14.Bölüm >>> Le Scaphandre et le Papillon

1.3K 99 44
                                    

                                                 ***Percy***

   Bize saldıran ilk empusayı Khrysaor kılıcı ile etkisiz hale getirdi.Sağ taraftan saldıran empusaları ise beni ne kadar yoracağını bilsem de denizden çağırdığım dalgalar sayesinde gemiden fırlattım.Bu kadar,işim bitmişti.Kalanların hepsi Khrysaor'a aitti.

 Khrysaor solundaki ilk empusanın karnına kılcını saplarken arkasındakine ise yumruğunu indirmişti.Ardından kılıcını çıkartarak etrafında 360 derece döndürürek empusalar ile arasına mesafe koydu.Hiçbiri benimle ilgilenmiyordu.Belli ki onlarda sadece gözümü oynatabildiğimin farkına varmıştı.Bu arada yerde sürünen empusalardan biri dişlerini Khrysaor'un bacağına saplamıştı.O ise buna empusanın başını kopartarak cevap verdi.Ve düğüm çözülmüştü! Khrysaor'un dikkatinin bir anlık dağılımasıyla empusaların hepsi birden üstüne çullandı.Ortaya çıkan karmaşada artık onu göremiyordum.Gözlerimi kapatıp kendimi olacaklara bıraktım.

                                                 **************************

 İkimizde geminin kıçına zincirlenmiştik.Artık Khrysaor da neredeyse benim kadar bitkin görünüyordu.Empusalar onu iyice benzetmişlerdi.Gemi mesafe katetmeye başlarken arkamda bıraktıklarımı düşünmeden edemedim.Dostlarım o  lanet hapishanedeydiler ve ben onlara yardım edemiyordum.Uzakta Argo II 'nin ejderha başlı direği yavaş yavaş kayboluyordu.Ve benim elimden hiçbir şey gelmiyordu.

    "O kadar üzgün görünme Jackson.O melezlerin hepsi sert çocuklar eminim başlarının çaresine bakabilirler."

  "Öyle mi ? Her ne olursa olsun orda bulunma sebepleri benim.Başları dertte olabilir.Ben ise burda güven içinde zincirlenmiş durumdayım."

   "Pek de güvende olduğumuz söylenemez."

   "Buna hiç üzülmüşe benzemiyorsun."

 "Bak küçük kardeşim sana yardım etmeye çalıştım.Elimden geleni yaptım bunu sende gördün.Genede sana karşı dürüst olacağım.Başarısız olduğuma hiç bu kadar üzülmemiştim."

  "Onlardan bu kadar korktuğuna inanamıyorum.Kaçarken o kadar da korkmuş gözükmüyordun."

   "Karşılaştığımız o ikisi onlardan korkmuyorum.Adlarını biliyor musun ? Epaite ve Shevaa...Beni o korkutan ablaları.Kardeşlerini o yarattı.Yalnız kalmamak için.Ne kadar güçlü olduklarını gördün.Birde yaratıcılarını hayal et."

    "Burdan kurtulmamız gerek."

  "Ne diyebilirim ki ? Fırsatın varken denize atlamalıydın.Bak işte ben onları oyalerken bunu yapabilirdin.Cidden neden yapmadın ki ? Beni terketmek mi istemedin yoksa güvertenin ucuna sürünecek kadar bile gücün yok muydu ?"

  "Kapa çeneni ! "

  "Orda olsaydın bile onlara ayak bağı olurdun.Savaşamassın.Zaten yakında ada görüşümüzden çıkacak.Bu sefer senin için umut yok Percy Jackson.Üzgünüm."  

    "Biliyor musun hala seni boğabilicek güce sahip olduğumu düşünüyorum."

   "Benimle dalga geçiyor olmalısın."

   "Denememi ister misin ?"

   "Canın cehenneme ! Tanıdığım en şanslı pislik sensin.Yukarıya bak!"

    "Ne ? "

    "Sadece gökyüzüne bak."

  Yukarda gökyüzünde bir pegasus vardı.Üstünde ise bir melez..Günışığında seçebildiğim bir melezdi bu.

   "Lütfen bana dostun olduğunu söyle."

   "Evet,o benim dostum.Leon..." 

                                                 **************************

   Leon gökyüzünden aşağı iniş yaptıkça fark ettiğim şeyler oldu.Birincisi at üstündeykende nişan alabiliyordu.İkincisi ise o pegasus daha önce gördüklerime benzemiyordu.Tıpkı şeyler gibi boynuzu vardı.Onlara ne dendiğini hatırlayamıyordum.Tek diyebileceğim boynuzlu bir pegasustu.Güverteye inmek yerine bizim olduğumuz kıç tarafına indi.İnerkende bir empusayı ezmekten geri durmadı.Leon hemen attan atlayarak hedef alıp oklarını boşaltmaya başladı.Güzel olan buydu ki Leon'un okları asla bitmiyordu.Gemideki empusaların sayısını yarıya indirmişti bile.Kalanlar ise güvertede bir şeylerin arkasına saklanmıştı.Leon bize dönüp bağlı olduğumuz zincirlere bir ok atarken olağandan biraz daha fazla beklemişti.Başlarda bunun sebebini iyi bir şekilde nişan almak olduğunu sanmıştım fakat bağlı olduğumuz zincirler patlayınca olayı çözebilmiştim.Bunun ardından Leon yayını yere bıraktı-bu sırada empusaların bize tekrar saldırmasını ise Leon'un yeni pegasusu engelledi- ve sırt çantasından bir çubuk çıkartıp bana doğru fırlattı.

    "Percy yakala! " 

    Daha ne olduğunu anlayamadan çubuk denize düşmüştü bile.Ama o zaman bir şey hissettim güçlü bir şey.

    "Lanet olsun Percy sana onu tutmanı söylemiştim.Şimdi gidip onu alsan iyi olur hepsini halledemem."

   "Leon o da neydi öyle.Benim bir sopaya değil bir kılıca ihtiyacım var."

     "Sadece gidip onu al açıklamak için zaman yok."

    "O haklı kafan yerinde değil.Gidip yabayı alsan iyi olur."  

 Khrysaor'un ne dediğini bilmiyordum.Ona sormaya da fırsatım olamadı.Çünkü ağzını kapatır kapatmaz beni kaldırıp denize fırlattı.     

SON OF THE SEA <<< Percy Jackson >>>Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin