karanlık...

Kuzey'den;

Hazar bugün okula gelmemişti. Çok mu kızdı acaba bana diye düşünürken telefonum çaldı. Yabancı bir numaraydı. Açtım;" Kuzey bey nasılsınız bakalım? Tanıdın mı lan beni? " hangi itti bu şimdi?" KİMSİN lan? " güldü." Dün hastanelik ettiğin adamın babasıyım. "
Dün dövdüğümüz itin babası ha? Tekrar konuştu;" Sağına soluna bak bakayım sevgilin okula gelmiş mi? " sevgilim mi? Neden bahsediyordu bu adam?" Benim sevgilim yok? " kahkaha attı." Hazar da öküzdü zaten. Boş boş konuşma Hazar elimizde ona zarar gelmesini istemiyorsan akşam beykozdaki depoya gel. " Hazar mı? Lan bu piçler hazarı sevgilim mi sanmıştı? Ve onu mu kaçırmıştı?" Sana nasıl güveneceğim? " konuştu :" bir sebebin yok. Hazarın cesedi geldiğinde anlarsın doğru mu söylüyorum yalan mı? " bu adam ciddiydi. Gitmekten başka çarem yoktu şu an.

Arkamı döndüğümde koray ve Azranın merak dolu bakışlarıyla karşılaştım. Koraya bakıp; "Kalk gidiyoruz." dedim. Koray anlamayan bakışlar atarak; " Noldu abi nereye gidiyoruz?" sıkıntıyla ofladım. O piçin Hazara zarar verme ihtimali bile beni deli ediyordu. Özellikle de o kızın hiçbir suçu yokken. Benimle derdi olanların karşıma çıkmaya götleri yemezdi. Bu yüzden hep beni başka noktalardan vurmaya çalışırlardı. En büyük abim aklıma geldiğinde kalbim daha hızlı çarpmaya başladı. Şerefsizler!

Şimdi koraya Hazarı kaçırmışlar desem Azra kesin rahat durmayacaktı eminim. O yüzden koraya bakıp;"Kalk yolda anlatırım " deyip ceketimi de alarak çıktım. Kapıda fizik hocasıyla karşılaştım. Yüzüne bile bakmadan yanından geçtim. Bir şey diyemezdi zaten. Derse öğretmenlik hayatı biterdi. Bu okuldaki her hoca bilirdi bunu. Bunların da götleri yemezdi bişey demeye. Koray arkamdan gelirken çoktan bahçeye inip arabaya doğru ilerlemeye başlamıştım. Arabanın kapısını açıp bindim. Hemen arkamdan da koray benim arabaya bindi.

Koray arabada birkaç telefon görüşmesi yapıp adamlarımıza haber verdi. Mafya sayılmazdık. Sadece dışarıda hakettiği cezayı bekleyen birkaç piç vardı ve onlara gereken cezayı veriyorduk o kadar. Bu arada da intikam için gelen itlere karşı birkaç adamımız vardı.

Beykozdaki depoya yaklaşıp arabayı parkettim. Gerisini yürüyerek gidecektim.

Biraz ilerleyip deponun girişinde durdum. Hiç adam olmaması şaşırtmıştı açıkçası. Hemen arkamda koray ve adamlarım duruyordu. Kapıya hızla bir tekme attım. Kapı gürültüyle açılırken bize silah tutan 3 adamla göz göze geldim. Allahın malları. Sadece adamlarımla onlardan çoktuk lan. Arkadan metal sesi geldiğinde adamlarımın da onlara
silah çektiğini farkettim. Elimle ikisini indirip ortadakini bırakmaları için emir verdim. İki el silah sesi gelip yanlardaki adamlar yere yığılınca ortadaki adam titremeye başlamıştı. Biraz yaklaşıp tekmeyle elindeki silahı fırlattığımda yakasına yapıştım. " Nerde lan hazar?" adam titreyerek cevap verdi. " Valla bilmiyorum abi. Biz sadece seni almakla görevlendirildik." sinirle sırıtıp yumruğumu adamın suratına geçirdim. Adam yere düştüğünde eğilip kaldırdım ve tekrar sordum. " Hazar. Nerde. Eğer söylemezsen suratını dağıtırım. Anladın mı lan beni? Emin ol yaparım. Ha ben yine bulurum Hazarı. Sadece sen yüzünün dağıldığıyla kalırsın." adam titriyordu. Bu nasıl koruma lan? Korkak koruma mı olur? " Abi................ da 13 nolu villada tutuyorlar onu." arkamı dönüp adamı almaları için işaret verdim adamı bıraktığımda bizimkiler onu alıp sürükleyerek arabaya götürdü. Tekrar koşarak arabama gittim. Kapıyı açıp bindim. Hemen arkamdan da koray bindi.

<><><><><><><><><><><><><><><><>

Adamın söylediği adrese geldiğimde tam bahçe kapısını açıp içeri girecekken silah sesi duymamla durdum ve koraya baktım. Umarım hazara bişey yapmamışlardır yoksa dağıtırdım burayı. Evin kapısındaki korumalar bir tarafa doğru koşmaya başlayınca ben de peşlerinden gittim. Biraz koşunca yerde yatan hazarı görmemle bağırmak bir oldu. "Hazar!" beni duyan adamlar bana döndü. Hızla belimden silahımı çıkarıp hepsini tek tek başlarından vurdum. Biri hariç. Onu konuşturmayı planlıyordum. Koraya dönüp ;"al lan şu iti" diyerek yerde yatan hazara koştum. Bir yandan da cebimden telefonumu çıkarıp ambulansı aramaya çalışıyordum. Hazarın yanına hızla çömelip nabzına baktım. Çok yavaştı. Birinci kapanmıştı. Hiçbir suçu yokken vurulmuştu kız. O piçi bulup sikecektim. Çok fena.

# # # # # # # # # # # # # # # # # # # # # #

Hastanedeydik ve hala hazar ameliyattan çıkmamıştı. Azra ağlıyor, Koray onu sakinleştirmeye çalışıyordu. Hazarın annesi de başka bir köşede ağlıyordu. O itleri sonra halledecektim.

Ameliyathanenin kapısı açıldığında doktorun yanına gittim."Nasıl durumu? " doktor bakıp düşündü ve az sonra kötü bir haber vereceğini göstererek"  Durumu ciddi. Kurşun sırtından girip akciğerini parçalamış. Solunum cihazına bağlı yaşayacak bir süre. Herşey e hazırlıklı olun. " ne diyordu lan bu? Hazarın annesi fenalaşırken ben sadece karşımdaki duvara bakıyordum. Ne demek solunum cihazına bağlı yaşayacak lan? Hızla hastaneden çıkarken koray peşimden bağırmıştı. Onu umursamadan aşağı inip arabama bindim. Aklımda bunu ona yapana çok acı bir şekilde ödeteceğim düşüncesi dönerken gazı kökledim. Yolda giderken adamımı arayıp hastanelik ettiğim itin babasını bulup bulmadığını sordum. Bulduğunu söyleyince her zamanki yere sürdüm. Bunu yaptığına onu pişman edecektim. Çok fena. Bunu yaparken ailesini araya katmak gerekirse bunu da yapacaktım. Acımak yoktu. O hazara acımamıştı.

O sevdiğim kıza acımamıştı...

Yorum ve voteyi unutmayalım lütfen...

YENİ OKULUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin