4.Bölüm >>> Güç Ve Dayanıklılık

1.6K 111 35
                                    

                                                             ***Labirent*** 

            Percy tekrar rüya gördüğünü biliyordu.Kara Korsan'ın sırtındaki yolculuk tahmin ettiği kadar kolay olmamış,yolculuğun süresi ve sahip olduğu yaralar bitap düşmesine sebep olmuştu.Neyseki eski dostu onun güvenini boşa çıkarmamış Jupiter Kampına ulaşmayı başarmıştı.Percy içinde bulunduğu rüyada düşünüp neler olduğunu hatırlamaya çalıştı.Ayaklarını kampın kumlarına basar basmaz bayılmıştı.Bir ara gözlerini acı içinde açıp da uyuklarken bir Apollon melezinin Reynaya ''Artık bir mucize olmassa iyileşemez.Vücüdunda aşırı derecede zehir var.Onu onurlu bir şekilde ölüme hazırlamalıyız.'' dediğini duymuş  ardından tekrar yoğun bir uykuya dalmıştı.Şimdi ise bir rüyanın içindeydi.Rüyası ise Daedalus'un Labirentindeydi.Kendini tekrar Labirentte hissetmek onu biraz tedirgin etmişti.Sonuçta burası ile ilgili hoş anıları yoktu.Boş bir şekilde Labirentte ilerlemeye başlayıp etrafını keşfetmeye başladı.Sonrada bir duvarında altında,yatan bir boğa gördü.Neyseki boğa uyuyordu.Percy boğanın normal bir boğa olmadığını anlayacak kadar canavar görmüştü.Devam edip boğayı uyandırmadan sessizce ileriye doğru gitti.Percy boğayı uyandırmadan ordan ayrılabildiğinde şansının geri tepmiş olabileceğini düşündü.Genelde bu kadar şanslı olmazdı.Genelde ne zaman bir canavar görse savaşmak zorunda kalırdı.Ama şansı onu gene yanıltmadı köşeyi dönünce geride bıraktığına benzer bir boğa ile daha karşılaştı.Percy elini hemen cebine atıp kılıcını çıkartmak için hareketlendi ama kılıç orda değildi ve gerisine dönerek son sürat koşmaya başladı;boğada hiç zaman kaybetmeden onun peşinden gitti.Percy geriye doğru son sürat koşarken geride uyuyan boğayıda çıkardığı sesler ile uyandırıp onunda peşine takılmasına sebep oldu.Percy arkasındaki boğaların çıkardığı sesleri duyabiliyordu fakat onlara aldırmadan  dar bir koridara girip -çıkmaz bir yer olduğu belli olan bir koridor-  büyük bir kapıya ulaşana kadar koştu. Kapıyı açamayacağını fark edince arkasındaki boğalarla yüzleşmek için arkasına döndü fakat boğalar orda değildi yok olmuşlardı.Nedense bunun o kapı ile alakası olduğunu düşündü.Geri dönüp kapıyı daha yakından inceleyecekti ki kapının da açılmış olduğunu fark etti.

          '' Neler oluyor burda ? '' kafamdaki tek soru buydu.Genede bu soruya fazla takılmadan kapıdan içeri girdim.Ve o garip adamı gördüm.Adam en az Ares kadar iyi bir savaşçıymış gibi gözüküyordu fakat Ares'in dehşet verici görüntüsünden ziyade sadece sert ve acımasız gözüküyordu.Birde güçlü evet çok güçlü gözüküyordu.O garip savaşçı da beni görmüş olmalı ki bana ''Hoş geldin Percy Jackson'' dedi.Adımı nerden bildiğini sormak gibi bir niyetim yoktu yaşadığım teçrübelere göre  biri adınızı biliyorsa sormanız gereken son soru '' Adımı nerden biliyorsun ? '' olmalıydı.Sen kimsin ve o peşimdeki boğalarda neydi öyle bir de neden burda olduğumu söyler misin ? 

-Ah tabiki Percy o boğalar Girit Boğasıydı ve burdada ben gelmeni istediğim için bulunmaktasın.Benim kim olduğuma gelince ben Lord Kratos'um...

            - Lord Kratos bunu öyle bir söylemiştiki sanki onu tanıyor olacağımdan yüzde yüz emindi.- Üzgünüm ama sizi çıkartamadım Lord Kratos dedim.

          -Ah Percy seni suçlamıyorum bunun sorumlusu Olimposlulardır.Ben güç ve dayanıklılık tanrısıyım.Olimposlular benim güçlerime asla saygı duymadı Percy Jackson.Her zaman mutlak gücün sembolü olarak Herakles'i  gösterdiler.Bir yandan haklı sayılabilirler çünkü benim gücüm tam olarak Herakles'in ki gibi değil.Güçlerimin gerçek anlamını bir tek  Zeus anlamış olacak ki bana uygarlıktan uzakta kalmamı ve unutulmamı sağlayacak görevler verdi.Anlıyor musun Percy Jackson ?

Percy:Bana Zeus'tan daha mı güçlü olduğunuzu söylüyorsunuz.

Kratos:Hayır Percy...Olimpos'un hiçbir çocuğundan daha güçlü değilim.Ama isteseydim olabilirdim.İçimde Olimpos'un Alevi ve müthiş bir azmi barındırıyorum.Lakin gözüm yükseklerde değildi o yüzden eyleme geçmedim.Zeus bunu anlamış fakat bana bir türlü güvenememişti.Beni durup dururken yok etmesi diğer tanrıların tepkisini çekeceğinden yapabileceği tek şeyi yaptı,beni medeniyetten uzaklaştırdı.Zamanla adım daha az telaffuz edilmeye başladı.Ve sonunda tamamen unutulup bu kahinattaki varlığımı yitirdim.

SON OF THE SEA <<< Percy Jackson >>>Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin