İstanbul'da Seri Katil

TAKİP

          Ertesi gün, Zeynep için erken başladı. Zeynep'in içi, içine sığmıyordu. Aklı hala dün gecedeydi. Ama şimdi artık işine odaklanmalıydı. Bu Burcu meselesi kafasını kurcalıyordu. Bu gizemi çözmeliydi.

          Ama ilk önce Güler'in yanına gitti. Ona yaşanılan olayları bir bir anlattı. Hatta öpüşme olayını bile atlamadı. Güler yine her zamanki gibiydi. İlk tepkisi, ''Volkan'ın dudaklarını öpmekten morartsaydın keşke'' demek oldu. Zeynep bu söze çok güldü. Sonra işlerinin yoğun olduğunu söyleyerek müsade istedi ve tabii ki de bol bol teşekkür etti.

          Aklında yapması gereken birçok şey vardı. Ama ilk iş olarak aklına İstanbul Barosu Sekreterliği'nde çalışan arkadaşı geldi. Ona telefon açarak Burcu'nun T.C. kimlik numarasını istedi. Arkadaşı da onu kırmayarak yaklaşık yarım saat sonra istediği bilgiyi verirken bu yaptığını kimseye söylememesini sıkı sıkıya tembih etmeyi de unutmadı.

          Gerisi Zeynep için çok kolaydı. Sistemden Burcu, annesi ve babası ile ilgili suç bilgileri artık gözlerinin önündeydi. İlk baktığında aslında hiç de şaşırmadı. Neredeyse bu sonuçtan emin gibiydi. Burcu'nun babasının birçok sabıkası vardı. Bunlar aile içi şiddet suçlarıydı. Burcu'nun annnesi de babasını öldürmüş ve hapse girmişti. Sistemde sadece Burcu, annesi ve babası hakkındaki sabıka bilgileri yer alıyordu.

          Zeki bir kız olan Zeynep işin ucunu bırakmadı. Çağlayan adliyesinde tanıştığı bir yazı işleri müdürü vardı. Bu müdürden de rica ederek, Burcu'nun anne ve babası hakkında önünde bulunan suçlarla ilgili olarak mahkeme kararlarını göndermesini istedi. Bu yazı işleri müdürü için çok kolaydı. Yaklaşık bir saat içinde ulusal yargı ağı sistemi üzerinden bu suçlarla ilgili mahkeme kararlarını çıkartarak Zeynep'e fakslamıştı bile.    
          Gelen mahkeme kararlarına göre Burcu'nun babasının birçok aile içi şiddet nedeniyle aldığı ceza bulunuyordu. Sık sık eve sarhoş olarak geliyor, eşi ve kızlarına şiddet uyguluyordu. Yine birgün eve sarhoş gelen baba, eşini ve kızını dövmüş ve kızını başka erkeklere satmakla tehidt edince de Burcu'nun annesi daha fazla dayanamayarak, eşini bıçaklayarak öldürmüştü ve halen cezaevinde yatıyordu.
 
          Artık şimdi Burcu'nun ailesi ile ilgili tüm bilgiler masasının üstünde duruyordu. Aslında bunları Volkan'ın da elde etmesi zor değildi. Ama aşk insanı kör ediyordu işte. Bunları Volkan'a hemen anlatmayı düşündü. Ama sonra bundan vazgeçti. Çünkü Volkan'ı ikna etmek için bundan daha fazlası lazımdı. Çünkü Volkan, Burcu'nun basit şekilde acısını anlatmamak için yalan söylediğini düşünecekti.

          Zeynep, Burcu'nun katil olduğuna artık şimdi adı gibi emindi. Bunu ispatlamalıydı. Ama nasıl?

          Gün Zeynep için çok hızlı başlamıştı. Burcu ile ilgili neler yapacağını düşünürken, masasının üzerinde bulunan telefonun sesi ile birden tüm düşünceleri dağıldı. Telefonun karşısındaki, kaçakçılık ve organize bürosunda görev yapan arkadaşıydı. Tefeci olarak ün salmış Cavit Ağa'nın kaçırıldığı bilgisini vermişti.

          İşte bu bilgiyi hemen Volkan ile paylaşması gerekiyordu.  Ama Volkan acaba nerelerdeydi?

          Volkan ortalarda görünmüyordu. Arabasının muayene tarihi geçmek üzereydi ve bugün son gündü. Bu nedenle de sabah erkenden Emniyete uğramadan arabasını muayene istasyonuna götürmüştü.

          Volkan arabası ile uğraşırken cep telefonu çaldı. Karşısındaki kişi Murat'tan başkası değildi. İlk konuşan Volkan oldu.

          ''Ooo Murat, hayırdır sabah sabah. Sen bu saatlerde dünyaya teşrif etmezsin. Malum gece mesaisi yoruyordur. Hem sen yurtdışına çıkmıyor muydun?''