1.bölüm

406 27 19
                                    


Medya: renk

Yine yeni yeniden. Her gün olduğu gibi güne umutla açarsın gözlerini. Bazılarının planı dünden yapılmıştır bazıları ise anı yaşamakta karar kılmıştır. Bende onlardanım işte. Düşünme sadece uygula. Kimine saçma gelebilir sonuçta kim sonunda ne olacağını bilmediği bir günü yaşamak isterki? Ama bilmedikleri birşey var sen gününü belirlersin. Peki ya kaderini...

Bende bu mantıkla hayat felsefemi uydurdum. "Düşünme anı yaşa"

Evet biliyorum fazla umursamazım. Kimine göre fazla can sıkıcıyım kimine göre ise olmak istenen kızım. Aslında insan en çok umursamıyorum dediklerini umursarmış derler. Bir bakımdan doğruda aslında. Ama bendeki dışarıdaki insanlara göre umursamazlık bana göre ise kafana takmamak.

Neden kafama takıpta beynimi yorayım ki? Tamam iyi bir yalancıyım kabul. Dışarıya göre kafama takmam umursamazım imajı versemde aslında fena kafaya taktığım doğrudur. Ama bunu belli edersem çok pis açık vermiş olurum. İnsanlar böyledir açıklarını bulurlar ve seni zaaflarından vururlar kimine göre sırf bu yüzden duygusuzum aslında bu tür lakapları seviyorum. Sonuçta kimse beni sınayamıyor. Tek sınamaya çalıştıkları biricik kuzenlerim.

Göktuğ ve aksel. Okulda bana gıcık olan kızlar pardon (kıskanıpta kıskandırmaya çalışanlar) genel olarak göktuğ' yu kullanmaya çalışırlar. Onunla sevgili olur ve ayrılmaya çalışırlar akılları sıra göktuğ üzüldüğünde bende üzülücem!

Hah gerçekten komik göktuğ' yu üzmek biraz fazla zor çünkü aşık olmaz ki o oda benim gibi ama sevdimi de tam sever. 'Aksel' uzaktan ne kadar uysal bir kedi gibi gözüksede içinde yatan kaplanı biz biliriz.

O bizim çalışkanımız ineğimiz mantıklı düşünen tek kuzenimiz diyelim. Göktuğnunda benden pek bi farkı yok çünkü. Aksele mantıklı düşünüyor dememe bakmayın siz. Gaza getirsek onu benim kadar çılgın olur.

Aslında çok güzel bir ailem var annem babam ben kuzenlerim teyzemler vs. Mutluyuz huzurluyuz tabi geçmişi saymazsak. Zor bi geçmişim oldu fazla zor mesela 2 ay kimseyle konuşamadım konuşmaya başladıktan sonrada delirmişim hastaneye yatırıldım 9 ay kadar bi sürede orda yattım. 14 yaşında düzeldim ve farkettim ki hayat kafaya takılmayacak kadar gereksiz. Taktım da ne oldu aylarca kafayı yedim ve ben bir daha böyle anlar yaşayıpta kimseye o hüznü yaşatmak istemem.

Görünüşüme gelirsek Mor saçlarım asi ve saçmalayıcı tavrımla çevremde fazla dikkat çekiyorum ama dediğim gibi kimseyi umursamıyorum. Yada sabah uyandığımda bugün ne yapsam demiyorum giyinip çıkarım dışarı o an veririm kararı. Mesela şuan gibi;

"Anneee ben dışarı çıkıyorum"

"Göktuğ ile mi?"

"Yok öteki taraftan kankalarım ziyarete geldi onlarla çıkıcam"

"Saçmalama kız deli deli konuşma"
Annemin kızgın ama içinde alay yatan cümlesine gülümseyip evden çıktım.
Tabi ki de göktuğ ile buluşacaktım malum teyzem aksele son karakol olayından dolayı 2 hafta çıkma yasağı verdi. Neyse ki 3-4 gün kadar kısa bir süre sonra biticek.

Düşüncelerime ara verip yan binadaki göktuğnun evine girdim.
Zile basarak beklemeye başladım.

Tahmin ettiğim gibi karşımda uykulu bir göktuğ. Ya ama şuan tam mıncırmalık çok tatlı duruyo. Kuzenim olmasa yavşardım övünmek gibi olmasın ama fazla yakışıklı ne diyim allah sahibine bağışlasın. Düşüncelerime karşı sırıtmaya başladım.

"Ne sırıtıyon kız kendi kendine"

"Yenge ne zaman kuzen onu düşünüyordum"

"Yok yenge menge sen niye geldin sabahın köründe?"

Bul Beni KaybolmuşumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin