-PJM- Bölüm 9

4.6K 322 271
                                    

"Hadi ama JeonYeol odadan çıkmalısın!"
Dedi Jimin.

Hah! Odadan falan çıkmayacağım ben.
Yarım saatte burda olucaklarmış.
Gitmeyeceğim işte.
Hatta dur ben neden burdayım ki.
Odada durmakta neymiş. Evime giderdim.

Taehyung anne ve babasının geliceğini söyleyince direk odama çıktım.
Uzun süredir Jimin'in odasında oturuyordum.
Oda beni yalnız bırakmamak için yanıma gelmişti.
Odama çıktığımdan beri yanımdaydı.

Senin odan mı? Burası Jimin'in odası Jeon.

Herneyse sen susar mısın? Sinirlerimi bozuyorsun!

Ve şimdide yarım saat sonra burda olacaklarını aşağı inmemi onlarla tanışmamı inat etmememi söylüyordu.

"Jimin sen olsan ne yapardın? Ya bir düşün! Ne yapayım boyunlarına mı atlıyım!?"
Dedim bende sinirli sinirli bakarken.

"Haklısın. Ama böyle saklanarakta olur mu? Sen neden saklanıyorsun ki!"
Dedi Jimin.

Haklıydı aslında. Ben neden saklanıyorumki?
Ama onlarıda görmek istemiyorum.
O zaman evde kalmayayım ben.

"O zaman birlikte gezelim?"
Dedi Jimin soru sorar bir şekilde.

"Oluuur..."
Dedim utangaç bir şekilde.

Güldü ve ayağa kalktı.

"Tae ile ben sana burda kaldığın zaman giymen için eşyalar almıştık."
Dedi ve onun dolabından bir çekmece açtı.

Oha!
Ne kadar çok şey almış.

Kıyafetlerin arasından beyaz etek ve kırmızı t-shirt aldım.

Arkamı döndüğümde ise kaşlarını kaldırmış bana bakan bir Jimin vardı.

"Onları mı giyiceksin?"
Dedi kollarını göğsünde birleştirirken.

"Evet. Bir sorun mu var!?"
Dedim bende tek kaşımı kaldırmaya çalışarak.

"Neden böyle kıyafetler aldık ki? Kafamız neredeydi bizim?"
Diye söylenmeye başladı ve giyinmem için dışarı çıktı.

Bende hemen üstümü giydim.
Çantamdan rujumu aldım.
Rimelimide sürdüm.
Saçlarımı saldım.
Evet Jeon. Yine mükemmelsin.

Odadan çıktım ve merdivenlerden inmeye başladım.
YoonGi ve Taehyung hararetli bir şekilde konuşuyorlardı.
Beni görünce sustular.

"Nereye gidiyorsun Jeon?"
Dedi YoonGi.

"Jiminle geziceğiz. Sizde anne ve babanızla oturur muabbet edersiniz!"
Dedim ve evden çıktım.

Jimin arabanın önünde bekliyordu.
Hey! Sen ne ara siyah pantolonunu, siyah t-shirtünü ve deri ceketini giydin?
Bu çocuk çok klişe.
Oldu olucak birde motor getir sonra giderken kaza yapalım.
Sen yaralanma bende çok ağır yaralanıyım. Hastane odalarında beni bekle. Komadan senin sayende çıkıp ilk seni görmek istiyim. Olmadı ben öleyim ruh olarak yanında kalayım. Ne dersin?

"Beyaz etekli, kırmızı t-shirtlü bir kadının yanında sert tarzı mı?"

"Evet. Ne bekliyorsun couple mı takılalım?"
Dedi gülerek.

"H-hayır ben onu demedim. Sadece... beni sıkıştırmayı keser misin?"
Dedim gözlerimi belerterek.

"Yaa...Ne yapabilirim. Tatlı oluyorsun söyleyecek bir şey bulamadığın zaman. Birde yalan söylüyorsun ve ben tüm her şeyi hissediyorum falan ya çok eğlenceli!"
Dedi kahkaha atarken...
Kahkaha atarken...
Kahkaha...
Atarken...
Kahkaha...Kahkaha...
Atarken...Atarken...
Kahkaha Atmak...
Atmak Kahkaha...
Kahkaha atarken...
Aterken kahkaha...

Victory Star Vampire -PJM- Park JiminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin