SON OF THE SEA <<< Percy Jackson >>>

7.Bölüm >>> SePuLTuRa

                                                          ***Leon***

   Tityos saolsun bütün gece gözüme uyku girmemişti.Forumdan ayrılıp kulübeme geldiğimde başta uyuyabilmiştim ama rüyamda Tityos'u görmüştüm.Artık Peder Abraham'ın bedeninden kurtulmuştu.Tam anlamıyla dehşet verici gözüküyordu.Elinde ise parlak bir yay vardı.En az babam kadar ihtişamlı gözüküyordu.Bu görüntülere dayanamayarak uyandım ve sabaha kadar Percy ile yapacağım konuşmayı düşündüm.İçimden bir ses bu konuşmanın çok pahalıya patlayacağını söylüyordu.Ama kararlıydım sonucu ne olursa olsun Percy'nin yaşananları bilmesi lazımdı.Bir şekilde bundan emindim.Çünkü onu görmeden önce bana anlatılan öykülerdeki Percy ile karşılaştığım Percy arasında epey fark vardı.Bu aradaki farkı işiterek hissetmek bile beni epey etkiliyorsa ona yakın olan arkadaşlarını nasıl etkilediğini düşünmek bile istemiyorum.Bunun üzerine cesaretim kaybolmadan üstümü değiştirip omzuma yay ve sadağımı yerleştirerek Percy Jackson'ı görmeye gittim.Ama kapıdan çıkar çıkmaz bunun olmayacağını anladım.Lakin karşımda görmeyi beklediğim son kişi duruyordu...

                                                          ***Percy***

  Uyandığım zaman bana bakan bir göz ile karşılaştım.Ve kısa bir sürede bunun ne olduğunun farkına vardım.Tyson...Kardeşim beni kucaklarken nerdeyse kaburgalarım tam iyileşmeden  tekrar kırılacaktı.Anlaşılan beni gördüğüne sevinmişti.Tesadüfe bakın ki bende onu gördüğüme sevinmiştim.Tyson'ı en son Olimposta bilincimi kaybettiğim gün görmüştüm.O da Annabeth öldüğü için dayanamamış hüngür hüngür ağlamıştı.'' Tyson burda ne işin var ? ''

         ''Percy dün gece Leo'dan bir mesaj aldım ve bana bütün olanları anlattı.Birde benden yardım istedi şey senin için bir kalkan yapmak istiyormuş.Sana yapmak istediğin şeyde pek yardımı dokunmadığından dolayı kendini huzursuz hissediyor.O yüzden senin için bir kalkan yapmak istedi.Bende ona yardım ettim.Kalkanı görmen lazım Percy gerçekten bir şaheser.Sanki Hephaistos'un kendi yapmış gibi.Ama Leo kalkanın işçiliği ile yetinmedi onu alıp kutsaması için Hephaistos'a götürdü.''

Percy:Her neyse Tyson seni gördüğüme gerçekten sevindim.Bu arada aç mısın ? Ben çok açım hadi gidip bir şeyler yiyelim.Ayrıca diğerlerinide görürsün.

Tyson:Yemek evet bende açım.Ama ondan önce kardeşim babamız seninle konuşmamı istedi.Bu deliliği durdurmanı ve kendi yoluna gitmeni istiyor.Kaderinde yazılı olan şeyleri gerçekleştirmeni bekliyor.Ayrıca bunu bende istiyorum kardeşim.Annabeth'i özlediğini biliyorum ama bir insanı ölümden geri getiremessin bu kötü.

Percy:Bunun yanlış olduğunu biliyorum Tyson ama bunu yapmak zorundayım hem Annabeth için hem de kendim için...Hadi bunları daha fazla konuşmayalım yoksa kahvaltıyı kaçıracağız.

   Percy,Tyson ile yemekhaneye vardığında kapıda Hazel ve Frank'in beklediğini gördü.Anlaşılan diğerlerine durumu anlatmak için beni beklemişlerdi.Tyson'ı gördükleri zaman şaşırmış ve neler olduğunu anlamak istiyorlarmışçasına bize bakıyorlardı.Neyse ki o sırada kapıda Reyna belirdi ve ''Tyson anlaşılan kalkanı bitirmişsiniz ama Leo'yu hala görmedik onun nerede olduğunu biliyor musun ? '' dedi ve laflarının üzerine Hazel ve Frank'e Tyson'ın geliş sebebini anlattı.

Tyson:O Tanrı Hephaistos'a şükranlarını sunmaya gitti.Akşama kadar geri geleceğinden eminim.

Reyna:Güzel o halde kahvaltıya geçsek iyi olur.Ayrıca siz üçünüzün-bunu derken beni,Frank'i ve Hazel'i işaret etmişti-neler çevirdiğinizi söyleseniz iyi olur.

    Kahvaltı masasına oturduğumuzda orda sadece Rachel,Octavian ve Leo'nun olmadığını fark ettim.Hafif bir kahvaltıdan sonra Hazel konuşmaya başladı;