TANIŞMA

68 8 0
                                    

İnsanların bana gözlerini dikip bakmalarından hoşlanmam.Böyle bir durumda sanki üstüme bir şey dökmüşüm ya da yüzümde bir şey varmış gibi hissederim.Şu anda da böyle hissediyordum.Herkes annemi ve beni inceliyordu,yanımıza gelip hoşgeldiniz diyorlardı.Bizi bu şekilde karşılayacaklarını hayal etmemiştim.Yani bu kadar sevecen olacaklarını.

Küçük bir çocuk gibi annemin yanına sığınmamak için kendimi zor tutuyordum.Bu kadar ilgi fazlaydı.

Annem ise insanlarla sohbet etmeye bayıldığı için hiç sıkıntı çekmiyor gibiydi.

İnsanların arasından çıkıp,alanın köşesindeki koltuklarda oturan bizinkilerin yanına gittim ve yanlarına oturdum.

"Hayırdır prenses?İlgiden mi sıkıldın yoksa?"dedi Çetin.

Ona gözlerimi kısarak baktım."Bizi onların arasına bırakıp kaçtınız."

"Sizinle tanışmayı çok istiyorlardı.Biz de kıyamadık."Gülüştüler.

"Hepsi babam yüzünden bizi tanımak istiyor.Onu sanki yüce bir varlıkmış gibi görüyorlar."

"Buradaki insanların hepsi" dedi Cenk"Babanın eseri.Baban olmasaydı eğer çoğu ölmüş olurdu.Bizde dahil." Onun siyah gözlerine baktım.Siyah saçları dağınıkdı.Vücut yapısı bakımından Çetin ile aynıydı.İkisi de kaslı ve güçlüydü.

Kafam çatlayacak gibiydi.Tek istediğim uyumaktı.Bir gün içinde çok şey yaşamıştım ve çok yorulmuştum.Bu aralar o kadar çok şey öğrendim ki kotamı doldurdum resmen.Bizimkilerin yanlarından kalkıp biraz etrafı dolaşmak istedim.Çetin "Nereye gidiyosun"dedi.

"Dolaşacağım biraz çok sıkıldım"

"Çok dolaşma kaybolabilirsin"

"Tamam tamam merak etme" diyip etrafa baktım önümde uzanan iki tünelden,bana yakın olanı seçip ilerlemeye başladım.Sanki bir oteli koridorundaymışım gibiydi.Çok fazla oda vardı.Bir tane odanın kapısını  açtım ve içeriye girdim.Aslında açık olacağını düşünmemiştim.

Oda genişti ve lacivert renkler yoğundu. Yatağın ucundaki kitaplıkta olan kitaplara bakarken odanın içindeki,banyo olduğunu tahmin ettiğim yerin kapısı açıldı ve bir çocuk benim olduğum yere girdi.Bana ne işin var burada der gibi bakıyordu.

Şaşkınlıkla ona bakıyordum.Gerçektende hangi akla hizmet buraya gelmiştim.

"Şşey ee ben içeride biraz sıkıldım da buraya geldim.Kitapları gördüm,onlara bakıyordum.Özür dilerim."

Çocuk suratımı dikkatle inceledi.

"Her sıkıldığında buraya gelemezsin."

"Biliyorum.Ben neden böyle bir şey yaptım bilmiyorum.Üzgünüm."

Odanın çıkış kapısına doğru ilerledim ama çocuğun sözleri beni durdurdu.

"Baban topluluğun kurucusu diye istediğini yapabileceğini mi sanıyorsun?Bir daha olmasın."

Ona şaşkınlık ve öfkeyle baktım ama ilk günden biriyle atışmak istemiyordum.

"Tamam özür dilerim."dedim ve kapıya yöneldim.Kapıyı arkamdan biraz sertçe kapattım.En azından bunu yapmasaydım çatlardım.

Bizimkilerin yanına giderken söyleniyordum "Küstah.Kendini ne sanıyor bu.Tamam içeri girmiş olabilirim ama bu kadar da tapki verilmez ki salak şey."derken arkamdan omzuma dokunan biri;

"Bir şey mi dedin?" dedi.

Hızla arkama dönerken pişmiş kelle gibi sırıtan bir suratla karşılaştım.Az önceki çocuk.

GİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin