~5.Bölüm: alışveriş devam~

795 39 2
                                    

Erkenden kutlayayim 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE COCUK BAYRAMİNİZ KUTLU OLSUUUUNNN!!! ^^

Umarim bu bolumu begenirsiniz, sinav haftamin ortasinda oldugum icin uzun yazamadim :( yorumlarinizi bekliyorumm ^-^

İlk başta o sesin beynimin bir oyunu olabileceğini düşündüm, bilirsiniz belki onu düşündüğüm içindir.

Bu kısa düşüncelerin arasından tekrar Onu duydum

"Heeyyy!!! Arkana bak soo ri!!"

Yavaşça arkamı döndüm ve o gerçektende karşımdaydı uzun bir aradan sonra bu gerçekten Changsun'du.

O Bana bakıyordu bende ona , bir süre bakıştık bu geçirdiğim şokun uzunluğu kadardı. Kendime geldikten sonra

"CHANGSUN!!" Diyerek ona doğru koşmaa başladım o da kollarını açmış beni bekliyordu, bu aynı yürümeyi yeni öğrenmiş bir bebeğin babasına giderkenki ilk adımları gibiydi.

Ona ulaştığımda ona sıkı sıkı sarıldım, o kadar özlemiştimki onu gerçi krisle tanıştıktan sonra onu daha az düşünür olmuştum ama yinede onu hala çok seviyordum. Hala birbirimize sarılıyorduk. Kulağıma bir şeyler fısıldamaya başladı

"Seni o kadar özledim ki bazen özleminden öleceğimi bile düşündüm, en çokta her sabah kalkıp penceremden baktığımda karşı pencereden bana gülümsemeni görememek beni üzdü."

"Bende, bende seni çok özledim. Buraya geldiğimden beri her gün okulda yaşadıklarımı, üzüntülerimi, sevinçlerimi anlatabileceğim dostumu aradım ama sen burada değildin."

Tam lafımı bitirmiştimki bu sefer başka bir ses duydum

"Soo Ri?!? Sen ne yapıyorsun?"

Tabikide şaşırmayacağınız gibi buda krisin sesiydi, kollarımı changsundan ayırıp arkama baktım, kris yüzündeki 'bu da ne? Sen kime sarılıyorsun' ifadesiyle orada duruyordu.

"S-sen kimsin?" Diye sordu kris changsuna

"Asıl sen kimsin? Soo ri benim kardeşim gibidir sen kim oluyorsunda karışıyorsun bize?"

"Bende soo rinin arkadaşıyım ve neye karışıp karışmayacağımı sana soracak halim yok"

Bu noktada aralarına girip bir kaç şey söylemem gerektiğini hissettim.

"Öncelikle bir kafeye gidip oturursak her şeyi daha rahat anlatabilirim ve sizde anlarsınız"dedim onlarda kafalarıyla onayladıktan sonra en yakın kafeye girdik ve bir masaya oturduk

Bir dakikalık bir sessizlik oldu ardından lafa girdim:

"Öncelikle bu changsun, kris. Ve buda kris, changsun."krise dönerek"changsunu hatırladın mı hani resimdeki çocuk, kardeşim gibi olduğunu söylediğim, -changsuna dönerek- kris ise bizim okula bu sene transfer oldu ve seouldeki tek gerçek arkadaşım. İkinizide çok seviyorum lütfen çocukça şeyler yapmayın."

"Tamam..." İkisi bir ağızdan söylemişti. Neyseki ikisine birden söz geçirebiliyordum.

Changsuna döndüm ve

"Peki Sen neden seule geldin?"

Diye sordum şaşkın bir ifadeyle

"Ahh b-ben mi ... Şey... Yakında öğrenirsin." Diyip kestirip attı acaba neden buradaydı?

"Ahh şimdi farkettimde benim gitmem gerekiyor daha sonra görüşürüz tamam mı?" Dedi kalkıp uzaklaşmaya başladı. Bu hareketinin ve konuşmalarının karşısında şok olmuştum sanki, sanki changsun dizilerdeki gibi benlik değiştirmişti.

Can't We Love Again?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin