Kimsesiz Çocukluğumuz
Kırık dökük bir çatının altında,
çocukluğunu büyütmek zorunda kalan kimsesizlerdik.
Ellerimiz mürekkep kokması gerekirken burnumuza kızıl renkli kokular konduruldu.
Saklanmak için kullandığımız duvarlar evsizliğimizi sahiplendi.
Kitap satırlarında gezmesi gereken harelerimiz kimsesizliğe gebe kaldı.
Üzerimize örtülmesi gereken örtüler bir bir yakıldı gökyüzü kapladı bedenimizi.
Çiçekler yetiştireceğimiz saksılar yok oldu acıları yetiştirdi.
Hayatı hayallerimizle büyüteceğimizi sanarken hayaller bizleri toprağa mahkum kıldı.
Bizler sokak aralarında büyümeyen çocukluğumuzu kaybedip yok olmaya mecbur kılındık.
Kimsesizliğimizi örtecek bir kişi ararken acılara tabi tutulduk.
Lakin yıkılmadık,
Vazgeçmedik,
Kaçmadık,
Üzüldük ama üzmedik,
Kıranlara inat kırmayı sevmedik.
Bizler yaşamak için çırpınırken bizi ezmeyi isteyenlere boyun eğip yılmadık.
Herkese herşeye rağmen yaşamaktan bıkmadık...."Bizler kimsesizliği bebekken tadan ama yaşamak için çırpınan masum ruhlardık..."
SENA TAN
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RUHUMDAKİ ÇAĞRI
ChickLitBazen ruhların da çağrıları olur kalplere sunulan. Kimi zaman gözlerinizin körlüğü bu çağrıyı görmenize engel olur. Tıpkı gözleri görmeyen birisinin kimseye ihtiyacı olmadan yürümek için çabaladığı gibi bir çaba sarf etmeniz gerekir. İşte sizde bu ç...