Kırık Dökük Hayatlar
İçimdeki bu acılar tıpkı birer yara kıvamında artık.
Kabuk bağlayan ama kanamaya devam eden birer yara.
Ben de bu yaraların içerisinde kendini bulmaya çalışan küçük bir çocuğum sanki.
Kendi hayatını bulamayınca da bazen bir kitap kahramanının bazen de bir dizi kahramanının yerine koyup olmayacak hayaller için çırpınan küçücük birer kız çocuğu.
Bunun için kendimi sigaramın dumanına gizleyip acılarımın hafiflemesini bekliyorum lakin olmuyor bazen yapamadığımı elimde kırık dökük birer hayalle susturmaya çalışırken daha çok yok ediyorum içimdeki varlığı.
Ben buyum işte yarası kanadıkça yarayı kabuk bağlayıp atmak için çırpınan birer yıkıntıdan ibaretim.
Belki de bu yüzden birisine güvenip sevemiyorum çünkü korkularım var.
Kanayan birer yaraya dönüşmesini istemediğimden bu korkup kacmalarim var.
Ben bu yıkıntının altında kalırken her ne kadar beni çıkarmaları için çırpınsam da içeride hep kalıp da kangren olarak kopan parçalardan ibaretim.
Ben buyum işte ben kocaman yikintinin altında kalarak kopan parçalarla yaşayan birisiyim.
Hani derler ya acıyı ne kadar anlatırsan o kadar hafifler diye aslında o laf tam aksine benim için çünkü ben ne zaman acılarımı anlatıp dile getirsem o kadar çok derinleşiyor yaralarım bunun için kendime asla bir yara bandı gibi olup beni kurtaracak birisini istemedim ne zaman birisi çıkıp yaralarını hafifletirim derse kaçar sonra biraz kabullenmeye başladığım anda olmayacağını anlar yok olurum ben çünkü ben kocaman bir korkaktan ibaretim hayatta.Yıkıntıdan sağ kurtulmak için çabalayan birkaç kırık dökük hayallerden ibaret hayatlar adına....
SENA TAN
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUHUMDAKİ ÇAĞRI
ChickLitBazen ruhların da çağrıları olur kalplere sunulan. Kimi zaman gözlerinizin körlüğü bu çağrıyı görmenize engel olur. Tıpkı gözleri görmeyen birisinin kimseye ihtiyacı olmadan yürümek için çabaladığı gibi bir çaba sarf etmeniz gerekir. İşte sizde bu ç...