FAREWEL MY CONCİBUNE (Elveda Cariyem )

1

İntikam mı yoksa ölüm mü!
Ölümü seçerdi.
Hiç gözünü kırpmadan.
Böyle olacağını bilseydi.

Ama ona soran olmadı!

Bai Pingting, soylu bir generalin kızıydı. General Bai , kızını öldürülme korkusu ile saraya cariye olarak gönderdi. Böylece içi rahat olacaktı. Ardına baktığında kızının güvende olduğunu hissedecekti.

Pinting hiç mutlu değildi. İmparatorun cariyesi olmak istemiyordu. Saray güvenli bir yerdi fakat diğer cariyelerin entrikalarından korkuyordu.

General Bai onu saraya göndermeden önce ona öğütler verdi.
General Bai;  Sevgili kızım, sarayda lütfen çok dikkatli ol. Kimseye itaat etme. Özellikle İmparatoriçeden ve İmparatordan çekin. Eline fırsat geçerse kimseye acıma. Saraylıların seni kullanmasına fırsat verme.

Pinting bunları dinlerken ağlıyordu. O normal bir hayatı olsun istiyordu. Saray ve yüksek şöhret ona göre değildi. Eğer kaderini seçebilseydi, soylu bir leydi olmaktansa hizmetçi olmayı seçerdi. Belki çok fakirlik çekerdi fakat mutlu bir hayatı olurdu. Bunu biliyordu.

Pinting'in aklına bir anda Chulian geldi. Chulian onun ilk aşkıydı. Chulian babasının yardımcı subayıydı. Pinting'in saraya gönderilmesine en çok o üzülmüştü. Pinting onu son kez görmek istemişti fakat Chulian ondan kaçmıştı. Pinting'i en çok kahreden de bu olmuştu.

Pinting at arabasındaydı. At arabasının istikameti belliydi. At arabası saraya doğru gidiyordu. Pinting'in bir an midesi bulandı. Hizmetliler arabacıya bağırdı. Arabadan bir soluk indi. Kusmaya başladı. Hizmetliler hemen yanına koştu. Onu kollarından tuttular. Daha sonra da yeniden arabaya bindirdiler.

Sabaha karşı Büyük Saray'a geldiler. Onları bir harem ağası grubu karşıladı. Harem ağaları Pinting'i alıp özel bir odaya götürdüler. Bu odada diğer yeni gelen cariyeler de vardı. Harem ağaları cariyelerin vücut ölçülerini almaya başladı. Birden cariyelerden biri harem ağasına bağırdı.
Carien Luoran : Sen ne hakla benim asil vücuduma dokunursun.
Harem ağası hayal kırıklığı ile başını yere eğdi.
Baş Harem Görevlisi: Carien Luoran'ı geçin. O asil bir hanımefendi onun ölçülerini almamıza gerek yok.
Luoran başını büyük bir ego ile yukarı kaldırdı.
Pingting buna oldukça sinir olmuştu. Pingting : Luoran ne kadar asil olabilir ki... Hepimiz sonuçta İmparatorluk cariyesiyiz.

Carien Liying ,Pingting'e dönerek;  Hişşt yerin kulağı var. Luoran'ın babası 4.dereceden asil bunu bu yüzden yaptılar.
Pingting, Liying 'e bakarak gülümsedi.

Bütün cariyeler toplandı. Bütün cariyeler aynı kıyafeti giydiler. İmparatoriçe'nin huzuruna çıkarılacaklardı.
Pinting heyecanlıydı. İmparatoriçenin huzuruna çıkacaklardı. Onun nasıl bir kadın olduğunu merak ediyordu.
İmparatoriçe kimin İmparatorla görüşeceğini kendisi bizzat seçecekti. Bu biraz kumar gibiydi. Pinting, İmparatorun kendisini seçmesini istiyordu. Aklına babasının sözü geldi. "Kimseye itaat etme."

Hava oldukça sıcaktı. Bütün cariyeler İmparatoriçenin bahçesinde o sıcağa rağmen beklemeye başladılar. Çoğnunun başına güneş geçmişti. Liying bir an düşer gibi oldu. Pinting hemen onu tuttu.
Pinting : İyi misin?
Liying: Evet, teşekkür ederim.
Uzun bir beklemenin ardından İmparatoriçe yeni cariyeleri içeri aldı.
Pinting İmparatoriçe'nin onları sınadığını düşünüyordu.
İmparatoriçe bütün cariyeleri teker teker süzdü.
İmparatoriçe : Hepiniz buraya İmparatora hizmet etmek için geldiniz. Bu sarayın bazı kuralları var. Herkes gibi siz de bu kurallara uymak zorundasınız. Üç aylık yoğun bir eğitimden geçeceksiniz. Saraydan kaçmanız yasak. Artık bu saraya geldiniz. Eğer saraydan kaçarsanız idam edilirsiniz. Herhangi bir Consort'a yanlış hitap ettiniz idam edilirsiniz. İmparatorun önünde eğilmediniz idam edilirsiniz. Hepiniz bu kurallara uyun ve saray adabına uygun yaşayın. Sarayda olduğunuzu hiçbir zaman unutmayın.

Bu konuşmadan sonra cariyeler korku içindeydi. Pinting, İmparatoriçe'nin amacının onları korkutmak olduğunu biliyordu.

Cariyeler, İmparatoriçe'nin yanından sıra ile ayrılmaya başladılar.
İmparatıriçenin yanındaki gebe Consort Ting, ayağa kalktı. Daha sonra da Consort Yu arkasından geliyordu. Consort Ting'in ayakkabıları oldukça yüksek topukluydu ve elbisesi oldukça uzundu. Yere düşmesi an meselesiydi.

Consort Ting hızlıca yere düştü. Bütün cariyeler o yöne doğruldular. Consort Ting kanlar içindeydi. Bebeğini düşürmüştü.
İmparatoriçe Aisha : Consort Yu, sen onu ittirdin. Bu yüzden düştü.
Bütün gözler Consort Yu'ya döndü.
Consort Yu : Hayır onu ben ittirmedim. O kendi kendine düştü.
İmparatoriçe Aisha : Öyleyse ,onu düşürmediğini kanıtla.
Pinting öne atıldı. Selam verdi.
Pinting : İmparatoriçem, ben olayı gördüm. Consort Yu ,onu ittirmedi. Consort Ting elbisesine takıldı ve yere düştü.
Birden bütün gözler Pinting'e döndü.
İmparatoriçe Aisha korkunç bir şekilde Pinting'e bakmaya başladı.