KIZ SÜRÜSÜ

8.8K 360 35
                                    

Multi; Azra POYRAZ

Kuzey " Akın yaaa bu kadar inek olmayı nasıl başarıyorsun? Pis burslu arkadaşım. Biliyor musun ben bu okulda burslu olarak okuyan kişilere acıyorum. Yazık, ezikler."  deyip kahkaha attı. Koray da eşlik etti.
Bunlar kendilerini ne sanıyorlar ya.  O zaman cevaplarını almalarının tam vakti. "Kuzey,  pardon ama sen kendini ne sanıyorsun ya. Burada bu şekilde okuyan insanları yargılayamazsın. Sen baba parası yiyip hava atarken onlar çalışıp didiniyor. Sırf ailesi mutlu olsun, çocuklarıyla gurur duysun diye. Şimdi onu rahat bırak!" diye bağırdım. Kuzey şok olmuş bir biçimde "Yaaa öyle mi pardon da sen ne parası yiyorsun güzelim?"  gözlerimi devirdim. Lafı kıçıyla falan mı dinliyordu bu mal " Birincisi ben senin güzelin değilim ikincisi lafı kıçınla dinlediğini bu kadar belli etme rezil oluyorsun. Ben sana baba parası yiyip hava attığın için çıkıştım. Yani ben de baba parası yiyorum ama senin gibi kıçım havada dolaşmıyorum"  dedim kuzeyi yine bozmuştum. "Sen karışma bu işe güzelim"  güzelim?  Bende şalterler atıyordu. "Ben senin güzelin değilim bunu o olmayan kafana sok!"  deyip arkamdan Azra ve Eylülün bağırışlarını umursamayarak sınıftan çıktım.

Kızlar tuvaletine gidip musluğu açtım ve soğuk suyu yüzüme çarptım. Arkamdan Azra ve Eylül geldiler. Eylül," Hazar kızım yaa çocuğu göt ettin. " diyip kahkaha attı. Gülümsedim. Tam tuvaletten çıkacakken bir kız önüme geçti ve kolumu sıktı." Bak kızım, Kuzeyden uzak dur! "  bitmez misiniz siz yaa" Pardon ama sen bu çocuğun avukatı falan mısın? " kız derin bir nefes alıp" O çocuk benim!  " gözlerimi devirdim. "Yaa Kuzey bunu biliyor mu acaba? Bak kızım beni sinir etme. Seni mahvederim. Ve benimle iddialaşma yoksa o çok sevdiğin Kuzeyin elden gider!"  kız şok olmuş bir şekilde bana bakıyordu. "Ya bak ben öyle demek istemedim tamam nasıl istiyosan öyle davran!" deyip hızla tuvaletten çıktı. Ya ben hiç kurtulamayacak mıyım bunlardan? 
Bu düşüncelerle sınıfa gittim. Ve hızla kuzeyin yanına adımladım. "Kuzey! Başındaki şu kız sürüsünü başımdan al yoksa çok fena olacak."  diye cırladım.  Kuzey, "Ne sürüsü güzelim, neden bahsediyorsun sen?"  anlaşılan kızlardan bu malın da haberi yoktu. "Hani şu senin aşkınla yanıp tutuşan kızlardan. Bu mallardan biri beni sıkıştırdı. Neymiş kuzeyden uzak duracakmışım. Allahım yaa kuzey bu kız bir daha yanıma gelirse saçlarından tuttuğum gibi yanına getiririm haberin olsun!" deyip sırama oturdum.
Az sonra da ders başladı.

Sıkıcı geçen bir fransızca dersinden sonra kendimi dışarı attım. Sanırım biraz hava almak iyi gelecekti. Dışarıda kar yağıyordu. Karlı günlerden nefret ederim. Aslında ben de karlı bir günde doğmuşum ama nasıl oluyorsa sevmiyorum.  Az sonra Azra da yanıma geldi. "Hazar, Kuzey seni soruyordu."  kuzey beni niye sorsun ki?  Anlamadım.  " Ne yapacakmış?"  diye sordum. "Bilmiyorum ama sesi telaşlıydı. "  merak etmiyor değilim bu yüzden hemen sınıfa çıkmaya başladım. Sınıfa geldiğimde Kuzey endişeli gözlerle bana bakıyordu. "Hazar!"  nolmuştu ki şimdi?  "Ne oldu kuzey?" şimdi ben de endişelenmeye başlamıştım. " Baban!"  derken gözleri dolmaya başlamıştı ve bu benim de korkmama sebep olmuştu. Benim de gözlerimin dolmaya başladığını hissediyordum.  "Ya ne olmuş babama? Söylesene!"  diye bağırdım. "Ama sakin olacaksın." "Ya hadi! " diye bağırdım." Trafik kazası geçirmiş. " derken artık gözlerinden yaşlar akıyordu. Ve ben de ağlıyordum." Ne!  Hangi hastanedelermiş? " " Hadi seni götüreceğim acele et " diyip elimden tuttu ve aşağı inmeye başladık.

Hastaneye geldiğimizde babamın yoğun bakımda olduğunu öğrendik. Az daha kalbime iniyordu. Ve ben ayakta bile duramıyordum. Beni tutan da Kuzey oluyordu." Kuzey, babam iyi olacak değil mi? " ağlayan gözlerle kuzeye baktım." Merak etme güzelim iyi olacak. Bak göreceksin. Beraber çıkacaksınız buradan. " yaşlı gözlerle verdiği cevap beni rahatlatmayı başarmıştı. Ama anlamadığım bir şey vardı. Kuzey babamı nerden tanıyordu. Ve daha fazla dayanamayarak bunu kuzeye sordum. " Kuzey, babamı sen nerden tanıyorsun? " sorduğum soruya şaşırmamış olacak ki hemen cevap verdi. "Babanı sadece ben değil babam da tanıyor güzelim."  iyi de nerden "Anlamadım nasıl yani babamı?"  daha fazla konuşmama izin vermeden devam etti. "Babanla babam çocukluk arkadaşı. Yiğit amca beni çok severdi. Ben de onu çok severdim. Senin fotoğrafını da görmüştüm birkaç kez. Yani iyi arkadaş olabileceğimizi düşünüyordum ama bak işte sınıf ve sıra arkadaşım oldun."  Kuzey in söylediklerine şaşırmıştım. Babam hiç bahsetmemişti. "Anladım." diye kısa bir cevap verdim. Konuşmaya mecalim yoktu.

Elimi yüzümü yıkamak için tuvalete gittim. Gözlerim ağlamaktan şişmişti. Ve çok çirkin gözüküyordum.
Tuvaletteki işim bittiğinde annemi aradım. Annemi bugün olaydan sonra sadece bir kez gördüm. Çok geçmeden açtı. "Efendim kızım."  sesi ağlamaklı geliyordu. "Anne! Nerdesin?"  burnunu çekti. " Kantindeyim kızım havam değişsin diye geldim."  "Tamam anne biz Kuzeyle burdayız."  tekrar burnunu çekerek " Tamam kızım bir yere ayrılmayın."  telefonu kapatıp tekrar aşağı babamın yanına indim.  Kuzey yoktu. Azrayı aradım. İki çalıştan sonra açtı. "Hazar!  Neredesiniz kızım ya ödüm koptu.  Meraktan öldük burda Eylülle."  tekrar gözlerim doldu.  "Azra babam!"  gözümdeki yaş akarken "Ya ne olmuş babana söylesene."  "Babam trafik kazası geçirmiş."  "Ne!  Hangi hastane? Hemen geliyoruz."  hastanenin adını söyleyip telefonu kapattım.
Az sonra kuzey ve koray elinde yemek tepsisiyle geldiler. Kuzey, "Yemek getirdik güzelim hadi biraz ye."  canım hiçbir şey yemek istemiyordu. "Canım istemiyor." diye kısa bir cevap verdim.

~ ~ ~  ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~

-1HAFTA SONRA -
Babam yoğun bakımdan çıkmıştı. Ve bugün de taburcu olacaktı. Babam yoğun bakımdayken Kuzeyin annesi Ayla teyze ve babası Ali amca sık sık gelmişlerdi.  Kuzey de beni hiç yalnız bırakmamıştı. Ona teşekkür etmeyi aklıma yazıp babamın eşyalarını toplamaya devam ettim.
Az sonra Kuzey ve annem içeri girdiler. Kuzey, "İşlemler bitti. Artık çıkabiliriz."  babam yavaşça ayağı kalktı. Ben de babamın valizini aldım. Ama kuzey babamın valizini geri elimden aldı." Ben taşırdım kuzey. " gülümsedi." Tamam güzelim hallettim. "dedi.  Ben de daha fazla ısrar etmedim. Tabi benim de işime gelmişti. Hastaneden çıkıp kuzeyin arabasına bindik. Babam daha araba süremiyordu. 

Eve geldiğimizde babam ve annem arabadan indi. Ben de anneme" Anne kuzeye bir teşekkür edeyim geliyorum" dedim. Annemler içeri girdikten sonra kuzeye dönüp, "Çok teşekkür ederim kuzey. Çok yardımın dokundu."  gülümsedi. "Teşekkür ile olmaz böyle şeyler. Yemeğe çıkalım." dedi. "İyi de babam izin vermez ki."  düşünüp "  O zaman yarın yemeğe sizdeyiz." dedi. "Bak bu olabilir işte tamam yarın bekliyoruz."  gülümsedi. "Tamam güzelim yarın sizdeyiz."

Oylarınızı esirgememeniz dileğiyle...

YENİ OKULUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin