MERHABALAR YEPYENİ FIRINDAN TAZE ÇIKMIŞ BÖLÜMLE GELDİM Kİ KEYİFLİ OKUMALAR
Duruda İpekte karşılarında Umudu gördükleri zaman her ne kadar da şaşırmış olsalar da belli etmemeye çalıştılar Umut tüm yakışıklılığıyla masanın üzerine oturdu,tabi İpek ve Duruyu görünce göz kırptı. Sınıfın diğer kızları Umut hocalarının kendilerine kırptığını düşünürken hocalarının baktıkları tarafı görünce bu sabah ilk kez gördükleri kızlara olmasını kıskançlıkla baktılar.Çünkü hocaları şimdiye kadar kimseye yüz vermeyen birisiydi. İpek şaşkınlığını üzerinden atıp arkadaşının koluna dokunup kendine getirdi. Ve derse odaklanmaya başladılar. Dersten sonra Umut'un yanına gittiler . Selam demek sana taş gibi diyen kızlar öğrencilerinmiş dedi. Bir kısmı için evet diyebiliriz. Sizin gibi iki güzel bayanın daha taş hocası olmaktan gurur duyarım diyerek olanca karizmasıyla kahkaha attı. Çevresindekiler onlara kıskançlıkla izlediklerinden habersiz kafeteryaya doğru yürüdüler kendilerine birer kahve alıp boş masalardan birinde konuşmaya devam ettiler. Duru merakla Umut bize neden üniversitede öğretim üyesi olduğunu söylemedin diye sordu. Umut Durunun kendiliğinden konuşmasına şaşırarak ooo güzel bayan kendiliğinizden de iletişime geçebilmenize memnun oldum diye takılarak devam etti . Siz sormadınız ki ben söyleyeyim yoksa ajan değilim ki saklayayım. Hem böyle hoş bir tesadüf oldu , hem bölüm şefiniz olduğumdan ötürü çoğu derslerinizi yakışıklı hocanızdan alacaksınız demektir bence sevinmeniz gerekiyor diye göğüsünü kabartarak arkasına yaslandı.Genç kızlar aynı anda UKALA ! diye söylendiklerinde üçü de kahkaha atıp kalktılar. O günden sonra derslerinin yoğunluğundan dolayı çok fazla bir araya gelemediler dersten derse uzaktan selamlaşmalar dışında ne doğru düzgün yemek yiyebiliyorlar ne de uyku uyuyabiliyorlardı . Yüksek lisans yapacağız derken hiç bu kadar zorlanacaklarını tahmin etmemişlerdi.O kadar ders yoğunluğunun üzerine birde ev telaşına girmişlerdi dört aydır burada olmalarına rağmen isteklerine uygun bir ev bulamamışlardı otel odalarında sürünmeye ne kadar devam edeceklerini düşünüyorlardı. Şehri çok bilmediklerinden dolayı da işleri zorlaşıyordu. Ders arasında aralarında bir an önce bu konuyu çözmelerini konuşurlarken Umut arkalarından Acaba çözülmesi gereken neymiş diye yaklaştı. Kızlar biranda irkilselerde Umut'u görünce gülümsediler. Nolsun be hocam elin gafur memleketinde otel odalarında sürünüyoruz. Ev bulma işini çözmeye çalışıyoruz.Öğrenci insanız biz otel iliğimizi kuruttu dedi Duru Umut aklına gelen fikirlerle gülümsedi . Bakın yanlış anlamazsanız benim kocaman bir evim var isterseniz benimle kalabilirsiniz hem zaten tek başıma kalıyorum. Kızlar aynı anda İpek OLMAZ derken Duru süper olur dedi.Umut onlara gülümsemekle yetindi. İpek kızgın bakışlarını Duruya yollarken Duru şirin bir kız çocuğu gibi omuz silkti. İpek "çok teşekkür ederiz Umut ama teklifini kabul edemeyiz . Bize kendi bütçemize uygun bir ev lazım senin evine çöreklenemeyiz demi Duru dedi .
