TANITIM.

239K 8K 2.2K
                                    

Kır çiçeklerinin arasına uzanmış, seyrek bulutların arasından gözüken güneşi izliyordu genç adam. Henüz sabah olmasına rağmen sıcak kendini belli ediyordu. Bu durumdan şikayetçi değildi, en sevdiği mevsim yaz ayıydı çünkü. Yüzündeki tebessümle elindeki rengarenk çiçeklerden yaptığı taca çevirdi bakışlarını.

Acaba bu tacı verebilecek cesareti kendinde bulabilecek miydi? İç çekip alnını dizlerine dayadı. Yüzüne bakmaya çekiniyordu, nasıl versin onun için yarım saat önce yaptığı tacı? Oflayıp başını tekrar kaldırdı dizlerinden ve o an onu gördü.

Kalp atışları, küçük bir çocuğun kalp atışları gibi hızlıydı. Bir annesinin gözlerine baktığında, bir de uzaktan izlediği peri kızını gördüğü zaman hızlanıyordu sakin kalp atışları.
Kollarını bacaklarına dolayıp dudaklarını dizine bastırdı. Sanki kısık gözlerle izlerse peri kızını, fark edilmeyeceğini sanıyordu.

Belden dar, etek kısmı bol olan beyaz elbiseyi çok yakıştırmıştı genç kıza. Hele ki başına doladığı pudra pembe şalı kusursuz bir görüntü sağlıyordu onun perisinde.

Ah, ne çok isterdi onun için yaptığı tacı şalının üzerine takmak. Ne çok isterdi beğendin mi demeyi? Hayatında ilk kez ne çok isterdi konuşmayı, duymayı.

Yasemin atların olduğu çayıra giderken, oturduğu yerden kalktı genç adam. Az önce genç kızın çimenlerin üzerinde unuttuğu çantasına doğru hızla yürüdü. Elindeki tacı çantanın üzerine bırakıp hızla uzaklaştı oradan. Nefes nefese elma ağacının arkasına saklanıp Yasemin'in geri dönüp dönmeyeceğini baktı. Çantasının yokluğunu fark edince geri dönecekti, o zaman tacı alacak mıydı merak ediyordu.

Beş dakika sonra Yasemin'in adımları durunca, ağacın arkasından dikkatli bir şekilde genç kızı izlemeye devam etti. Yasemin elini alnına vurunca, gülümsedi. Yürüdüğü yolu tekrar geri dönen kıza heyecan ve merakla baktı.

Tacı alacak mıydı çok merak ediyordu. Almasını tüm gönlüyle istiyordu.

Yasemin çantasını bıraktığı yere gelince çantasının üzerinde duran çiçek tacına şaşkın gözlerle baktı. Elleri titreyerek çantanın üzerinden tacı alıp doğru görüp görmediğine baktı. İçine sığmayan kalp atışlarını sakinleştirip bakışlarını etrafta gezdirdi. Kimseyi göremeyince tebessüm etti.

"Benim içindi demek."

Tacı başına takıp yerden çantasını aldı. Gülümseyip başını gökyüzüne kaldırdı. O an elma ağacının olduğu yere baksaydı heyecandan yerinde duramayan genç adamı görecekti. Onun elleri titreyerek fotoğrafını çekişine şahit olacaktı.

"Ben de olan 100. Fotoğrafın bu peri kızı. Umarım bir gün sana gösteririm."

**

Merhaba meleklerim, alıntıları bir araya topladım. Sesim Olur Musun 2 seriden oluşacağı için aralarda fazla bölüm olsun istemedim. Yapılan yorumlar ilk yazdığım hikâyeye ait, onları görmezden gelin :) Sizleri seviyorum.

Sesim Olur Musun benim için çok özel bir hikaye. Talha ve Azra'nın oğlu Umut'un hikayesi.

Kadın karakterimiz kapalı ama bu bir Spiritüel hikaye değil arkadaşlar. GİZ (ASKERİN YARİ) nasılsa bu da öyle.

GİZ ASKERİN YARİ bitince yazacağım. Şimdilik tanıtımı bırakmak istedim.

Hepinizi kocaman öpüyorum.❤️

TÜM HAKLARI BANA VE EFSUS YAYINLARINA AİT. KOPYALANDIĞINDA ÇALAN KİŞİYE DAVA AÇILACAKTIR.

SESİM OLUR MUSUN & RAFLARDA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin