Biliyorum sizi çok beklettim belki bir kısmınız okumayı bile bırakmış silmiş olabilir . Bunun için özür dilerim ,İlham perilerim mi uçtu desem yoksa gidişatın nasıl olacağına karar veremedim mi desem bilemiyorum.
Gönlünüzü almak için bir kaç bölüm üst üste bölüm atacağım .
Sizlerde düşüncelerinizi yorum olarak belirtmekten çekinmezseniz mutlu olurum.
Keyifli Okumalar
Şirketten içeriye girer girmez sanki bütün pozitif nöronlarımı kapı önünde bırakmışım gibi hissettim.
Bu tamamen benim korku değilde, çalışmaya başlayınca huzursuzluk yaşayacağımı düşündüğümden kaynaklı olduğunun bilincindeyim.
Babamla beraber asansöre binip yönetim katının düğmesine bastım.Babam gayet rahat arkadaşıyla sohbet edeceğini düşünürken , ben içimden bildiğim tüm duaları okuyup Allah'ım en nihayetinde beni o uyuzla karşılaştıracaksın ama bari bugün olmasın diye geçiriyordum.
Asansörden inip koridorun hemen başındaki şık kapının önünde durduk.Kapıyı tıklatıp açan babamla beraber içeriye girdik.
Birbirini özleyen iki dost sarılırken ben yine aklımdan neden bu dostla önceden tanıştırılmadık da ben baş belası oğluyla tanıştıktan sonra denk geldi ki diye düşünüyordum.
Ellilerinin sonlarında olduğunu tahmin ettiğim Kemal bey çok yumuşak yüzlü ve pozitif bir hava sergiliyordu. Yok yok bu adamın oğlu kesinlikle o olamaz kesin hastahanede falan karışmıştır.
Ben kendi içimde kaptırmış giderken önüme bırakılan Türk kahvesinin kokusuyla kendime geldim,biz hangi ara oturduk da içecek istedik de orasını da kaçırmış bulunmaktayım ya hadi neyse ....
Sıra iş konuşmaya gelince tüm ciddiyetimi takınıp babamla olan samimiyetlerinin bana ve yapacağım işe yansıtılmamasını özellikle belirttim.Kemal bey çok otoriter olmalı ki klasik iş başka dostluk başka bir şeydir kızım dedi. Yaklaşık bir saat kadar oturup ayrıntıları konuştuktan sonra çıktık. Pazartesi itibariyle artık bir işim vardı tabi koşa koşa mı giderim yoksa ayaklarımı sürüye sürüye mi orasını zaman gösterecekti.
Babamla ayrılıp taksiye bindim ve Duruyu arayıp bir yerlerde buluşmak istedim. En azından bir akıl almam gerekiyordu .
Her zaman ki geldiğimiz cafeye gelip kendimize uygun bir masaya geçtik. Garson siparişlerimizi alıp gittiğinde ben yakınmaya başladım.
-Ya düşünebiliyor musun koskoca Türkiye de başka şirket yokmuş gibi ve sahibi aynı zamanda babamın eski bir dostuymuş. Hayır yani niye bu bahtsız bedevi durumları hep beni bulur ki hiç anlamıyorum. Sanki lanetliyim tövbe estağfurullah tövbe n..
Lafımı kesip kendi konuşmaya başladı.
-Ay yeter bir sus kızım Allahını seversin makineli tüfek gibi tutturdun gidiyorsun,hem ne olmuş sanki o şirkette isen sen oraya işini yapmak için gideceksin görürsen görmezden geleceksin ,ciddi hitaplarla sesleniceksin bitti gitti işte o zaman ilk önce kudurur sonra baktı olmuyor düşer yakandan.
-Gerçekten öyle olur mu diyorsun şimdi ?
-Olur olur başka kız mı kalmadı senle uğraşsın .
Hay ben onun çevresindeki kızlara diye homurdanmaya başladığımda Duru gülme krizine girdi.
-Kızım sen bu adamın senden uzak durmasını istiyor musun gerçekten baksana zihninde hayali kadınların saçlarını yolduğun bariz belli de ... Hem söyleyip hem gülmeye devam ederken aklıma karpuz kabuğu sokmanın ne alemi vardı tabi ki istiyordum , uzak durmasını yani .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAĞMURDAN KAÇARKEN
Ficción GeneralİNANÇ KOZANOĞLU : KOZANOĞLU AİLESİNİN TEK VARİSİ DAHA DOĞRUSU KENDİSİ ÖYLE SANIYOR. BAŞARILI BİR İŞ ADAMI ,PEŞİNDEKİ ONLARCA KADIN ONUN PEŞİNDE PARA AVCISI,İNANÇ TEK GECELİK BİRLİKTELİKLERİN ADAMI TEK BİR KADINA BAĞLANMAK ONA GÖRE DEĞİL..... İPEK HA...