Saat 4.59
Alarmın çalmasından 1 dakika önce uyandım ve alarmı kapattım.Kolay uyum sağlayan bir insandım.Düzenimi değiştirdiğimde yeni düzene alışmam birkaç gün sürerdi.
Ve bugün yeni düzenimin başlamasının 5. günüydü.Aslında eğitimimin başlamasının.
5 gündür hiç aksatmadan, aynı saatlerde eğitmenlerimle çalışıyordum ve hepsinde de beklenilenin üstünde bir başarı gösteriyordum.Bunu ben değil eğitmenlerim söylüyordu. Ben kararlı bir insandım ve içinde bulunduğum duruma göre kararlılığım daha da artmıştı.
Tamam aslında bir ders haricinde iyi bir düzeydeydim ki asıl iyi olmam gereken derste berbat bir durumda olmam ilginçti.
Kendini savunma.Hani şu Mert denen çocukla olan. Hani sarışın,yakışıklı,kaslı ve-
Kes sesini Derin.
Herneyse. Bir tek o derste iyi değildim.Kolay olacağını en azından bir süre sonra kolay geleceğini düşünmüştüm ama daha kat etmem gereken çok yol vardı.
Annemi uyandırmamaya özen göstererek yataktan kalktım. Dolabı açıp içinden siyah eşofman altımı ve askılı açık mavi üstümü aldıktan sonra banyoya gittim.İşimi halledip,üstümü değiştirdikten sonra saçımı dağınık topuz şeklinde topladım ve parmak ucumda odadan çıktım.
Berk ile olan antrenmanımız bir saat sonra başlıyordu.Antremandan önce bir şeyler yemek ve onları sindirmek önce bir saat önce kalkıp kahvaltımı yapıyordum.Alana geldiğimde masaların birinde oturan ufak tefek sarışın kız dışında kimse yoktu. Birbirimize selam verip gülümsedik.
Soldaki ilk tünelde bulunan mutfağa girer girmez buzdolabına koştum.Uyanır uyanmaz bir şey yiyemeyen insanlardan değildim.Günün her saati bir şeyler yeme yeteneğim vardı.Geniş gri renkteki buzdolabından yumurta, süt, kahvaltılık,gül reçeli ve yağ çıkartıp masaya koydum.Alt dolaplardan birinden bulduğum tavayı çıkartıp yumurtayı pişirdim.
Masalardan birine,yüzüm kapıya dönük olacak şekilde oturdum.Arkam kapıya dönük şekilde,mecbur kalmadıkça oturamazdım. Paranoyaktım ki içinde bulunduğum durumda bu tuhaf karşılanmazdı.
Kahvaltıma tam başlayacaktım ki kapıda Çetin'i gördüm. Kapıya yaslanmış beni izliyordu. Ona bakınca gülümsedi. "Günaydın prenses"
"Günaydın başkan bey.Kahvaltı yapmak ister misin? "
"Zehirlenmeyeceğimi garanti edersen neden olmasın"Kötü adam gülümsemesini yerleştirdiği şapşal suratıyla karşıma oturdu.
"Denemezsen öğrenemezsin"Ben de kötü kadın gülümsememi gönderip yerimden kalkıp ona omlet hazırlamaya başladım.Biberli,domatesli ve mantarlı omlete bayılırdı.
"O gülümseme sana yakışmıyor"
Omleti mükemmel yapmaya odaklandığımdan neden bahsettiğini anlayamamıştım. "Hı? "
"Kötücül gülümsemeyi diyorum. Sana hiç yakışmıyor. "
"Bence beni korkutucu yapıyor"Elime bıçaklıkta duran bıçaklardan birini aldım ve ona dönerek bıçağı yukarı kaldırdım. "Kork benden!"
Eliyle gözlerini kapattı"Lütfen böyle şeyler yapma sonra kabus görüyorum"
"Adam ol"dedikten sonra işime geri döndüm. Omleti tamamladıktan sonra tabağa alıp üzerine bir tutam maydanoz koydum. Benim hiç haz etmediğim ama onun çok sevdiği sebzeyi.
Karşısına oturup kahvaltıma yumuldum.O da omledini büyük bir iştahla yedi.Tabağındakini tamamen bitirince ona"Nasıl olmuş"dedim büyük bir övgü yağmuruna tutulmayı bekleyerek.
