Umutsuz-Part1

4K 186 69
                                        

Ameliyathanenin kapısı açıldığında doktorun yanına gittim."Nasıl durumu? " doktor bakıp düşündü ve az sonra kötü bir haber vereceğini göstererek"  Durumu ciddi. Kurşun sırtından girip akciğerini parçalamış. Solunum cihazına bağlı yaşayacak bir süre. Herşey e hazırlıklı olun. " ne diyordu lan bu? Hazarın annesi fenalaşırken ben sadece karşımdaki duvara bakıyordum. Ne demek solunum cihazına bağlı yaşayacak lan? Hızla hastaneden çıkarken koray peşimden bağırmıştı. Onu umursamadan aşağı inip arabama bindim. Aklımda bunu ona yapana çok acı bir şekilde ödeteceğim düşüncesi dönerken gazı kökledim. Yolda giderken adamımı arayıp hastanelik ettiğim itin babasını bulup bulmadığını sordum. Bulduğunu söyleyince her zamanki yere sürdüm. Bunu yaptığına onu pişman edecektim. Çok fena. Bunu yaparken ailesini araya katmak gerekirse bunu da yapacaktım. Acımak yoktu. O hazara acımamıştı.

O sevdiğim kıza acımamıştı...

(=) (=) (=) (=) (=) (=)(=) (=) (=) (=) (=) (=)

Adamın babasının işi bitmişti. Şimdi de hastaneye geri dönüyordum. Umarım hazara bir şey olmazdı. Yoksa toparlayamazdım.
Arabayı durdurup kapıyı açtım. Arabadan inmemiştim bir sigara yaktım. Çok içmezdim aslında. Sadece umutsuz olduğum zamanlarda.
Bir dakika ya...
Ben niye umutsuzdum ki?
Hazara nolacaktı sanki?
Yani umarım bir şey olmazdı.
Olamazdı.
Olmamamalıydı.
Ona bir şey olursa...
Hayır!
Buna izin vermeyecektim.

Arabadan inip sigaramı yere attım ve ayağımla çiğnedim.
Hastaneye girip asansöre yöneldim. Tam o sırada asansörün kapısı açıldı ve içinde bana endişeyle bakan Koray’ı gördüm. "Noldu lan ne bu halin?" gözlerini kaçırıp; "Abi yukarı çıkalım da öyle konuşalım." nolmuştu şimdi? Asansöre binip çıkacağımız katın düğmesine bastım. Yukarı çıktığımızda Hazar'ın annesinin ağlamasının şiddetlenmiş olması beni daha da endişelendirirken tekrar Koray’a döndüm. " Noluyor lan! Hazara mı bir şey oldu?"
bağırmamla gözlerini kapatan koraydan bakışlarımı alıp yoğun bakım ünitesine koştum. İçerde doktorlar vardı ve...
Bi dakika!
Doktor Hazara kalp masajı yapıyordu. Nasıl yani ? Bu kadar mıydı? Lan sadece bu kadar mı beraber kalabilmiştik hazarla! Lan ben daha ona onu sevdiğimi söylememiştim ki! Gerçi kendime daha yeni itiraf etmişken ona ne ara söyleyecektim ki? Arkamı dönüp duvara ard arda yumruklarımı geçirmeye başladım. Hiçbir şey umrumda değildi şu an. Elim kanıyor olabilirdi ama umrumda değildi. Koray beni tutup çekti ama arkamı dönüp ona da bir yumruk geçirdim. O sırada koridora giren hemşireler gördüm. Beni tutup oturttular. Koluma yapılan iğne ile uykum gelmişti.
Daha fazla dayanamayıp kendimi bıraktım...

∆°∆°∆°∆°∆°∆°∆°∆°∆°∆°∆°∆°

Gözlerimi açtığımda bir yataktaydım. Burası bir hastane odasıydı. Aklıma gelen şeyle gözlerim büyürken hızla üzerimdeki örtüyü fırlatıp ayağa kalkmaya çalıştım. Ama kolumdaki serum buna engel olmuştu. Hızla kolumdaki serumu da çıkarıp odadan çıktım.
Hazar...
Lan ona bir şey olduysa...
Koşarak Hazarın odasına gittim. Annesinin ağlaması durmuştu.
Yanındaki Koraya döndüm; " Hazar iyi mi?" buruk bir gülümseme ile cevap verdi. " İyi abi. Çok şükür ki hayata döndü." kahkaha atarak şükrettim. Hemen gidip doktoru bulacaktım ve Hazarın odasına girecektim.
Dışarı çıkıp doktorun odasına yöneldim.

Doktordan izin almıştım. Şimdi de hemşireler hazarın odasına girmem için beni hazırlıyorlardı. Son olarak galoşları da giyince hazırdım. Hemşirenin beni hazırladığı odadan çıkıp tam karşısındaki Hazarın odasına girdim. Kapıyı kapattım. Masum bir biçimde uyuyordu. Ki hala hayati tehlikesi geçmiş değildi. Ağzında maske vardı ama böyle de gayet güzeldi.
Yanına yaklaşıp elini tuttum ve fısıldadım. "Hazar..." Gerçekten ne demeliydim bilmiyordum. Gözlerim doldu. Kim demişti erkekler ağlamaz diye? Öyle bir ağlarlardı ki.. Hele bir sevdiklerinin elinden gideceğini düşünsünler.
Hazarın babası trafik kazası geçirdiğinde de ağlamıştım. Hazarın babası benim için gerçekten çok değerliydi. Aklıma yine en büyük abim geldiğinde gözümden bir damla yaş düştü. Neyse olayı hatırlamayacaktım. Tekrar fısıldadım;"Güzelim.. bizi bırakma. Beni bırakma. Lan gidersen naparım? Toparlayamam Hazar, toparlayamam...
Daha seni sevdiğimi söylemeden gidersen toparlayamam. Hayatıma annemden başka hiçbir kadının girmesine izin vermemişken seni almak istiyorum. İlk defa.. sen de başlamadan bitirme be güzelim...
Yapma nolur , bırakma beni. Gerçi daha hiçbir şeyden haberin de yok ama olacak. Hele bir uyan.." aklıma beni sevmemesi ihtimali geldiğinde duraksadım. Ne olursa olsun beni sevmesini sağlayacaktım. Beni sevdiğinden emin olmadan söylemeyecektim. Son kez elini öpüp ayağa kalktım. Arkamı dönüp odadan çıktım. Koridorda kimse yoktu. Muhtemelen Koray Hazarın ailesini kantine indirmişti. Ben de tuvalete yöneldim. Musluğu açıp yüzüme soğuk suyu çarptığımda rahatladığımı hissettim. Hazar iyileşmeden bana rahat yoktu.

✓✓✓✓✓✓✓✓✓✓✓✓✓✓✓✓✓✓✓✓
1 Hafta Sonra... İle devam edecek...

Bölüm bitti. Biraz kısa oldu. Umarım beğenirsiniz. Part2 en yakın zamanda inşallah. Yorum ve voteyi unutmayalım...

YENİ OKULUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin