KEYİFLİ OKUMALAR
Anahtarı bırakıp son cümlelerimi de söylediğimde yüzünün ifadesi ,bakışı kırılan kalbimi bir nebzede olsun rahatlatmıştı. Bu yaşıma kadar kimseyi kırmamaya çalıştıkça hep kırılan taraf ben oldum.Ama bu saatten sonra hak edenin hakkını avucuna vereceğim.Ben kendi çabamla bir yerlere gelip iyi şeyler yapmak istedikçe hep çelme yedim. Kalktım tekrar yürüdüm . Herkes beni zengin ailenin prenses kızı olarak gördü hiçbir şeyi takmayan, nasıl olsa parası var çözer, hayat buna güzel gibi lafları duymaktan yoruldum. Çevremdekilere sevgiyle baktıkça karşılığını tam tersi olarak aldım. Belki de ilk defa paramın gücünü kullanıp içimi rahatlattım tabi bu kırıldığım gerçeğini değiştirmiyordu. Artık sadece önüme bakacağım ilk işimi başarıyla atlatmam bana güç verecektir ve bunun için şimdiye kadar verdiğim emeğimin sonuna başarılı bir imza atmalıydım.
**********
Anahtarı önüme bıraktı ve gitti. Peki ben neden mutlu olamıyordum? İstediğim olmuştu işte her şeyi bu araba için yapmamışmıydım. Neden kalkıp peşinden gitmemiştim. Söylediği o bütün lafları nasıl iade etmemiştim. Ben İnanç Kozanoğlu ilk defa karşımda bana istediği gibi cümleler kuran birinin karşısında sessiz kalmıştım.Ne demişti o giderken "zengin züpbesi " sanırım haklıydı. Çünkü ben hiç bir zaman istediğim şeyi elde edemediğim olmadı. Her zaman babamın maddi gücü arkamdaydı. Yaptığım tüm zamparalıklar bile şöhretimden dolayı önemsenmemişti.Çevremdeki bütün kadınlar bile sırf İnanç Kozanoğlu'yla birlikte oldum demek için çevremdelerdi, ama bunu şimdiye kadar hiç önemsememiştim.Peki şimdi niye bunları sorguluyorum ben yine aynı benim . Yoksa değil miydim? Hayır tabi ki değildim, aynı olsaydım bu kadar lafın altında haksız da olsam kalmazdım. Aynı olsam tüm bu yaptıklarımı sorgulamazdım. Ve son olarak aynı olsaydım karşımda tüm asaletiyle duran kızı haklı bulmaz ve sinirlenirdim. Ama ne olursa olsun bu yaptığım hatayı telafi edeceğim.
Gözümün önünde sallanan eli görünce kendime geldim.Arda benim kadar olmasa da şoka girmiş ancak çabuk çıkabilmişti .
-Bu neydi abicim hatun dumur etti senide beni de
-Öyle yaptı demi dedim. Ve kalkıp çıkışa yöneldim arkamdam seslenilmesini duydum ama önemsemedim çünkü şimdi kendimi affettirmem gereken bir vişne dudaklım vardı. Öpüşmelerimiz aklıma gelince gülümsedim çok güzeldi be onlarda hüküm sürmek ve o tat sadece benim bana özel olmalıydı.
2 hafta sonra
Defileye sayılı günler kalmışken İpek nefes almadan oradan oraya koşturuyordu bu sayede kendisini işe verince bazı şeyleri de fazla düşünmemiş oluyordu. O günden sonra karşıma çıkma , gerekmedikçe benle muhattap olma dedikçe İnanç her yerde peşinde dolaşmaya devam etmişti. Geçen hafta çileden çıkacak duruma gelmişti zaten İnanç hem evini hem şirkette kendisi için ayarlanan odasını botanik bahçesinden beter hale getirmişti. Orkidesinden papatyasına ,gülünden karanfillerine ve pencere önü çiçeklerine kadar her çeşit çiçeği olmuştu.
Sabah uyanıp elini yüzünü yıkadıktan sonra geceden hazırladığı kıyafetlerini üzerine geçirdi.Odasından çıkıpta salona geldiğinde cinleri yine tepesine geldi. Gördüğü çiçekler kadarını daha çöpe basmıştı. Mutfağa geçip bir bardak limonlu su doldurdu yavaş yavaş içtiği yerde çantasını da toparladı, bardağı makineye koyup çıktı.
Şirkete girip asansörle odasının olduğu kata çıktı, paltosunu asıp yerine yeni oturmuştu ki çalınan kapıyla başını kaldırıp bakışını oraya yönelterek girmeleri için müsaade verdi. İçeri giren gençten çocuğun kim olduğunu ve ne istediğini sormasına gerek görmemişti ki zaten elindeki çiçeklerden kuryeci olduğu anlaşılıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAĞMURDAN KAÇARKEN
قصص عامةİNANÇ KOZANOĞLU : KOZANOĞLU AİLESİNİN TEK VARİSİ DAHA DOĞRUSU KENDİSİ ÖYLE SANIYOR. BAŞARILI BİR İŞ ADAMI ,PEŞİNDEKİ ONLARCA KADIN ONUN PEŞİNDE PARA AVCISI,İNANÇ TEK GECELİK BİRLİKTELİKLERİN ADAMI TEK BİR KADINA BAĞLANMAK ONA GÖRE DEĞİL..... İPEK HA...