- Duru el mecbur hıhıh tabi bende tam onu söylemeyecektim . Umut onlara yardımcı olmayı çok istediğinden dolayı tamam bende ondan bahsediyorum iste sizi boş beleş evime kondurmayacağım zaten siz uygun bütçenizi bana verin benim kiracım olun hem sayenizde belki hazır şeyler yemekten de kurtulurum dedi. Kızlar birbirlerine baktılar Duru zaten dünden hazır olmasına karşılık yinede şimdi daha makul olduğunu düşündü.Bu sefer ikisi de onaylayınca ev sorununu böylelikle çözüme kavuşturmuş oldular. Okul çıkışı Umut'un yardımıyla eşyalarını otelden alıp yeni evlerine doğru yola çıktılar buraya geldiklerinden beri Umudun kendileri için birçok konuda yardım ettiğini acaba karşılaşmasalar nasıl zorlanacaklarını düşündüler. Eşyalarını bagajdan alıp kendileri için önden açılan kapıdan geçip evi incelemeye başladılar.Kapıdan ilk girdiklerinde dikkatini çeken pudra pembesi koltuk ve gayet derli toplu oluşu şaşırtmıştı.Bekar ve erkek birinden soğuk kasvetli renkler ve dağınıklık bekliyordu. Karşılıklı iki beyaz koltuk duvara sabitlenmiş bir LCD televizyon ve televizyonun karşısındaki pudra pembesi koltuk , koltuğun hemen arkasında geometrik şekilde olan dergi vesaire şeyleri koymak için şık geniş bir sehpa ,televizyonun arkasından başlayıp tavana kadar çıkan kristal cam detayı çok şık bir görünüm katmıştı. Televizyonun yan tarafındaki duvar ara ara aynalarla ve sütlü kahve ahşap detaylarla oldukça modern bir hava katmıştı. Sütlü kahve olarak yerleştirilen orta sehpa ve üzerindeki küçük biblolar duvarla uyumlu duruyordu. Salonu incelemeyi bitirip koltuklara kendilerini attılar. Arabayla gelmelerine rağmen sıcak hava hiç çekilmemişti. Umut kızlara soğuk bir şeyler getirince biraz olsun ferahlamışlardı. Beraber üst kata çıkıp odaları gezdiler. Umut boş odalardan iki tanesini gösterip istedikleri gibi düzenleyebileceklerini söyleyip dinlenmeleri için yalnız bırakıp kendi odasına geçti. Kızlar her ne kadar istemese de Umut odaları rengarenk mobilyalarla döşemişdi. İki aydır gayet uyumlu bir şekilde yaşıyorlardı tabi hala yoğun dönemleri bitmiş değildi. Dün gibiydi sanki buraya geldikleri koca 6 ay olmuştu. İpek yoğunluğundan dolayı Hakanla da doğru düzgün konuşamıyordu. Yine de bir şekilde hep gönlünü alabilmişti sonuçta kendisinin elinde olan bir şey değildi en son Umutla kalmaya başladıklarını söylediğinde Hakan hem kıskanmış hem de tartışmışlardı. Neyse ki Hakan sürecin yarısının bittiğini düşünerek biraz daha sabır etmesi gerektiğini yeniliyordu. Zamanın bu kadar hızlı geçmesine İpek de seviniyordu çok özlemişti yoğunluktan geri kalmamak adına yanına da gidemiyordu mecburen biraz daha böyle idare edeceklerdi. Sabah erkenden beraber Duruyla beraber sessizce hazırlanıp çıktılar Umudun dersi geç bir saatteydi onu uyandırmak istemediler. Okula gelip biraz oyalanıp konuştular her ne kadar Türkiye'den uzakta olsalar da Duru magazinciliğe devam ediyordu ülkelerine döndüklerinde geri kalmaması gerekmiş İpek onun bu sebebine kahkahalarla yanıt verdi. Zaten ünlü playboylarda Duru bizi takip etmezse hatırımız kalırdı diyordu canım arkadaşım İpeğin kolunu cimcikleyip susturdu. Kafeteryadan birer kahve alıp açıklanan sonuçlara bakmak için panolara doğru yürüdüler. Listenin en başında İpek sonrada Duru vardı başarılarına ellerini birbirine vurarak sevindiler. Bunu gerçekten hak etmişlerdi gece gündüz durmadan çalışmanın ödülü de böyle olmalıydı, tabi ki durumu farklı değerlendirenlerde vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAĞMURDAN KAÇARKEN
Ficción GeneralİNANÇ KOZANOĞLU : KOZANOĞLU AİLESİNİN TEK VARİSİ DAHA DOĞRUSU KENDİSİ ÖYLE SANIYOR. BAŞARILI BİR İŞ ADAMI ,PEŞİNDEKİ ONLARCA KADIN ONUN PEŞİNDE PARA AVCISI,İNANÇ TEK GECELİK BİRLİKTELİKLERİN ADAMI TEK BİR KADINA BAĞLANMAK ONA GÖRE DEĞİL..... İPEK HA...