Multimedya: "2033 Camp Whitney Cir. Rocklin/California" adresine ait. Hikayemizde Alexis'in California'daki evi.
Hikayede kullanılan mekanlar gerçektir.
~~~
Önceki bölümde...
"Seni seviyorum baba. Seni utandırmayacağım. Burada sürünün, sürümün önünde sana söz veriyorum. Annemin, senin ve hatta abimin intikamını o Victoria cadısından alacağım. Bizi bu duruma sokmanın bedelini ona ödeteceğim. Söz!"
Alexis arkasını dönüp giderken, O'nu uzaktan ağlayarak ve gururla izleyen kişiden haberi bile yoktu...
~~~
Yıl 2017... California/USA
Alexis'in ağzından...
Yıllardır oradan oraya gittik. Salem'den sonra Avrupa'ya kaçtığımızda önce Almanya sonra İtalya, Fransa, Rusya ve en son Türkiye'ye geldik. Ülkeden ülkeye kaçtık. Avrupa macerası ölümle bitti. Ve şimdi yine Amerika'dayım. Her ne kadar evimden uzakta da olsam yurdumda sayılırım.
Babamın benim için bıraktığı dosyaları bulduğumda peşime düştüklerini anlamıştım. Kasanın içinde ne varsa hiç bakmadan bir çantaya doldurup ormana koşmuş ve saklanmıştım. Saklanmak zordu. Hele de Victoria gibi güçlü bir cadıdan. Sonunda sürüyle birlikte kendimi Amerika'ya giden bir uçakta bulmuş ve yurda doğru uçuşa geçmiştim. Babam sanki her şeyi önceden planlanlamıştı. Sürüdeki herkes için yabancı kimlikler, vize ve pasaportlar çantanın içindeydi. Yolculuğa hazır gibiydi. Maalesef onsuz bir yolculuk olacaktı...
Tuhaftı. Eve dönüş yolculuğu hiç umduğum gibi olmamıştı. Belki kalabalıktık ama ben çok yalnızdım. Babamı okyanus ötesinde bir ülkede, toprak altında bırakmıştım. Kendimi kontrol etmekte zorlanarak yolculuğu bitirdim.
San Francisco Havaalanı'na indiğimizde etrafıma bakındım. Sürü gözlerimin içine bakıyor, benden emir bekliyordu. Evet, artık bir sürüm vardı. Ne kadar garip gelse ve zor alışsam da ben buyum ve bunun getirdiği sorumlulukların farkındayım. Türkiye'de kalmak yerine benimle Amerika'ya gelmeyi tercih eden bir sürüye sahibim. Başka bir Alfa bulup beni bırakabilecekken, hiç tanımadıkları bir kızın peşinden intikamın dikenli yollarına adım atıyorlar. Alfalarını bu yolda yalnız bırakmıyorlar. Her ne kadar bunun için mutlu olsam da bir gün gerçeği öğrenecekler. O zamanda beni bırakmazlar ise Victoria'ya karşı arkamda bir sürü olması bana büyük bir avantaj sağlar. Hiç sorgulamadan itaat etmeleri beni şaşırtsa da alışıyorum galiba. Hatta bir arkadaş bile edindim diyebilirim. Gül adında bir kız. Diğerleri arasında o kadar farklı duruyor ki insan onu yabancı gibi görüyor. Sanki sürüden değil gibi. Tabi konuşunca anladım gerçeği. Meğer Gül yeniymiş. Yani yeni dönüştürülmüş. Babamın ilk ve tek Beta'sı. Sanki onu benim için dönüştürmüş gibi düşünsem de sonra bu fikir saçma geldi. Yani babam benim kurtadam olacağımı bilemezdi ki. Önce onun ölmesi gerektiğini biliyordu. Yine de Gül'ü sırf onunla arkadaş olayım diye sürüye katmış olduğu fikri aklımı kurcalıyordu.
"Ne düşünüyorsun?" diye düşüncelerimi kesti Gül. Ya da yeni yabancı kimliğiyle Rose.
"Ha? Hangi konuda?" Evet onları konuşurken dinlememiştim. Ama elimde değildi ki.
"Ne yapmalıyız? Nereye gideceğiz?"
Rose'a baktım. Heyecanlı gibiydi. Yıllarca dil eğitimi görmüş ve yabancı bir ülkeye geldiği için ne yapacağını şaşırmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanlı Ay'da Doğan
FantasíaKanlı Ay diye bir şey duydunuz mu? Güneş ile Ay arasına Dünya girerse Ay Tutulması meydana gelir. Güneş ışınları tutulma esnasında Ay'ı kızıl dalga boyları ile aydınlattığından dolayı kızıla çalan- kırmızı- kan renginde bir Ay görürüz. Bu yüzden...