-Simay!Sefanın sesini duyduğum anda gözlerim son bir kez açıldı. Gerçekten de onun sesiydi. Bakışlarımı etrafa gezdirdim de burada olmadığını gördüm. Biraz daha dikkatli dinlemeye çalıştım. Sefa susmadan sesleniyordu sanki başka bir alemden çağırıyordu rüya görüyordum sanki.
Kulaklarım uğuldamaya başladığında gözlerim durmadan kapanıp açılıyordu. Boğazımdaki acı nefes almamı zorlaştırırken canım yanıyordu. Sefanın baskısını hissedemez olmuştum. Bir anda kendimi soyutlaşmış gibi hissetmiştim. Biraz daha dikkatli dinlemeye çalıştım sesi beni huzura doğru çekerken salise farkıyla da olsa beni kurtarabilecekini düşündüm. Susmadan seslense de demek istediğimi algılıyamıyordum. Sanki başka bir ailemden çağırıyordu beni dediklerini dikkatle dinlediğim de İki kelimesini çok iyi anlamıştım.
-Aç gözlerini.
Gözlerim kapalı değildi ki? Biraz daha dikkattimi vermeye çalıştım. Tuna'nın değildi bu hareketlilik. O anda burada olmadığını anladım. Gözkapaklarımı titreyerek bakmaya devam ettim. Sefanın üzerinden kaybolduğunda kaşlarımı çatmaya devam ettim. Aklımı kaçırıyordum sanki sefanın konuştuk çok etraftaki her şeyin yok olduğunu gördüm. Ağaçlar teker teker yok olurken hava birden aydınlandı.
-Kabus görüyorsun uyan!
Ne olduğunu algılıyamadan kendimi kuvvetli kollar arasında bulmuştum. Gözlerim sanki saatlerdir ilk defa açılıyordu gözlerimi açtığımda beni sarsmayı bıraktı. Oldukça endişeli gözüküyordu korku dolu bakışların Tunaya ararken titrediğini hissettim.-Güzelim... kafamı göğsüne bastırdığım da gözyaşlarım akmaya başladı. Hepsi çok geçmişte demekki işi bittikten sonra yağız beni bulmuştu hıçkırarak ağlamaya başladığımda -sırtımı sıvazladı.
Sadece kabustu. Yutkunarak gözlerimi kocaman açtım geri çekildikten sonra gözlerim bakmaya başlamıştır.
-Na-Nasıl? Titrek çıkan sesim yüzünde bir şefkat oluşturmuştu.
-Cesaretin ve inadın o küçük bedenine fazla geldi. Kocagöz. Afallamış gözleri yanımda oturan sefaya baktığımda gözleriyle anlama baktı.Anlına bakılırsa ağaca fena toslamışsın. Sonuna kadar onu dikkatlice dinlemiştim. Tuna'dan kaçarken bir ağaca çarptı mı hatırlıyordum. Bilincimin gittiğine de kavramıştım, yeni yeni algılıyordum, uyandım sanırken kablosunun başladığını. Alt dudağımı düşleyerek kafamı eğip üzerimdekileri baktım. Yırtık değillerdi, bilincim kayboldu anki gibiydi her şey. Gözlerimi kapatarak Allah'a dua etmeye başladım gerçek olmadığı için temiz olduğum için çok şükür ettim.
-Simay , iyi misin? Gözlerimi açtığımda yaşlar hala akıyordu. O kadar çok gerçekçiydi ki emin olamıyordum kabus o olup olmadığını.
Sefa... Ellerini yanaklarıma yerleştirip islaklığı sildi. Devam etmemi bekliyordu.-Ne gördün? Anında hıçkıramaya başladım. Anlatmak istemiyordum duyması bile beni utancımdan öldürebilirdi. Kollarımı boynuna dolayarak kafamı göğsüne yaslayıp ağlamaya devam ettim.
-Lütfen sorma. Saçlarımı okşamaya başladığında benden huzurlusu yok diyor. Gördüklerimin kabus olmasına alıyordum mutluluktan alıyordum. Rüyamda söylediklerim aklıma geldi bir an durmadan sefa için sevgili olduğumuzu söylemiştim. Gerçek olmasa da kendimi büyütemezsem de ruhum kabul etmişti bunu.
👠👠👠
-Uyanmadı mı hala? Gözde'nin sesini işitince bir birimi ne girmiş olan Kirpiklerime hareket ettirerek görüntü anlanımı açabilmiştim. Ağzımda hissettim acı tatlı yutkunarak yüzümü buruşturdum gözlerimi açtığımda kendimi dinlenmiş hissediyordum. Görüş açına ilk başta üç kafa girmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Uykusu
Adventure+18 hafif tozda cinselik içerir. Mutlu bir son değil!Sonsuz br mutluluk! Simay ve Sefa birbirlerinden tamamen farklı iki gençtir. Sefa tehlike seven kısıtlanmaya gelemeyen asi ve. İr o kadarda çapkın biridir . Simay ise masumiyetin ve ahlakın ön pl...