Hikaye-1-

29 3 1
                                    

-Mesafe dediğin nedir ki sevgilim. Gece aynı aya bakıp aynı yıldızları sayıyorsak; koyun koyunayız demektir.-


O zamanlar daha lise 3. Sınıftaydım. Apartmana yeni birileri taşınmıştı. Kim olduklarını bilmiyordum, ama annem her zaman söz ediyordu. Bir oğulları varmış ve benimle yaşıtmış. Aynı okula gideceğimizi, ona okul hakkında yardımcı olmam gerektiğini söylüyordu. Annesi rica etmiş. Bende kabul ettim. O zamanlar yaz tatiliydi ve okulların açılmasına iki hafta kalmıştı. Okulun ilk gününe kadar onu hiç görmemiştim. Çünkü onlar taşındıktan kısa bir süre sonra tatil bitene kadar amcamların yanına gitmiştim.
Okulun ilk günü gelmişti. Onu apartmanın önünde bekliyordum. Bir yandan da merak ediyordum nasıl biri olduğunu. Sonra kapı açıldı.Kafamı çevirir çevirmez sempatik, kıvırcık saçlı, tatlı bir çocuk gördüm. Onun olduğunu anladım. Yanıma gelip: ben ali, dedi. Sonra birlikte sanki kırk yıllık dostmuş gibi sohbete başladık. Okula gittiğimiz de aynı sınıfta olduğumuzu öğrendim. Belli etmesem de buna sevinmiştim.
Aylar geçti, biz aliye gerçekten çok iyi anlaşmıştık. O biraz içine kapanık bir insandı ve çok fazla arkadaş edinememişti. Bu yüzden ona elimden geldiği kadar yardımcı olmaya çalışıyordum. Birlikte ders çalışıyor, geziyor, eğleniyorduk. Annelerimiz de bu durumdan rahatsız değildi. Herşey çok güzel gidiyordu. Ta ki o güne kadar...
Biz 12. Sınıfa geçtiğimiz de aliye karşı arkadaşlıktan çok daha farklı şeyler hissettiğimi anladım. Onun yanındayken mutluydum, eğleniyordum. Ama daha fazlasını istiyordum. Onunla hayal kurmak istiyordum. İkimizin bir geleceği olsun istiyordum. 12. Sınıfın sonunda daha fazla dayanamadım. Okulun bitmesine iki hafta kala ona duygularımdan bahsettim. Açık açık onu sevdiğimi söyledim. Ali şaşırmadı. Bunun farkında olduğunu ve onun da aynı şeyleri hissettiğini söyledi. O an belki de dünyanın en mutlu insanıydım.

Aylar aliyle birlikte güzel geçiyordu. O sene ikimiz de bir yeri kazanamadık. Bu yüzden dershaneye kayıt yaptırdık. Ailelerimizin ilişkimizden haberi vardı. Ama pek bir tepki göstermediler. Bu yüzden aynı dershaneye gitmemizde de bir sıkıntı çıkmadı. Onunla birlikte hayaller kuruyorduk. Aynı şehir , aynı üniversite,aynı ev... İkimiz de 19 yaşına gelmiştik. Okul biter bitmez evlenip bir yuva kurmayı istiyorduk. Bir de kızımızın olmasını... Hatta ismini bile düşünmüştük. Asya...

Sınav sonuçları açıklandığın da ben resmen yıkıldım. Bu sene de bir yeri kazanamayacağımı anladım. Ama ali yüksek bir puan almıştı ve ikimizin hayali olan okulu kazandı. Başta beni bırakıp gitmek istemedi. Ama onun geleceği için onu ikna etmek zorundaydım. Ve başardım da. Aliyi ikna ettim. Biz o zamanlar ankara da yaşıyorduk. Okul ise izmirdeydi ve ali gitti...

İlk başlarda ilişkimiz de hiçbir sorun yoktu ama sonra ali mesaj atmamaya, aramamaya başladı. Bu durum beni şüphelendirdi ve birgün onu arayıp neden böyle davrandığını sordum. Önce kısa bir sessizlik oldu, daha sonra ayrılmak istediğini söyledi. Neden dedim. Mesafeler dedi. Sonra hiçbir şey söyleyemeden kapattım telefonu...

Aradan iki sene geçmişti. Babama okula devam etmek istemediğimi açıktan okumak istediğimi söyledim. Oda kabul etti ve onun yardımıyla bir butik açtım. Aliyi o günden sonra asla aramadım. Annesiyle hala aynı apartmandaydık. Annesi anneme anlatıyordu. Annem de bana. Okul da bir kızla tanışmış. Annesine ona çok aşık olduğunu ve okul biter bitmez yıldırım nikahı ile evleneceklerini söylemiş. Aslında şaşırmıştım çünkü aynı üniversiteyi birlikte hayal etmiştik ve okul biter bitmez de evlenecektik...

Tam tamına 3 yıl geçmişti. Hayatıma kimseyi almamıştım. Ailemin evine yakın bir ev tutmuştum. Günün çoğu butikte geçiyordu. Aliyi çoktan silmiştim aklımdan. Ama kalbim hala onundu. Bu yüzden hayatıma kimsenin girmesine izin vermedim. Onun evlendiğini ve bir de kızı olduğunu duymuştum annem vasıtasıyla. Ona kızgın değildim. Ama kırgındım.

Bir gün annemi görmeye gitmiştim. Ali nin annesi de hala o apartman da oturuyordu. Apartmana çok yaklaşmıştım ki gördüğüm şeyle dona kaldım. Ali oradaydı. O kadar çok değişmişti ki ...Yıllar önce ki o tatli sempatik çocuk gitmiş yerine bambaşka biri gelmişti. Ama hala gözlerinde ki ifade aynıydı. Yanında ki benim yaşlarım da olan genç kadına kaydı gözlerim. Ali nin eşi olduğunu anladım. Çok güzeldi. Saçları, gözleri, gülüşü.. Herşeyiyle muhteşemdi. Aliye çok yakışıyordu. Benden daha fazla hemde..

İşte ne olduysa o anda oldu. Keşke onları orada durup izlemeseydim. Ali nin gözleri bir anda beni buldu. Yıllar sonra göz göze geldik. Ama korktum gözlerimde ki kırgınlığı görmesinden. O bana şaşkınlıkla bakarken kaçırdım gözlerimi. Apartmanın giriş kapısına doğru ilerlemeye başlamıştım ki ali nin eşi bir anda asya diye seslendi. Arkama dönüp baktığım da gözleri aliye benzeyen küçük bir kız çocuğu gördüm. Ali gözlerimin içine bakıyordu. Belki de vereceğim tepkiyi bekliyordu. Belki ona hesap sormamı , neden diye bağırmamı bekliyordu. Ama ben hiçbirini yapmadım. Sadece gözlerine bomboş bakıp apartmandan içeri girdim.

Ben aliye kızgın değildim. Başka birini sevdiği için ona kızgın olamazdım. Olmamalıydım da . Ama kırgındım. Kesinlikle çok kırgındım. Beni yüz üstü bırakıp terk ettiği için değil, bizim olan hayalleri başkasıyla yaşadığı için. İkimize ait olan tek şeyi de yok ettiği için çok kırgındım. Hemde çook...

Benim VAVEYLA'mHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin