20.Bölümden
Sırtımı arabaya dayayarak yağmurun toprakta bıraktığı kokuyu içime çektim. Gözlerim kapalı halde huzuru yakalamışken telefonuma mesaj geldi.
Hiçbir şey söylemeyeceksin yani öyle mi? Lütfen susma. Sana, sesine, kokunu duymaya, her şeyine o kadar çok ihtiyacım var ki.
-Aaron
"Liam evde kalmak istemiyor mu?"
Louis'nin şaşkınlıkla bağıran sesiyle telefonumu cebime koydum ve çocuklara döndüm. Başımı camdan içeri uzatarak Niall ve Harry'ye ne olduğunu sordum.
"Liam bizim evde kalmak istemiyormuş."diye cevap verdi Harry fısıldayarak.
Ön cama geçerek, hala telefonla konuşan Louis'ye dokundum. Kendimi işaret ederek ağzımı oynattım. "Bende isteği kadar kalabilir."
21.Bölüm
"Umarım burda rahat edersin."
Liam kendini yatağının üstüne bıraktı. "Kendi yatağım gibi değil ama idare eder."dedi gülerek.
Sadece gülerek arkamı döndüm ve "Rahat edemezsen kapının yerini biliyorsun." diyerek odadan çıkmaya hazırlanırken sırtıma Liam'ın tişörtü çarptı.
Tişörtü yerden aldım ve elimde sallayarak ona doğru döndüm. "Seni evine alan birine bunu yapman ne kadar doğru Payne?"
Cevap vermek yerine kıs kıs gülerek omuzlarını silkti. Ben de gülerek başımı salladım "İyi geceler."
Odama yürürken bugün olanları düşünüyordum.
Zayn ve Liam'ın bu kadar geç kalmalarının sebebi Liam'ın Sophia ile ilgili olan hatıraları yüzünden o evde kalmak istememesiymiş. Doktor da Zayn'e bu durumdan bahsedince, küçük çaplı başka yer nasıl bulacağız krizi çıkmıştı ve o başka yer, şu an için benim evim oluyordu.
Oysa şimdi beynim sadece 'Liam'ın senin evinde kaldığını magazinler yazacak o zaman ne olmasını bekliyorsun?' sorusunu soruyordu. Ama artık her şey için çok geçti. Hem o an için en yakın seçenek bendim. Bir iki hafta sonra konserleri kaldığı yerden başlayacaktı, tek umudum, bir magazincinin salak gibi çıkıp ortak eve taşındılar haberi yapmamasıydı.
Odama gelip, ben de kendimi hemen kollarımı iki yana açarak yatağın üstüne attığımda, Liam'ın tişörtünün hala elimde olduğunu farkettim.
Tişörtü iki elimle kavradım, hareket ettikçe üstünden Liam'ın kokusu yayılıyordu. Yüzümdeki aptal gülümsemeye hakim olamayarak tişörtü burnuma götürdüm ve kokusunu en derin şekilde içime doğru çektim ve geceye dair hatırladığım en son şey bu oldu.
Sabah evin içini dolduran yumurta kokusuna uyandım. Gözlerimi açtığımda Liam'ın tişörtü hala göğsüme bastırılmış bir vaziyette ellerimin arasında duruyordu. Üstümü örtmeden uyuduğum için de sırtım tutulmuştu.
Mutfağa girdiğimde, Liam omlet pişirmekle meşguldü. Sabah ki uyanış şeklim aklıma geldiğimde Liam'ı görünce utançtan yanaklarımın kızardığını hissettim.
"Aspiratörü çalıştıramadım, koku için kusura bakma.Günaydın bu arada."
"Boya kokusunu buna tercih ederdim."dedim bir elimle burnumu kapatırken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Need You (Liam Payne Fanfiction)
Fanficİhtiyaç duymak... Kime veya neye? Aslında tek bir şeye...