BÖLÜM 29 -" İyi olacak mı ?"-

1.2K 70 43
                                    

Mina 'nın Ağzından ;

Nefesim kesiliyordu. Hiç çıkmaya çalışmadım. Sanırım ölüyorum. Hayat bu kadar basitmiydi. Tam 18 yıl böyle boş muydu ? 18 yılı çöpe atıyordum. Ama hak etmiştim. Ölüyordum. Yanlız ölüyordum.

Alas 'ın Ağzından ;

Alin hayır hayır yapamazsın beni bırakamazsın. Daha çok şey yaşayacağız. Hemen koştum ve hiç düşünmeden arkasından atladım. İyice derine yüzdüm ve kolundan tutup çektim. Şu üstüne çıkmaya çalıştım tek kolla zor olsada.

En sonunda yüzüme çarpan rüzgarla rahatladım. Ve kıyıya gitmeye çalıştım. Alin' nin gözleri kapalıydı. İnşallah birsey olmamıştır. Allahım ne olur ona birsey olmasın. Kumsala yaklaşınca ayağa kalktım ve Alin 'i kucağıma aldım. Koşa koşa kumsala çıktım ve onu yatırdım.

Telefonuma elimi attım umarım çalışıyordur. Cebimden çıkarınca açıldığını gördüm allahım sana şükürler olsun ( Zenginin hali başka oluyor kızlar ) hemen ambulansı aradım ve bulunduğumuz yeri tarif ettim.

Sonra Alin e döndüm. Suratı buz gibi olmuştu. Dudakları morarmıştı. Nefesi kesik kesikdi. Hemen yan çevirdim ağzından su çıkmayınca suni teneffüs yapmaya karar verdim.

O şeker pembesi dudaklar şimdi mosmor olmuştu. Dudakları o kadar soğuktuki. Ölme ihtimalini düşünemiyordum. Ama hiçte yaşıyor gibi tepki vermiyordu. Goz yaslarim akmaya can atıyordu. Ama dayanıcaktım. Bu sefer ağlamak yok.

Ama sevdigim kız kollarımın arasından kayıp gidiyordu. Dayanamıyordum. O benim çocukluk aşkım. İlk ve son aşkım. 15 yıl onu bekledim. Onu hayal ettim. Her gece onu gördüm rüyalarımda. Her gece nefesim kesilerek ağlayarak uyandım. Yapma Alin bak bir daha senin karşına çıkmam ama Lütfen sen uyan.

Gitme pamuk şekerim. Duyduğum siren sesiyle kendime geldim. Ambulans bulunduğumuz yere giremeyince Alin i kucağıma aldım ve koşarak onların yanına gittim.

Sağlık çalışanları hemen aldı ve sedyeye yatırdılar. Ve bana dönüp "Ne zaman atladı ? Suda ne kadar kaldi ? Siz mi çıkardınız omu atladı birimi itti ?" Gibi sorular sordular. Hepsine cevap verdim ve "İyi olucak mi ?" Diye sordum.

Kız bana baktı ve "Çok su yutmus ama elimizden geleni yapacağız" dedi. Kafamı salladım ve onlarla beraber arabaya bindim. Hemen bir takım şeyler bağladılar. Kız "Gözleri tepki vermiyor" dedi. Yanındaki erkek kafasını salladı ve birseyler daha çıkardı.

Ne yaptıklarını anlayamıyordum. Birden o lanet sesi duydum. Kalbi durmuştu. Kız hemen tişörtünü yırttı ve kalp masajı yapmaya başladı. Alin yapma lütfen gitme daha çok erken. O ses durmuyordu. Alin gidiyordu. Daha erkendi ama.

***

"Alaas ya sen mızıkçılık yapıyorsun yandın ben gördüm seni" diye bağıran Alin artık başımı ağrıtıyordu. Ama onun sesi bana ilaç gibiydi. "Alin bak pamuk şekerci geldi" diye bağırdım. Kafasını oraya cevirince topu alıp kaçmaya başladım.

Pesimden geldiğini ayak seslerinden anlıyordum. "Alas çok kötüsün ama ya. Yakalarsam çok kötü olucak bak" dedi. Allahım ölüyordum bu ses tonuna. Sinirli ve masum. Birde şu Alaas deyişi varya.

Durdum ve ona dönüp "Alin bak bir anlaşma yapalım sen beni affet bende sana her gün pamuk şeker alayım hem ilerde söz sana pamuk şeker fabrikası alırım" dedim. Durdu ve "Söz mü ?" Dedi. Evet anlamında başımı salladim.

Şuan Alin bir taşın üstüne çıkmış bana bakıyordu. Birden ayağı kaydı ve dengesini kaybedip üstüme düştü. Allahtan ben alttaydım. O güzel saçları önüne düşmüştü. Yeşillerini yüzüme dikmişti. Utanıyordu ve utanınca yanakları pembe oluyordu. Gülümsedim ve "Bir kere öpeyimmi ?" Dedim.

Yanağıma tokat attı ve ustumden kalktı. Seni çok seviyorum Alin.

***

Sonunda kalbi çalışmıştı. Derin bir oh çektim. Seni bu hale ne getirdi güzelim ? Seni kim bu hale getirdi ? Üzerinde ne bir telefon ne de bir cüzdan vardı. Dün gece kimin evinde kaldığınıda bilmiyordum.

Bu muydu ? Onu korumaya söz verdiğin kızın dün gece kimin evinde kaldığından bile haberin yoktu. Gerçi 15 yıl sap gibi her gün aynı yere gittin. Hiç sormadın bu kız nerede ? Ah be Alin.

Bak bir daha sana Alin demeyeceğim. Karşına çıkmam. Sana eskiyi dair hiç birşey hatırlatmam. Yemin Ediyorum. Lütfen uyan.

Sanırım hastaneye gelmiştik. Araç durdu. Ve hemen aşağı indik. Peşlerinden koşuyordum ve Mina 'nin elini tutuyordum. Ah be güzelim daha çok erken uyan lütfen.

Hemen onu bir odaya aldılar. Banada dışarıda beklememi söylediler. Kafayı yemessem beklerim tabi canım sıkıntı yok.

Beş dakika sonra bir hemşire geldi. Hemen "Alin ' ın afedersiniz Mina nın durumu nasıl ?" Dedim. Kız bana baktı ve "İyi olacak biz cebinde bir kağıt parçası bulduk sudan dolayı üzerindeki yazılar pek belli olmuyor. Ama sanırım bir numara ailesine ait olabilir. Ararmısınız ?" Dedi.

Kafamı salladım ve kağıdı aldım. Uzerindekileri okumaya çalışıyordum. Numarayı telefonuma yazdım ve aradım. Uzun süre calmadan açıldı bir kız açtı ve "Buyrun ?" Dedi. Bende hemen "Meraba ben Alas Mina Öztürk tanıyormusunuz ?" Dedim

Kız hemen "Evet arkadaşıyım onun Deniz ben ne oldu Mina'ya" dedi. Sesi telaşlanmıştı. Öyle pat diyede söylenmezki ama. Biraz kekeledim ama söyledim "Mina intihar etmeye çalıştı. Yani denize atladı. Onu hastaneye getirdim. Cebinde sizin numaranız vardı. Şuan hastanedeyiz gelirmisin ?" Dedim. Hastanenin ismini söyledim. Birden telefonu kapattı.

Neyse gelir heralde. Numarayı kaydettim. Çünkü kağıt kurudukca numara daha da belirsiz oluyordu lazım olabilirdi sonra tekrar beklemeye devam ettim.

Deniz 'in Ağzından ;

Telefonu kapattım ve kızlara söyledim. Hepsi şok olmuştu. Bende dahil. Mina nasıl böyle birşey yapabilirdi. Hepimiz koşarak çıktık. Selin dolapta birseyler arıyordu. Dönüp "Selin ne yapıyorsun sen" dedim. "Kızın kıyafeti ihtiyacı olabilir" dedi. Nasıl bu kadar sakin düşenebiliyordu anlamıyorum.

Koşarak çıktık. Tuna 'yı aradım bizi aldı ve beraber hastaneye gittik.

Selam kızlar. Kısa kısa sık sık bölüm atıcam sanırım 😂 sık sık bölüm atıyorum çünkü okul başlayınca yazamam diye düşünüyorum. Sizi seviyorum bolum hakkinda yorum yapmayı unutmayın. Hepiniz yazmayi calisin lutfen. Öpüldünüz.

Özel NumaraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin