SON OF THE SEA <<< Percy Jackson >>>

13.Bölüm >>> Bela

                                           ***Hazel***

   "Hadi Frank artık gitmeliyiz."

   "Emin misin Hazel ? Henüz beş dakika olmadı."

    "Çatışma seslerini duymadın mı ? Başları dertte acele etmeliyiz." 

  "Fazla acele etmesenizde olur."

    Nico...

    "Nico neler oluyor ?Hem sen buraya nerden geldin."

 "Sakin ol kardeşim.Sana burayı bildiğimi söylemiştim.Sizinle aynı yoldan gelmedim gölge yolculuğu yaptım.Ve maalesef dostların esir düştü.Onlara yardım edemezdim bu benim de yakalanmama neden olurdu.Bende sizi bulmaya geldim."

   "Olanları izledin mi ? Nico onlar seninde dostlarındı.Yardım etmeliydin." 

  "Dediğimi duymadın mı Hazel ? Bu benim de yakalanmama sebe olurdu."

  Dostlarım yakalanmıştı.Onlara yardım etmeliydim.Çok geç olmadan...Tünele girmeye karar vermiştim.Karşı çıkan ne olursa olsun onunla savaşacaktım.Nede olsa ben Pluton'un kızıyım yeraltında nerdeyse yenilmezim.

     Ben tam tünelden içeriye girecekken Nico beni kolumdan tutup çekti.

   "Bırak beni Nico !"

   "Oraya tek başına girmeyeceksin.Lanet olsun Frank bana yardım et."

    "Evet oraya yalnız gitmeyecek çünkü bende onunla gidiyorum."

   "İkinizde beni dinleyin neden buraya geldiğimi sanıyorsunuz.Sizi geri kampa götürmek için mi geldiğimi  sanıyorsunuz ? Onlara saldırmadan önce plan yapmalıyız."

                                           ***Percy***

   "Söz konusu bile olamaz !O cehennemden yeni kurtuldun ve şimdide geri dönmek mi istiyorsun ?Siz benimle geliyorsunuz.Ben de oraya dönmüyorum."

   "Beni dinle seni adi yaratık seçme şansın olduğunuda nerden çıkardın."

   "Öyle mi Bay Jackson ? Söyler misiniz bu halinizle bana karşı çıkabileceğinizi düşünüyor musunuz ? "

  "Hayır.Ama o çıkabilir." Bunu söylerken Khrysaor'u işaret etmiştim."Khrysaor sana güvenmemi istemiştin işte sana güvenimi kazanma şansı.Dostlarımı kurtarmama yardım.Bende sana yardım ederim.Bana ihtiyacın olduğunu söylemiştin."

 "Onun sana ihtiyacı var.Senin minnettarlığına veya güvenine değil.Yani senin tarafını tutacağını düşünüyorsan tam bir buda-    

  Birkaç saniye önce Jacee adlı empusanın durduğu yerde şimdi bir öbek toz yığını duruyordu.

   "Beni dinle Percy sana yardım etmemi istiyorsan bana bir söz vermeni istiyorum.Bu işten sağ kurtulursak benim için birini öldüreceksin.Bana hemen o masum bakışını atma burda bir insandan yada bir melezden bahsetmiyoruz.Aslında daha önce öldürdüğün birinden bahsediyorum.Şimdi sana yardım etmemi istiyorsan bana söz ver.Styks üzerine söz ver."

    "Pekala Styks üzerine söz veriyorum ki öldürmemi isteyeceğin biri kötü biri ise onu öldüreceğim."

   "Ne kötü biri ise mi ? Hah ! Heralde buda iş görür.Şimdi maskemi alıp dümene geçsem iyi olur."

    "Pekala bende bu sürede kendimi iyileştirmeye çalışayım nedense su bu sefer beni hiç iyi hissettirmiyor."

  "Bunun sebebi onlar Percy.Erinyeler bizzat Zeus'un kendisine bile acı çektirebilir.Kendini toparlaman zaman alabilir.Tabi sağ kalırsak."

    "Evet...Tabi sağ kalabilirsek.Artık dümene geçsen iyi olur."

   "Evet haklısın.En iyisi ac- Percy sanırım başımız belada !"

   "Başımızın zaten belada olduğunu sanıyordum.Bu sefer ne oldu?"               

 "Tahmin bile edemessin.Son baktığımda bu mürettebat ölümlülerden oluşuyordu.Empusalardan değil." 

  "Ne ? Empusalar mı ? " 

  Doğrulduğum zaman güvertedeki her bir ölümlünün artık bir empusaya dönüşmüş olduğunu farkettim.Tabi ölümlüler empusaya dönüşemezdi anlaşılan Jacee gemideki diğer empusaları sisin arkasında ölümlü olarak saklamıştı.Ve ben daha kılıcımı çekemeden hepsi bize saldırdı.