Victory Star Vampire -PJM- Park Jimin

Bölüm "Yenge mi? Görümce mi?"

Günün Şarkısı : Manuş Baba- Dönersen Islık Çal

...

"Yengeeee! Sana Yenge mi demeliyim? Görümce mi?"
Dedi MinChae.

"Görümceyiz ama yenge diye sesleniceksin MinChae."
Dedim gülerek.

MinChae ve ben erken kalkmış masayı hazırlıyor ve sohbet ediyorduk.

"Yenge, Jimin abimle nasıl tanıştınız?"
Dedi MinChae.

"Biz onla çocukluk arkadaşıymışız, seneler sonrada abimlerin arkadaşı olarak karşıma çıktı. Tabii ilk o tanıdı beni."
Dedim.

"Vay!"

"Sen onu bunu bırakta siz Jungkookla nasıl tanıştınız."
Dedim heyecanla.

"Ya ben yanlış numara tuşlayıp mesaj atmışım ona. Sonra anlayınca konuşmayı kesmek istedim ama o bana dedi ki 'canım sıkılıyor biraz daha konuşalım'. Bende 'tamam' dedim ama bir baktım hergün konuşmaya başlamışız. Neyse bugün abimle vakit geçirdikten sonra ona koşarım. Vakit geçiririz."
Dedi MinChae.

"Oh oh! Geçirin vakit! Ben abini ikna ederim."
Dedim ve güldüm.

"Teşekkürler yengee."
Diyip boynuma sarıldı MinChae.

"Önemli değil canım benim."
Dedim.

Masaya kahvaltı için gerekenleri yerleştirirken şarkı söylüyorduk.
Tekrar mutfağa girdik.

"Yenge. Siz ne zaman evleniceksiniz?"
Dedi MinChae.

Oha! Oha! Çüş!
Yavaş!

"ÖHÖ! ÖHÖ! Neler diyorsun."
Dedim ona.

"Valla vakit kaybetmeden evlenin bence. Beklemenin ne anlamı var? Bu hayatta her şey oluyor. Vampirde olsan, özelde olsan illa kaybedeceklerin oluyor. Yarın var olabilirsin ama ondan sonra ki gün belki olmayacaksın."
Dedi MinChae.

Sabah uyandığımda MinChae'ye nasıl bir varlık olduğumu anlatmıştım.
FAZLA şaşırmıştı ama korkmamıştı.

"Haklısın ama biraz daha yolumuz var. Engelleri aşıp bir yuva kurmak istiyorum. Şuan koskocaman tehlikeler bizi bekliyor biliyorsun. Bizimkiler uyanır şimdi gel bakalım sofrada eksik var mı?"
Dedim ve sırtını sıvazladım.

"Tamam..."

Masada eksik bir şey yoktu. Bende koltukların birine oturdum.

Bir anda yukardan ağlama sesleri gelince irktim.

"MİNCHAE! MİNCHAE! "

Bu Jimin'in sesiydi.
Bağırıyordu ve ağlıyordu.
Muhtemelen yanında MinChae'yi göremeyince rüya sanmıştı.

MinChae'yle telaşla birbirimize bakıp koşa koşa yukarı çıktık.
Odasına girdik.
Jimin, MinChae'yi görünce elini kalbine dayadı ve ağlayarak yatağa oturdu.

MinChae, Jimin'in yanına gitti. Jimin ona sıkıca sarıldı.
Tekrardan içim parçalanmıştı.
Jimin'in onu rüya sanması, hala onun burada olduğuna inanamadığına işaretti.

Bende onların yanına gittim ve ikisinin sırtlarını sıvazladım.

"Bir an çok korktum."
Dedi Jimin sık nefesler alırken.

"Korkma abi. Ben burdayım. Sil o göz yaşları."
Dedi MinChae.

Bu duygusal ana biraz daha maruz kalırsam ağlayacağımı bildiğimden odadan dışarı çıktım.

Hazır yukardayken abimleri uyandırsam iyi olucaktı.

Abimlerin odasına girdim. Taehyung abim yine kedi gibi uyuyordu. Beklenildiği gibi YoonGi abim uyuyan bir aslana benziyordu. Uyurken aynı anda hem tatlı hemde saldırgan duruyordu. Ne biçim adam bu?
Düşüncelerime 'Ne yaşıyorsun?' Bakışlarımı attıktan sonra Taehyung abimin yatağının yanına oturdum.