Ben ömrümü sana verebilirim de sen tutabilir misin?
Bu şarkı da yine son zamanlarda çok dinlediğim bir şarkı

Videoyu kesinlikle izlemelisiniz çok tatlı...
“Daha ne kadar gezeceksin?” diye sordu Kenan.
“Hâlâ gidebilirsiniz. Benim işim daha uzun sürer.” Dedim.
“Gitsek harbiden acıktım ben.” Diyen Ömer’le saatime baktım. Neredeyse 14.00’dı. Aslında bende acıkmıştım ama yemeden yapabilirdim.
“Peki, haberleşiriz o zaman.” Diyerek arkasını dönen Kaya’ya ahmak olduğunu dile getirmek istiyordum ama tatlı bir hanımefendi olarak sustum. Nasıl olsa aklına gelirdi numaramın onda olmadığı. Gülümseyerek alışverişime devam ettim. Yeterince alışveriş yaptığıma karar verince bir kuaföre girdim. Önce kadınsal ihtiyaçlarımı karşıladım. Daha sonra ise asıl değişikliğe geçtik. Saçlarımı katlı bir şekilde kestirip rengini açtırdım. Burası fazlasıyla uygun bir yerdi. Normalde bu aldıklarımın yarısını almaya kalksam aile şirketinin yarısını satmam gerekirdi. Ama buradan her istediğimi rahatlıkla alıp rahatlıkla yaptırtmıştım. Kuaförde işim bitince tekrar çarşıya indim ve kendime uzun bir ceket alıp, giydim. Çok çabuk üşüyen biriydim o yüzden bu ihtiyacımdı. Fazla kalın bir şey alacak kadar da kafayı yememiştim çünkü hava hâlâ sıcaktı. Bir bujiteriye uğrayıp birkaç oje ve takı aldıktan sonra buluşma yerine yakın bir kafeye gidip kola aldım kendime. O kadar çok dolaşmıştım ki boğazım kurumuştu. Kolamı da afiyetle içince torbalarımı sırtlayıp buluşulacak meydana gittim. Düşük fiyatları görünce resmen kendimi kaybetmiştim. Birçok şey almıştım ve elimde birçok torba olmuştu. Birbirlerinin içine sokuşturdum. Nasıl olsa tekrar alışverişe inerdik o zaman kalan eksiklerimi alırdım. Millet toplanmaya başlayınca oturduğum banktan kalkıp yanlarına ilerledim.
“Gece.” Diyen Elif ile şapkamı kaldırarak yüzüne baktım. Şapka büyük olduğu için biraz zorlanıyordum karşımdakine bakmaya.
“Efendim.” Dedim.
“Saçların çok güzel olmuş.” Dedi. Elif de benim gibi sessiz bir kızdı. Sınıf ile pek alakası yoktu. Yanına yaklaştım.
“Teşekkür ederim. Sıkıldım o halinden.” Dedim. Kafasını salladı.
“Çok güzel kesim olmuş. Bir daha ki sefere beni de götürür müsün?” dedi. Başımla onayladım.
“Tabi ama sana bu kesim gitmez bence.” Dedim. Onun saçları dümdüz ve uzundu. “Ama kırıklarını aldırabilirsin.” Diyerek saçlarının ucunu elime aldım.
“Aslında bende boyatmak istiyorum.” Dedi saçlarına bakarak. Başımı iki yana salladım. Rengi bence çok hoştu. Simsiyahtı ve onda hoş duruyordu.
“Boyatma ama istediğin bir rengi arasına attırabilirsin. Hoş durur.” Dedim. Uzaktan aptal altılının geldiğini gördüm.
“Ne aldın bu kadar?” diye sorunca tekrar Elif’e döndüm.
“Birkaç kıyafet ve hediye aldım.” Dedim.
“Ben hiçbir şey bulamadım.” Dedi. Gülümsedim.
“Yanlış yere gitmişsin. Ben bir çarşıya gittim. Çok uygundu fiyatlar. Tekrar gelince sana göstereyim.” Dedim.
“Harika olur. Kesinlikle bir daha ki sefere seninle geleceğim.” Dedi. Kaya ve yanındakileri görünce: “Sen onlarla nasıl gezdin?” diye sordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tanrının Yemini(Askıda)
Literatura FemininaAilesi için mükemmelliğe odaklanmış bir kız Gece. Kardeşi için anneliğe odaklanmış bir kız Gece. Sınıf arkadaşlarına görünmezliğe odaklanmış bir kız Gece. Arkadaşları için ilham periliğine odaklanmış bir kız Gece. Peki kendi için neye odaklandı? A...