3.Bölüm

310 9 0
                                    

*Ne yapacağını bilmeyen çaresiz biriyim ... *

Upuzun bir yolda yürüyorum gece yarısı ve etrafta hiç kimse yok. Bildiğim bir yer de değil ben bura nasıl geldim. Kim getirdi beni buraya? Yol o kadar ıssız ki hiç kimse yok gökyüzü simsiyah yol ortasında da bir sokak lambası onun da ışığı ancak kendini aydınlatmaya yetiyor. Biraz daha yürüyorum adımlarımı korkarak atıyorum sokak lambasının geçsem ilerisi daha karanlık. Sokak lambasını çok az geçince ilerde bir küçük kulübeye benzer birşey beliriyor. Yürüyorum .. sonra bir fısıltı şeklinde konuşma duyuyorum ama ne dediklerini anlayamıyorum .. etrafıma bakıyorum hiç kimse yok gözümü sonuna kadar açıyorum hiç birşey göremiyorum korkuyorum ağlayacakken biri adımı sesleniyor

Ceylin..

Sesin geldiği yöne doğru ilerliyorum. Tekrar aynı ses aynı tonda yine adımı sesleniyor biri

Ceyliinn..

Biraz daha ilerledikten sonra bir mezarlık çıkıyor karşıma korkuyorum geri dönmeye çalışıyorum ama gidemiyorum. Ayaklarım beni istemsizce oraya doğru götürüyor.

Ağlıyorum gitmemek için çabalıyorum ama olmuyor ilerde bir aydınlık bir ışık çıkan yer görüyorum o kadar korkmuştum ki o aydınlık yeri görünce koşarak oraya ilerliyorum koşuyorum .. ağlayarak koşuyorum ..
Nefes nefese geldiğim o aydınlık yerde beyaz mermerden yapılmış bir mezar görüyorum etrafta ışık yok ama o mermerin ışığı aydınlatıyor her yeri .. birden annem görünüyor siyahlar içinde ve en genç hali yanında babam var. Babamın koluna girmiş bir şekilde geliyorlar etrafa bakıyorum kimseyi göremiyorum annemlere sesleniyorum dönüp bana bakmıyorlar

Annem mezarın kenarına oturuyor ve hıçkırarak ağlıyor öyle kötü ağlıyor ki içi parçalanıyor ilk defa annemin ağladığını gördüm babam mezarın başına gidiyor mezar taşının başını okşuyor ve hıçkırarak ağlamaya başlıyor .. babama koşuyorum arkasından sarılmaya çalışıyorum sarılamıyorum sanki elektrik çarpmış gibi geri atıyorum bedenimi anneme de elimi uzatmaya çalışıyorum aynı elektrik gibi bir güç beni geri atıyor. 'Ağlamayın neden ağlıyorsunuz?' konuşuyorum bağırıyorum ama beni duymuyorlar o kadar çok bağırıyorum ki boğazım acıyor..

Sonra babam kalkıp annemin elinden tutup kaldırıyor o mezara veda ediyorlar ve ikisi de ağlayarak gidiyorlar birşeyler diyorlar ama anlamıyorum.. Annem ve babam gittikten sonra mezarın yan tarafından ön tarafında doğru yürüyorum. Mezar taşında ki ismi görünce kahroluyorum ..

Fatiha

Ceylin Kaya

D.T 03.05.1983 Ö.T 09.10.1998

'Hayır hayır olamaz Ben ölmedim ben ölmedim '

İçimi bir korku kaplıyor ne yapacağımı bilemiyorum ölmemiştim! Hayırrr

Hayır

Hayır

Fırlayarak uyandım kabustan kabustu hala ağlıyordum bağırmaktan acıyan bağazım hala ağrıyordu .. yatağımın baş ucundaki lambayı açıp evde olduğumdan emin oldum ve biraz rahatladım.. ama ağlamam devam ediyordu ..

Her yerim ter içindeydi yüzüm ağlamaktan ve terden sırılsıklam duruyordu kalkıp banyoya gittim aynada kendimi inceledim rüya beni o kadar etkilemişti ki çok kötü görünüyordum yüzümü yıkadım ve odama geri dönüyordum . Evde kimse yoktu annemle babam İzmir'e gitmişlerdi . Teyzemin kızının sözü olacaktı . Annem her zaman ki gibi beni götürmedi. Mutfağa gidip bir bardak su içtikten sonra odama geri döndüm yatağımın kenarına oturup telefonumu elime aldım ve saate baktım saat 03.45 di

İki AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin