15. Bölüm

3.1K 224 11
                                    

Selam, eğer önceki bölümü anlamadıysanız, Sarah bayılıyor ve 2 yıl öncesine dair bir şeyler hatırlıyor, yani Calum'ı öptüğü sahne bir flashback sahnesi. Bu bölüm de flashbacklerle devam edecek. İyi okumalar.

-

"Sarah," dedi fısıltıyla. "Seni seviyorum."

Dudaklarım yukarı doğru kıvrıldı. "Bunu söylemek için ne kadar zamandır bekliyordun, Calum?"

Bakışlarını yere doğru çevirdi. "Birkaç.. ay," dedi mırıldanarak.

"Şey," dedim bana bakması için kafasını kaldırarak. "İnsanlar bana sürekli beni sevdiğini söyler."

Kafasını sallayarak onay verdi. "Ah, elbette. Biliyorum."

"Ve bunu senden duymak oldukça garipti."

Gözlerini kocaman açarak bana baktı. "Özür.. Dilerim?"

"Buna gerek yok."

"Pekala.." dedi ellerini cebine sokarak. "Senin için yapabileceğim bir şey var mı?"

"Evet," dedim elimdeki kağıdı ona uzatırken. "Bunlardan birini çalabilirsen hoş olur."

Kafasını salladı. Teşekkür ederek, arkadaşlarımın yanına döndüm. 

Belimden tutup, "Sarah!" diye bağıran Nick, duyma yeteneğimi geçici süreliğine kaybetmemi sağlamıştı. 

"Ne oldu?" 

"Mutlu yıllar!" Elindeki büyük paketi bana uzattı. Sydney'inki kadar büyük değildi ama bu mutlu olmayacağım anlamına gelmezdi. Paketi açtım ve içinden çıkan tabloya büyük bir hayranlıkla baktım. Tabloda benim çizimim vardı ve oldukça güzel resmedilmiştim. 

"Tanrım," dedim ona sarılırken. "Çok teşekkür ederim."

"Beğenmene sevindim."

Şuan hayatımda her şey mükemmel gidiyordu. Az önce öptüğüm ve beni sevdiğini itiraf eden Calum'ın çatık kaşlarla bizi izliyor olması hariç tabi.

*

"Geldiğiniz için teşekkürler, çocuklar. Beni gerçekten çok mutlu ettiniz." diyerek onları kucakladım. Hepsini yolcu ettikten sonra, eşyalarımı toplamak üzere geri döndüm. Calum'ın burada, eşyalarını topluyor olacağını aklıma getirseydim, sahilde fazla oyalanırdım, diye düşündüm. 

Beni görünce eşyalarını hemen kutularına sokan diğer grup üyelerini izledim. Calum gitarını kutusuna koymakta acele etmiyordu. Aksine oldukça uyuşuktu. "Her şey için teşekkürler," dedim. 

Kafasını salladı. "Benim için zevkti."

Sona kalan birkaç parça eşyasını topladı ve arkadaşlarının yanına gitmek üzere geri döndü. Ona seslenme gereği duydum. "Calum?"

Bana doğru döndü. "Evet?"

Utançla suratımı yere eğdim. "Beni sevdiğin konusunda ciddi miydin?"

Bakışlarını önce dudaklarımda, daha sonra yüzümde gezdirdi. Ardından, net bir sesle cevap verdi. "Evet, öyleydim."

Ona doğru bir adım attım. "Beni ilk gördüğünde ne hissettin?"

Gözleri parlıyordu. "Heyecan," dedi mırıldanarak. 

"Peki ya seni öptüğümde?"

"Tutku," dedi, kafası karışmış gibi gözüküyordu. "Bunları bana neden soruyorsun, Sarah?"

"Merak ediyorum." Uzun bir adım atarak, aramızdaki bütün mesafeyi kapattım. Yumuşak ve sıcak dudaklarını yeniden kendi dudaklarımla birleştirdim ve geri çekildim. "Şimdi ne hissediyorsun?"

all i want is you ▸ c.h.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin