Bu bölümü canım kardeşim, duygusal romanıyla meşhur, gönül yazarı Edebiyat_Kokan_Yazar'a ithaf ediyorum. Oy ve yorumlarıyla beni destekleyen ve her zaman yanımda olan kardeşim, iyi ki varsın❤❤❤
*************************************************************************************************
Zeynep ve ekibi, derneğin yanına geldiklerinde, Volkan'ı yerde yatıyor gördüler. Zeynep, hemen koşarak yanına gitti. Yüreği ağzına gelmişti. Acaba yaşıyor muydu? Nabzını kontrol ettiğinde derin bir nefes aldı. Evet Volkan yaşıyordu. Sadece bayılmıştı.
Volkan gözlerini açtığında meraklı gözlerle etrafına bakıyor ve ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. En son neler olduğunu hatırlamaya çalıştı. Evet şimdi olaylar zihninde canlanmaya başlamıştı. Katilin kim olduğunu anlamak için başındaki başlığı tuttuğunda aniden başına bir şeyin çarptığını hatırladı. Sonrasını ise hatırlamıyordu.
Volkan'ın silahı da yanıbaşında bulundu. Evet katil bir kez daha Volkan'ın canını bağışlamıştı. İstese onu çok rahat öldürebilirdi. Ama öldürmek istememişti.
Volkan'ın başı çatlarcasına ağrıyordu. Zeynep ve yanındakilere olanları anlattıktan sonra, Zeynep'e, kendisini eve götürmesini rica etti. Çünkü araba kullanacak gücü kendisinde hissetmiyordu. Zeynep, Volkan'ın koluna girerek arabaya kadar yürümesine yardımcı oldu. Sonra da şoför koltuğuna geçti.
Yaklaşık bir saat sonra Volkan'ın evine gelmişlerdi. Zeynep arabadan önce indi ve Volkan'ın inmesine yardımcı oldu. Daha sonra da evinin kapısına kadar yürümesine eşlik etti. Şimdi evin kapısına gelmişlerdi. İlk konuşan Volkan oldu. Zeynep'in ne kadar çok çay sevdiğini biliyordu.
''Bir çay içmek ister misin?''
''Çok teşekkür ederim. Ama geç oldu. Hem annemi de çok yanlız bırakmak istemiyorum''
''Ama kendimi çok iyi hissetmiyorum. Ağrı kesiciyi bile bulabileceğimden emin değilim. Buzdolabının her yerini karıştırmam gerekecek. En azından yarım saatliğine kalamaz mısın?''
Zeynep, ne diyeceğini bilemedi. Aslında girmek istemiyordu ama Volkan'ı da bu durumda bırakmak istemiyordu. Daha önce Volkan'ın evine hiç girmemişti.
''Tamam ama sadece yarım saat. Sonra çıkmam gerek''
Volkan, Zeynep'in bu sözlerine çok sevindi. Beraberce içeri girdiler. Volkan hemen mutfağa yönelmişti ki Zeynep engel oldu.
''Sen uzan. Her şeyi ben hallederim''
''Ama eşyaların yerlerini gösterseydim en azından''
''Ben anadolu kızıyım. Sen merak etme. On dakikaya çay ve ağrıkesici ile beraber dönmüş olurum''
Zeynep gerçekten de çok pratik bir kızdı. Hemen mutfağa girdi. Eşyaların yerlerini az çok tahmin ediyordu. Şimdi çay demlemek için vakit yoktu. Rafta demleme çay poşetlerini görünce sevindi. Mutfağın düzenli oluşuna çok şaşırdı. Volkan bekar bir erkek olmasına rağmen çok intizamlıydı. Gerçekten de on dakika içinde elinde tepsi, iki çay fincanı ve ağrıkesici ile gelmişti bile.
Volkan şaşkınlığını gizleyemedi. Zeynep'e olan sevgisi her an artıyordu.
''Gerçekten de çok hamarat kızmışsın ya. Bu kadar hızlı yapabileceğini tahmin etmemiştim doğrusu''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İstanbul'da Seri Katil
Mystery / ThrillerBir seri katil tüm İstanbul'u kana buluyordu... Ama sadece hak edenleri... Toplum vicdanı mı, yargısız infaz mı? Kararı siz verin. Kitabın kapak tasarımı yazar_veri tarafından yapılmıştır. Kendisine teşekkür ederim.