SİNİRLİ

5.8K 231 21
                                    

Multidekini Hazar ın elbisesi olarak düşünebilirsiniz...

Güneyin başının etini yiyip adresi almıştım. Ve şu an taksideydim .Taksici ıssız sokaklara girdikçe içimdeki merak ve korku birlikte halay çekiyordu.
Taksici durduğunda durduğu mekana baktım. Genelde serserilerin geldiği yerlere benziyordu. Kuzeyin burda ne işi vardı ki? Neler karıştırıyor bu çocuk... Mekan bar gibi bir şeydi. İçeri girmek istediğimde kapıdaki badigartlar beni durdurdu. "Hanımefendi buraya bu kıyafetlerle giremezsiniz." Ne vardı ki kıyafetimde? "Ne varmış kıyafetimde?" diye sorunca " Hanımefendi kıyafetiniz bu mekan için uygun değil." oflayarak badigartların yanından ayrılıp kıyafet almak için alış veriş merkezinin yolunu tuttum.

Alış veriş merkezinden siyah, dizimin bir karış üstünde biten bir elbise alarak kuaföre doğru yürümeye başladım. Saçlarımı da toplatıp çok da ağır sayılmayacak bir makyaj yaptım. İşim bittiğinde kuaförden çıkıp az önceki mekana doğru yürümeye başladım. Bu kıyafetlerle sokakta yürümek hiç de hoş bir şey değildi.
Yürürken karşıdan gelen adamların beni yiyecekmiş gibi bakması beni rahatsız etmişti. İyice tırsmıştım. Omzumda bir kol hissetmemle yerimden sıçradım. Başımı çevirip baktığımda yanımda Koray vardı. Şaşkınlığımı gizlemeyerek ona "Ne işin var senin burada?" diye sordum. Ciddiyetini koruyarak "Farkındaysan Hazar, ben olmasaydım bu adamlar seni çiğ çiğ yerdi. Ayrıca asıl senin ne işin var burada? " Ne diyecektim ben bu çocuğa," Kuzey nerede? " evet,sorusuna soruyla cevap vermek ; en iyisi. Biraz düşünüp cevap verdi." Kuzey in burada olduğunu sana kim söyledi? " Tabi ki de Güney'i ele vermeyecektim. Kısaca" sanane " Dedim. Sinirlendiği çene kaslarının kasılmasından belli oluyordu. Sakin kalmaya özen göstererek," Hazar! "dedi. Tırsmaya başlamıştım." E- efendim " Dedim. Al Hazar. Kekelemenin tam da sırasıydı. Alkış kızıma. İçimden kendime küfürler ederken koray, " gel benimle " dedi ve benim nereye nasıl ne zaman gibi sorularımı sıralamama fırsat vermeden yürümeye başladı.
Barın içine girdiğimizde sanki herkes korayı tanıyormuş gibi selam vermeye başlamışlardı. Demek ki Kuzey ve Koray burada tanındık insanlardandı. Biraz ilerledikten sonra kuzeyi bir kızla görmemle içimde anlamlandıramadığım bir şeyler koptu. Çok garip bir histi. O kızın saçını başını yolmak istiyordum.
Tamam Hazar! Kendine gel... Sakin... Sakin...
Derin bir nefes alıp Kuzeyin yanına gittim. "Kuzey bir gelsene" Koray beni engellemek istercesine kolumdan tutup çekti. Oha bu nasıl bir güçtür ? Uçtum lan resmen.! Koray beni çekiştire çekiştire götürürken Kuzey 'e bağırıyordum." Kuzeeeey! Lan yardım etsene zalımın oğlu. Şurada bişey diyeceğim. " Kuzey beni umursamayıp kıza döndü. Sinirlerim iyice bozulurken Koray' ın kolunu ısırdım. Acıyla inleyerek kolumu bıraktığında arkamı dönüp Kuzey'in olduğu yöne doğru koşmaya başladım.

Çok geçmeden arkamdan bir kol sarıldı ve ağzıma bir bez kapattı. Sanırım şu insanları bayılmak için kullanılan şeydi bu. - Adını bilmiyorum - Kendi kendime 'Nefes alma Hazar' diye tekrarlasam da fayda etmemişti ve kendimi karanlığa bırakmıştım...

Koray' dan

Hazar planımızı mahvetmesin diye bayıltmıştım onu. Bir an hiç nefes almayacak sanmıştım.
Kuzeyin beni gebertme ihtimalini göze alarak yapmıştım ama korkmuyor da değildim hani.

Sadece yarım saatimiz kalmıştı. Hem Hazar ın uyanmasına hem de kızın gitmesine. Umarım Kuzey öğrenmiştir o kızın aptal kuzeninin yerini. Onu bulup gebertmeyi iple çekiyordum. Bize yamuk yapılmazdı. Yapılamazdı. Yapılırsa bedeli çok ağır olurdu. Bu çocuğu bulup hastanelik ettiğimizde babasının başımıza iş açacağını biliyorduk. Azraya zarar verirse fena olurdu. Hazar a zarar verirse de Kuzey gebertirdi. Gerçi bugün başka bir düşmanımızdan başka bir tehdit daha almıştık. Hazar ile ilgili. Hazarı kuzeyin yanında hastanede görmüştü ve sevgilisi sanarak tehdit etmişti. Kuzey de hemen Hazarı arayarak iyi olup olmadığını ve evden çıkmamasını tembih etmişti. Ama Hazar kuzeyin endişeli tembihlerinden şüphelenmiş olacak ki buraya geldi. Ama sorun adresi nereden bulduğundaydı.

YENİ OKULUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin