İntikam almak hayatta duyduğum en saçma bahaneydi belki. İçinde olan kötülük dışarı çıkmak için bir neden bekler ve bahaneyi bulduğu an intikam der. Oysa herkesin başına kötü olaylar gelir herkes illaki bir şeyler yaşar. Herkes intikam alamaz ki.Herkes intikam alamaz!!! Sahte hayatinda sahte mutluluklar yaşar.Mesela ben ölümü bekliyorum huzur içinde. Neden mi? İnsanlar çok nankör üstadım. Sadakat kelimesi anlamını öylesine yitirmiş ki mezarlıkta kemikleri bile çürümüş. Yani yüzyıllar geçmiş son sadakati görenin üstünden. Sadakat demişken neydi kelime anlamı sahi? Ne ifade ediyor benim için? Acıyorum kendime... Çünkü hâlâ bir beklenti içindeyim. Biri bana dünyanın bu kadar da kötü olmadığını göstersin istiyorum. Dünya bu kadar da kötü bir yer değil hâlâ iyi şeyler var desin. Ama çok geç. Samimiyetsizlik,şımarıklık ,paragözlülük... Herkes işi düşerse var yanında. Ben de dahil herkes aynı hayatta. Kasvet dolu her yer. Herkes saygı,itaat bekliyor. Mesele de şu :HERKES BEKLİYOR. İmkansızlık beklemekte boşuna mutlu olduğunu sanmakta. Beklenti içinde olmak hele. Yaşamanı sağlıyor ama boş yere. Ya tam intihar ederken yaşamak için neden bulursam diyorsun ölemiyosun yaşamak için umudun yok ve sadece bekliyosun.
Ve en kötüsü en sevdiğin vuruyor arkandan. Ne olduğunu bile anlamadan paçavra gibi yığılıp kalıyorsun ortada. Ağlayamıyosun bile. Neden diye sorma ışte diyorum ya "en sevdiğin diye". Herkese karşı koruduğun insan ihanet edince korumadığin geliyor yanına ve evet diyor ne oldu? Ağlayamazsın efendim ağlayamazsin. En sevdiğin yakmiş canını.Boğazındaki yumru ağlatmaz.İnsanlar fazla nankör der geçersin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nedensiz de Sevilir
Genç KurguEskiden çok verimli güzel şimdi ise susuzluktan çatlamış, kurumuş bir toprak olmaktansa kum olmayı seçtim ben. Neticede toprağın nasıl çatladiğini ,kuruduğunu herkes görebilir ama kumların başına ne geldiğini, nasıl savrulduğunu, kimin üzerine bası...